Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/3013 E. 2023/15 K. 06.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 19/09/2022
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 06/01/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, müvekkilinin Denizli ilinde mermer ihracatçıları için fason kesim yapmak suretiyle faaliyet gösteren … Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’nin 60 adet payını davalı kişiden devir alarak, bahsi geçen şirkete ortak olduğunu, müvekkilin şirkete ortak olduğu tarihte, şirketin üçüncü kişi firmalara hizmet veren, fason kesim yapan bir firma olup, müvekkili firmanın potansiyelini gördüğünü ve kendi networkünü de bu firmaya tahsis ile kar elde etme amacı ile hareket ettiğini, ancak davalının, hissesini müvekkile sattıktan sonra müdürlük görevini bir çok kereler kötüye kullanarak şirketin içini boşalttığını, müvekkilin kendi adına ve namına çalışan, mermer kesim için yarma-slim-honlama-ebatlama-trimikebatlama-seleksiyon ayrıştırma bölümlerinden 2 adet hat bölümü ve 4 adet st makinesinden oluşan bir işletmeye ortak olduğunu, ancak bir süre sonra davalı şirket yetkilisinin, …. TC Kimlik numaralı …. isimli kişi ile anlaşarak tüm işletmeyi aşırı düşük bedelle 6.000 TL’ye kiraya verdiğini, davalının tüm işçileri ya işten çıkartıp …. isimli kişinin işletmesinde tekrar işe aldırmak ya da işverene devri suretiyle …. ’ün SGK kaydına aldırdığını, davalının işletmesini bir nevi … üzerine aylık 6.000 TL bedelle aktardığını, … San. Tic. Ltd. Şti.’nin imkanı ve koşulları müsait iken, …. isimli kişiye kendi işletmesinde fason üretim yaptırmaya başladığını, fason üretim bedeli olarak rayicin çok üzerinde fiyat ile …. ile çalıştığını, bu sebeple …. Ltd. Şti.’nin kar marjının azaltıldığını ve fakat …. ’ün kar marjının yükseltildiğini, …. Ltd. Şti tarafından …. ’e ödeme yapıldığı gün ya da ertesi günü …. hesabından EFT/Havale şeklinde veya talimat imzalatılarak elden para çekmek suretiyle …’a ödeme yapıldığını, …. Ltd. Şti’nin aynı işi kendisinin yapabilmesine rağmen … e iş yaptırıldığını ve paranın dolaylı olarak …’a ödendiğini, …un ise bu paranın bir kısmını şirket hesaplarına nakit olarak koyduğunu ve ortaklar alacak hesabında şirkete karşı kendisini alacaklı göstermek suretiyle şirketin içini boşaltığını, bunun açıkça güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gibi, şirketin de zarara uğratılması anlamına geldiğini, davalının şuan, şirket adına sadece ST Makinesinin olduğu kısmın 12.000-TL sabit kira ile …. Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.’ne kiraya vermiş olup, fason olarak m2 1,5 USD bedelle iş yaptırdığını, …un, şirkettin kredi kartlarını ve nakit parasını şahsi işleri için de kullandığını, şirketin zarara uğratıldığı apaçık ortada olduğunu, Bu hususun TTK m. 630 anlamında şirket ortağı olan müvekkili yönünden haklı sebep teşkil ettiğini, bu nedenlerle …’un, … San. Tic. Ltd. Şti.’ndeki müdürlük görevinden TTK m. 630 hükmü gereğince mahkeme kararı ile azline, …’un iş bu dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren …. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’ndeki yetkilerinin kaldırılmasına, şirketin kayyım tarafından idaresine, Mahkeme aksi kanaatte ise …’un şirketteki temsil ve yönetim yetkilerinin kısıtlanarak şirketin denetim kayyımın onayı ile yönetilmesine, denetim kayyumu onayı olmaksızın yapılan iş ve işlemlerin geçersiz sayılmasına, …’un …. San. ve Tic. Ltd. Şti’ndeki müdürlük sıfatının kaldırılarak azline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, davacı tarafın dilekçesinde belirttiği tüm hususların aynı zamanda dilekçede belirtilen kişi ve kuruluşlarda işçi olarak çalışan davacının da iştirakının onayı ve bilgisi dahilinde olup, bu hususlarda şirketi zarara uğratmaya yönelik iş ve eylem olmadığını, davacı vekilinin talebine dayanak yapmaya çalıştığı dilekçede belirtilen içtihadın bütünü incelendiğinde; yerel mahkemenin tedbir kararının hukuki denetimini içeren bir içtihat olmadığını, bahsedilen 2014 tarihli içtihatın İstinaf Mahkemelerinin kurulmasından ve yeni HMK’dan evvel, geçici hukuki korumaların temyiz yolunun kapalı olduğuna vurgu yapan bir karar olup, Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının hukukiliğinin Yargıtay denetiminden geçtiğine dair bir içtihat olmadığını, davacı tarafın talebi ile ihtiyati tedbir yolu ile yetki sınırlaması istendiğini, asıl sonuç talebinde ise kayyum atanması talebinde bulunduğunu, fesih, çıkma, tasfiye, kar payı dağıtımı gibi bir taleplerinin olmadığını, kabul etmemekle birlikte, davacı tarafın talebi dava sonunda kabul görse bile, temsilcisi olduğu şirkete kayyum atanacak ve tarafının yetkilerinin kısıtlanacağını, Mahkemece tedbir kararı verildiğinde de aynı sonucun ortaya çıkacağını, bu sebeplerle davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, Celp edilen ticaret sicil kaydından dava dışı …. Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’nin 60 hissesinin davacıya diğer 140 hissenin ise davalıya ait olduğunu,18.4.2018 tarihinden itibaren …’un münferiden imzası ile şirketi temsile yetkili olduğunu, davacının davalı müdürün yetkisini kötüye kullandığını iddia ederek görevinden azlini ve yerine yönetici kayyımı atanmasını talep ettiğini, oysa bir tüzel kişiliğe kural olarak kayyım atanması ancak kişiliğin organsız kalması halinde mümkün olduğunu, eldeki davada ise, sözkonusu şirkette organ boşluğu bulunmadığını, dosyanın bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğini, yargılamanın ilerleyen aşamalarında delillerin toplanmasından sonra ihtiyati tedbir karar verilmesi gerektiren bir durum olması halinde, talep üzerine mahkemece her zaman yeniden değerlendirme yapılabileceğinden, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
19/09/2022 tarihli ihtiyati tedbirin reddine ilişkin ara karara karşı, İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının şirketin içini boşaltmakta olduğunu, yetkilerini kötüye kullandığını, tedbir şartlarının oluştuğunu, müdürün şirkete kendisine borçlandırdığını belirterek istinaf talebinin kabulü ile ara kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Talep, şirket müdürü olan davalının müdürlük görevinden azli davasında tedbiren davalı müdürün yönetim hakkı ve temsil yetkisinin kaldırılarak yerine kayyum atanması istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi ara kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcının peşin olarak alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3- İhtiyati tedbir talep eden davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.06/01/2023