Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/3011 E. 2022/1933 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 16/11/2022
TALEP KONUSU : İhtiyati tedbirin kaldırılması
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 30/12/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davalı vekili, mahkemece verilen 14/10/2022 tarihli şirketin denetim kayyumu atanmasına ilişkin karara itiraz etmiş, davalı vekilinin itirazı mahkemece 16/11/2022 tarihli ara karar ile reddedilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından kurulan şirketin işleme geçmediğini ve haksız rekabet şartlarının oluşmadığının kabul edildiğini, dosyaya sunulan rapor ile müvekkilinin şirket yöneticiliğinden azli talebinin haksız olduğunu, yaklaşık ispat kuralının sağlanmadığının ortaya çıktığını, mahkemece verilen 16/11/2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, şirket müdürünün azli ve şirkete tedbiren kayyım atanması istemine ilişkindir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekili, açmış olduğu davada davalının tedbiren temsil yetkisinin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece 25/05/2022 tarihli ara karar ile, tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 16/09/2022 gün ve …. Esas …. Karar sayılı ilamı ile, Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun kısmen ve esastan kabulüne, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/05/2022 tarih ve …. Esas sayılı ara kararının kaldırılmasına, İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin KABULÜ ile; ….. , Tesviye, Metal Makine San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne denetim kayyımı atanmasına, şirketin günlük işleri dışında, borçlanması, bu sınırı aşan nitelikte kredi çekilmesi ve borçlandırılması, kambiyo senedi düzenlemesi şirket faaliyeti kapsamındaki malların satışı dışındaki malvarlığının satılması işlemlerinin denetim kayyımının onayına tabi tutulmasına, Denetim kayyımının ilk derece mahkemesince belirlenmesine, davacının diğer istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir. Kararımız üzerine davacı vekilince karar gereğinin yerine getirilmesi ve kayyum atanması talebi üzerine yerel mahkemece 14/10/2022 gün …. Esas sayılı ara karar ile davacı vekilinin talebinin kabulü ile; ….. Metal Makina Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketine SMMM … nin denetim kayyımı olarak atanmasına, şirketin günlük işleri dışında, borçlanması, bu sınırı aşan nitelikte kredi çekilmesi ve borçlandırılması, kambiyo senedi düzenlemesi şirket faaliyeti kapsamındaki malların satışı dışındaki malvarlığının satılması işlemlerinin denetim kayyımının onayına tabi tutulmasına, kayyıma aylık 4.000,00 TL ücret takdirine, ücretin davacı tarafından karşılanmasına karar verilmiştir.
Davalı ve davacı vekili, 14/10/2022 tarihli karara itiraz etmiştir. Mahkemece 16/11/2022 gün ve …. Esas sayılı ara karar ile, davalı vekilinin denetim kayyımı atanmasına ilişkin ara kararın kaldırılması talebinin reddine, davacı vekilinin her türlü işlemin müşterek imza ile yapılması terditli olarak tüm ödemelerin denetim kayyımı onayına tabi tutulması talebinin reddi ile ….. Tesviye Metal Makine Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin günlük işleri dışında, borçlanması, bu sınırı aşan nitelikte kredi çekilmesi ve borçlandırılması, kambiyo senedi düzenlemesi şirket faaliyeti kapsamındaki malların satışı dışındaki malvarlığının satılması işlemlerinin ve şirketin banka hesaplarından tarafların şahsi hesaplarına yapılacak her türlü,havale ,ödeme ve bankacılık işemlerinin denetim kayyımının onayına tabi tutulmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili 16/11/2022 tarihli denetim kayyumu atanmasına ilişkin ara kararının kaldırılması talebinin reddine ilişkin karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Dairemizin denetim kayyumu