Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/303 E. 2022/418 K. 11.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 18/11/2021
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 11/03/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Başkanın inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “…Müvekkil ile davalı arasında ekte sunulan 02.11.2020 tarihli kargo taşıma sözleşmesi imzalandığını, Flexi 20TL, Bayrak Dubası 15TL, Standart Kukalar ise 10TL’lik anlaşılan fiyat üzerinden davalı tarafından taşınacağı, müşteri ödemelerinden kesinti yapılmayacağı, üç gün içinde kendisine yapılan ödemeleri müvekkiline teslim edeceği, kırılan veya kaybolan ürünlerden sorumlu olacağı ve bu kaybın karşılanacağının kararlaştırıldığını, 22.02.2021 tarihinde göndermiş oldukları ihtarnamede de belirtildiği üzere, davalının kendi kusuru ile kırılmasına veya kaybolmasına sebep olduğu ürünlere ilişkin 07.01.2021 Tarih … numaralı 6.372,00TL ve 20.01.2021 Tarih … numaralı 1.622,72TL bedelli iki adet faturadan kaynaklı bocun da ödenmediğini, müvekkilin alacağını tahsil etmek için Antalya Genel İcra Müdürlüğü … sayılı icra dosyasıyla ile 7.994,72 TL takip çıkış miktarı üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibine haksız ve zaman kazanmaya yönelik olarak itiraz edildiğini, sözleşme hükümleri geçerliliğini sürdürürken, davalı tarafın hiçbir gerekçe göstermeksizin ve bildirimde bulunmaksızın 20.01.2021 tarihinden itibaren, müvekkilinden taşıma sözleşmesi kapsamında ürünleri almamaya başladığını, fiilen sözleşmeyi sona erdirdiğini, bu nedenle müvekkilinin ürün teslimatında ciddi gecikmeler yaşadığını, ticari itibarının zedelendiğini, oluşacak zararları engellemek için üçüncü kişi taşıma şirketleriyle anlaşma yapıldığını ve bu şirketlere sözleşmede belirtilen fiyatlardan çok daha yüksek bedellerde kargo ücreti ödendiğini, sözleşmeyi hiçbir sebep göstermeden haksız olarak fiilen sona erdiren davalının, bu nedenle oluşan zararları ve müvekkilin kar kaybını karşılamakla yükümlü olduğunu, arabuluculuk girişiminin olumsuz sonuçlandığını, davalının bu süreçte mal kaçırma gibi yollara başvurma ihtimali karşısında müvekkilin alacağını alamama riski doğduğundan, deliller ve davalının tutumu nazara alınarak tensip ara kararı ile birlikte teminatsız, mahkemeniz aksi kanaatteyse teminatlı olacak şekilde alacak bedelince ihtiyati haciz kararı verilmesini, yargılama sonunda da icra takibine yapılan itirazın iptaline, kötü niyetli davalı hakkında %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalının ifa etmekten kaçındığı sözleşme dolayısıyla müvekkilin üçüncü kişi kargo taşımacılık şirketlerine fazladan ödediği tutarların ve kar kaybının HMK madde 107’ye göre alacağın belirlenebilir olduğu zaman dava değerini artırmak üzere şimdilik 1.000,00.-TL tazminine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
B-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk Derece Mahkemesi tarafından 18/11/2021 tarihli ara karar ile “…ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından dosyaya sunulan belgelerden alacağın muaccel hale geldiğine ve borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlandığı, yahut kaçtığı ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunduğuna dair ciddi ve inandırıcı bir delil ortaya konulamadığı, yaklaşık ispat koşulunun da yerine getirilemediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı vekilinin ihtiyati haciz taleplerinin reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde “…. Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazda yalnızca borca itiraz etmiş olup akdi ilişkiyi kabul etmiştir. Faturaya konu kırılan ve kaybolan ürünlerin sözleşme kapsamında davalının mesuliyetinde olduğu açıktır. Dava dilekçesi ekinde de sunulan whatsapp konuşmalarından da anlaşılacağı üzere, müvekkil davalının sözleşme gereğini yerine getirmediğini de belirterek alacağını istemiş, davalı ise durumu inkar etmeyip müvekkili oyalamıştır. Davalı şirkete, yine dava dilekçesi ekinde sunulan mail kayıtlarından da anlaşılacağı üzere defaatle mail yoluyla da ulaşılmaya çalışılmış ve sözleşme gereği davalı şirketten kargo için araç istenmiş ancak müvekkile dönüş yapılmamıştır. Hal böyle olunca müvekkil zarara uğramış, daha pahalı olan bir şirketle anlaşma zorunluluğunda bırakılmış ve ticari itibarı zedelenmiştir. Bu durumda sözleşmeyi hiçbir sebep göstermeden haksız olarak ”FİİLEN” sona erdiren davalı taraf; oluşan zararları ve müvekkilin kar kaybını da karşılamakla yükümlüdür. Bu aşamada yukarıda belirtilen nedenlerle davalı tarafın kötü niyetli tutumu nazara alınarak, ödeme edimini ifadan imtina etmesi ve bu süreçte meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin zorlaşması veya tamamen imkansız hale gelmesi ihtimali karşısında müvekkilin alacağını alamama riski doğduğundan, sunulan deliller ve davalı tarafın kötü niyetli tutumu göz önünde bulundurularak Yerel mahkemece İhtiyati haciz talebinin reddedilmesi son derece hatalı olmuştur….” denilerek kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulünü talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava ; alacak ve tazminat istemlerini içerir takibe itirazın iptali davasıdır.
İstinaf edilen husus ise ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara karar hakkındadır.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Sözleşme akdi ilişkinin varlığını kanıtlamakla birlikte; düzenlenen fatura içeriğinin doğruluğunu tek başına kanıtlayan bir belge değildir.
Somut olay bakımından; Akdi sorumluluk ( tazmini mahiyette) gereği düzenlenen fatura miktarının, kapsamının ve koşullarının sözleşme ilişkisi ve sözleşmenin detayları incelenerek ve taraf delilleri değerlendirilerek belirleneceği ve bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır.
Bu nedenle ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair verdiği ara karar yerinde olup, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1 -Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde görülmemesi sebebi ile HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2- İstinaf eden taraftan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınıp HAZİNEYE GELİR KAYDINA ,buna ilişkin harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince yazılmasına
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA
4- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
5- İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11/03/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.