Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/3055 E. 2022/1912 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 23/11/2022
DAVANIN KONUSU: Genel Kurul Kararının İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 29/12/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette % 5 hissedar olduğunu, 05/10/2022 tarihinde şirket merkezinde yapılan olağan genel kurulda alınan 5, 6, 7, 8 nolu kararların iptali gerektiğini, Genel Kurulun 5. Maddesi Yönetim kurulu üyelerinin 2019-2020-2021 yılları için ibrası hakkında olup yönetim kurulunun ibrası için gerekli nisabın elde edilemediğini, TTK. 446.madde hükmü gereği yönetim kurulu üyelerinin yönetim kurulunun ibrası için yapılan oylamaya katılamayacaklarını, üstelik sadece kendileri için değil “ibra oylamasında” birbirlerine de oy kullanamayacaklarını, Genel Kurulun 6. Maddesi şirket yatırım aşamasında olduğundan dağıtılacak karın olmadığı hakkında olup; şirketin kuruluş amacı ve faaliyetinin “…. Mahallesi …. Ada …. Parselde kayıtlı taşınmaz” da inşaat yapımı ve neticeten elde edilecek gayrimenkullerin satımı olduğunu, bu amaçla … bağımsız bölümün inşa edilip bunun 17 tanesinin satıldığını, şirketin amacını gerçekleştirmesine ve tasfiyesine 19 tane taşınmazdan sadece 2 tane kaldığını, yönetim kurulu üyelerinin şirket taşınmazlarını yok pahasına aldıklarından ve bu o bedeli dahi ödeyip ödemedikleri belli olmadığından “yatırım” vb bahanelerle olmasına izin vermedikleri karı dağıtmaktan imtina ettiklerini, Genel Kurulun 8. Maddesi yeni yönetim kurulu üyelerinin seçimi hakkında olup yönetim kurulu üyelerinin ibrasının hukuka aykırı olması nedeniyle aynı yönetim kurulu üyelerinin yeniden seçilmelerinin de hukuka aykırı olduğunu, müvekkili tarafından şirketin yönetim kurulu üyelerine karşı sorumluluk davaları ikame edeceğinden tedbir taleplerinin kabulü ile dava konusu 05/10/2022 tarihli genel kurulun ve bu genel kurulda alınan 5, 6, 8 numaralı kararların TTK md. 449 uyarınca yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesini, yapılacak yargılama sonunda davanın kabulü ile öncelikle 05/10/2022 tarihli genel kurulda alınan 5, 6, 8 numaralı kararların iptaline karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalı şirkete yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 23/11/2022 tarihli ara karar ile davacının vekili aracılığıyla katıldığı ve alınan kararlara muhalefet şerhi düştüğü genel kurul kararının 5. maddesinde müdürler kurulu üyelerinin 2019,2020,2021faaliyet yılları için ayrı ayrı ibrasına karar verildiği, 6. maddede ise şirket yatırım aşamasında bulunduğundan dağıtılacak karın bulunmadığına,8. Maddede ise yeni müdürler kurulu üyelerinin seçilmesine karar verildiği görülmüştür. Davanın niteliği ve delil durumunu nazara alarak müdürler kurulunun ibrasına ilişkin 5 nolu kararının yürürlüğünün durdurması yönünden ihtiyati tedbir talebinin kabulüne 6, 8 nolu maddede alınan karalar yönünden bu aşamada davacının ihtiyati tedbir kararı verilmesi yönünden hukuki yaranını bulunmaması ve şirket temsilinde yargılama sürecinde davalı şirketin ticari faaliyetlerinin devamı sırasında temsil eksikliği yaşanmaması amacıyla yürürlüğünün durdurulması talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin TTK.nun 448/3. maddesi gereğince davacı tarafından teminat gösterilmesi talebinin değerlendirilmesi neticesinde; TTK’nın 448. maddesinin 3. fıkrası;”Mahkeme, şirketin istemi üzerine muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermesine karar verebilir. Teminatın nitelik ve miktarını mahkeme belirler.” hükmünde belirtilen teminat mahkemenin takdirine bırakılmış olup mevcut delil durumu dikkate alındığında dava konusu yapılan genel kurul kararları yönünden davalının zararının oluşacağı yönünde mahkememizde kanaat oluşmadığından davalı vekilinin teminat gösterilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
Tedbir ara kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Tedbir kararına itiraz halinde nasıl bir usul izleneceği HMK’nın 394. maddesinde düzenlenmiştir. Maddede;
“(1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz.
(2) İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/42 md.) Esas hakkında dava açıldıktan sonra, itiraz hakkında, bu davaya bakan mahkemece karar verilir.
(3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler.
(4) İtiraz dilekçeyle yapılır. İtiraz eden, itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delilleri dilekçesine eklemek zorundadır. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir.
(5) İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz”
HMK’nın 341/1-b.maddesinde; “İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar..”
Düzenlemesi yer almıştır.
HMK’nın 341. maddesinde ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar istinaf edilebilmektedir. Her ne kadar davalı yan doğrudan kararı istinaf etmiş ise de, istinaf dilekçesi, itiraz dilekçesi olarak değerlendirilerek itiraz üzerine duruşma açılıp değerlendirilip, olumlu olumsuz karara bağlandıktan sonra istinaf hakkı doğacak olup, mahkemece bu yönde işlem yapılmadan dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşıldığından itiraz prosedürünün işletilmesi için dosyanın geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1-İhtiyati tedbir kararına istinaf dilekçesinin itiraz mahiyetinde olduğu gözetilerek itiraz prosedürü tamamlanarak karar verilmek üzere dosyanın GERİ ÇEVRİLMESİNE
2-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan peşin harcın inceleme yapılmadığından talep halinde yatırana ilk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/12/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.