atanmasına ilişkin 16/09/2022 gün ve …. Esas …. Karar sayılı karar HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesindir. Bu karar gereğince mahkemece 14/10/2022 tarihli karar ile, SMMM …..denetim kayyumu olarak atanmış, şirketin günlük işleri dışında, borçlanması, bu sınırı aşan nitelikte kredi çekilmesi ve borçlandırılması, kambiyo senedi düzenlemesi şirket faaliyeti kapsamındaki malların satışı dışındaki malvarlığının satılması işlemlerinin denetim kayyımının onayına tabi tutulmasına karar verilmiştir. Bu karar Dairemizin kesin kararına istinaden verilmiştir. Davalının istinaf istemi, Dairemizin kesin kararı uyarınca mahkemece yapılan işleme ilişkin olup, HMK’nın 352. maddesi gereğince istinafı kabil değildir. Ayrıca, davalı vekilince bu karara ilişkin itiraz ve istinaf dilekçesinde, dosyaya sunulan rapor uyarınca müvekkili tarafından kurulan şirketin işleme geçmediği ve haksız rekabet şartlarının oluşmadığının kabul edildiği, müvekkilinin şirket yöneticiliğinden azlinin haksız olduğunu, yaklaşık ispat kuralının sağlanmadığının ortaya çıktığını, davacının hisse iptal ve tescil istemli dava açtığını, ortaklık sıfatının da kalmayacağını beyan etmiştir. Bu talebi de aynı zamanda HMK’nın 396 maddesine göre değişen durum ve koşullara göre tedbirin kaldırılması talebini içermektedir. Bu açıdan yapılan incelemede de;
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 396’ncı maddesi “(1) Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir.
(2) İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” şeklindedir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/1. maddesi hükmüne göre ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
Öte yandan, “Durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasına” ilişkin düzenleme yapan 396. maddenin ikinci fıkrasında, kanun yollarını düzenleyen HMK.’nın 391. maddesinin son fıkrasına veya 394. maddesinin beşinci fıkrasına atıf yapılmamış olduğundan, durum ve koşulların değişmesi sebebine dayalı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması istemi ile ilgili mahkemece verilecek kararın istinafı olanaklı değildir. Aksi hal, 396. maddenin gerekçesinde de belirtilen “…hal ve şartların değişmesi, hukuki bir değerlendirmeden daha çok, maddi şartlarla yakından ilgili, nispeten sübjektif ve doğrudan mahkemenin takdirine bağlı bir husustur. Ayrıca, aynı yargılama süreci içinde, birçok kez hal ve şartlarda değişiklik olması sebebiyle, tedbirde değişiklik yapılması veya kaldırılması, bu yönde talepte bulunulması ya da talebin reddi söz konusu olabilir. Her talepten sonra verilecek karar hakkında kanun yoluna başvurulması, ihtiyati tedbirler için kanun yoluna başvurulmasında istenen amacı da sağlamayacaktır. Kanun yolunun açılmış olmasının amacı, ihtiyati tedbirlerle ilgili temel hukuki ve prensip hatalarının önüne geçmektir. Bu sebeple, ihtiyati tedbirin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkanı getirilmiştir…” denilmek suretiyle ortaya konulan kanun koyucunun iradesine de aykırı olacaktır.
Kanun koyucunun ihtiyati tedbire dair kanun yollarına ilişkin düzenlemeleri bilinçli, özenli, ayrıntılı ve açık bir şekilde yapması, ihtiyati tedbir talebinin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkânını getirmesi, HMK’nın 395. ve 396. maddelerinde ise bilinçli şekilde aynı kanunun 394/5. fıkrasına atıf yapmaması karşısında, durum ve koşulların değiştiği iddiası ile davalı vekilinin talebi üzerine ilk derece mahkemesince verilen karara karşı kanun yolu, dolayısıyla istinaf yolu kapalı olduğundan davalı vekilinin istinaf talebinin usulden reddine karar vermek gerekmiş ve açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi 16/11/2022 tarihli ara kararına ilişkin istinaf başvuru dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 352. maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.30/12/2022