Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/3000 E. 2023/13 K. 06.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 05/09/2022
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 06/01/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkili …’ın uzun yıllardır Almanya’da yaşadığını, Almanya’da kazandığı parası ile Türkiye’de yatırım yapmak isteyen bir kimse olup bu niyet ve iradesi neticesinde aleyhinde tedbir isteminde bulunulan …. A.Ş.’nin tek yetkilisi … ile tanıştığını, …. , kendisini müvekkili ile uzun yıllardır Antalya’da yaşayan, pek çok döviz bürosu sahibi yerleşik bir esnaf olarak tanıtmış ve kendisi lehine gerçek dışı bir şekilde müvekkiline güven telkin ettiğini, 23.01.2019 tarihinde müvekkili ve …. A.Ş yetkilisi …. tarafından protokol tarihinde henüz kurulmamış ve fakat kurulması için hazırlıkları yapılan …. ‘in hisselerinin müvekkiline devri taahhüdünü içeren bir protokolü müştereken imzaladıklarını, işbu protokole göre protokol imza edildikten sonra kurulacak olan …. in … Bakanlığı’ndan ilgili lisans izni için gerekli başvuru ücreti olarak 500.000,00-TL, masraf, harç, ilan vb. ödemeler ve ayrıca şirketin fiziken faaliyet göstereceği işyerinin kiralanmasına ilişkin ödemelerin tümü (altyapı, demirbaş ve montaj işlemleri dahil) müvekkili … tarafından üstlenileceğini, buna karşılık …. Yetkilisi … ise, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’in mülga edilmeden önceki 18. Maddesinin 3. Fıkrası hükmüne göre döviz bürosunun devri için faaliyet izni aldıktan sonra 1 yıl boyunca devremeyeceğinden bu süre zarfında … nam ve hesabına döviz bürosunu çalıştırmayı ve bu süre geçtikten sonra … adına şirketin tüm hisselerini devir etme amacıyla devir işlemlerini başlatmayı taahhüt ettiğini, yine aynı sayılı ticaret sicil gazetesinde tescil edildiği üzere, beher 50.000,00-TL değerinde 100 paya ayrılmış toplam 5.000.000,00-TL payın tamamı nama yazılı olarak, şirketin tescilinden evvel …. tarafından nakden ödendiğini, taraflar arasında derdest protokol ile müvekkili …’ın borcu altına girdiği …. in A grubu yetkili müessese olmak için asgari ödenmiş sermaye tutarının onda birine karşılık gelen 500.000,00-TL’yi … Bankası’na 07.03.2019 tarihinde kendi hesabından … nam ve hesabına kesin teminat mektubu vermiş ve döviz bürosunun faal olabilmesi için gerekli demirbaş masraflarının ödemesini yaptığını, tüm bu ödemelerin yanısıra … , müvekkilinin henüz yapmadığı fakat yapacağı ödemeleri teminat altına almak amacı ile müvekkilin 1 ve müvekkilin erkek kardeşi … ın 1 adet olmak üzere toplamda 2 farklı taşınmazını … in çalışanı olarak tanıttığı ….a devretmelerini istediğini, … in bu talebini yerine getiren müvekkili ve müvekkilinin kardeşi Mersin ili, …. ilçesi, …. mevkii …. ada, …. nolu parseldeki …. katlı kargir ev ve arsa, Mersin ili, …. ilçesi, …. mahallesi, … ada, …. nolu parseldeki arsa olmak üzere iki adet taşınmazı ….a devrettiğini, daha sonra bahse konu meblağların ….e ödemesi yapıldığından, yine aynı taşınmazlar … tarafından, eski malikler olan … ve …a devredildiğini, müvekkilinin anılan protokol ile yüklenen tüm yükümlülükler yerine getirilmiş olmasına, aradan geçen onca zamana rağmen … çeşitli sebepler sunarak, taahhüt edilen hisse devri için gerekli yasal prosedürü başlatmadığını, ancak buna rağmen anılan protokollün 9. Maddesi ile … in tüm mali ve hukuki sorumluluğu şahsen … nam ve hesabına yükletildiğini, her ne kadar bu husus Ticaret Kanunu anlamında mümkün değil ise de esasen protokolün gayesinin, günün sonunda tümü ile …i …’a iletmek amaç ve müşterek iradesi ile kurulduğu hususu her türlü izahtan vareste hale geldiğini, …. yetkilisi … ise bahse konu meblağı uhdesine geçirmesi ve …. de 16.04.2019 tarihinde faaliyet izni üzerine faal duruma getirmesine rağmen müvekkiline aslında hali hazırda …. adında bir döviz bürosunun daha bulunduğunu eğer müvekkili ister ise yine tek yetkili yönetim kurulu üyesi ve sahibi …. olan … in hisselerini müvekkiline devredebileceğini belirttiğini, müvekkilinin bu teklifi kabul etmesi üzerine …. , …’dan başvuru için gerekli belgeleri talep etmiş ve … adına devir işlemlerini başlattığını beyan ettiğini, 25.10.2019 tarihli faaliyet iznini takiben 30 gün geçmeden 28.10.2019 tarihinde …. Bakanlığına tescil başvurusu yapıldığını ancak … Bakanlığı’nca başvurusu 20.10.2020 tarihi saat 10:14’te …. işlem numaralı kayıt ile başvurunun reddedildiğini, bahse konu red kararı başvuru sahibi olan …. tarafından tebellüğ edilmiş, …. ise bu cevabi yazıyı müvekkile iletmediği için, müvekkilinin bu idari işleme de yasal olarak itiraz etme hakkına kavuşamamış olup böylece hisse devredilemeyen kişi pozisyonuna adeta ticari yetiler kullanılarak …. tarafından kasten düşürüldüğünü, ancak ne var ki, müvekkilinin bu derdini bir avukata anlatması ve hukuki boyut kazanmasını müteakiben …. müvekkili ile irtibatını kesmiş, müvekkilinin ticari arabuluculuk tekliflerini reddetmiş, müvekkilinin ekli protokolden doğan en doğal hakkı olan hisse devri talebini çok abes bulduğunu beyanla ticari ilişkisine noktayı koyduğunu, bu nedenlerle aleyhinde tedbir isteminde bulunulan …. Yetkili Müessese A.Ş.’nin ihtiyati tedbir tarihinden itibaren hiçbir suretle hisse devri konulu karar almamasını, aleyhinde tedbir isteminde bulunulan …. Yetkili Müessese A.Ş.’nin ihtiyati tedbir tarihinden itibaren hiçbir suretle hisse devrine yarar bir başvuru yapmamasını, …. Yetkili Müessese A. Ş.’nin işlem hacmi kadar banka hesabında tutması kanunen lazım gelen …. Yetkili Müessese A.Ş. Adına kayıtlı banka garanti hesaplarına ödeme ve/veya harcama yapılmaması için tedbiren bloke konulmasını, …. Yetkili Müessese A.Ş.’nin Türkiye’de bulunan tüm menkul ve gayrimenkullerinin devrinin önlenmesini, HMK md 392 gereği ihtiyati tedbir talebinin kesin delillere dayandığından ve müvekkili talep konusu işlerden ve karşılıksız ödemelerden dolayı ekonomik daralma yaşadığından ihtiyati tedbir isteminin teminatsız olarak kabulüne, Mahkeme aynı kanaatte olmaz ise belirlenecek teminatın asgari oranda tayin edilmesini her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, müvekkilinin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunduğundan ihtiyati tedbir karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, Davacının hisseleri devraldığına ilişkin olarak 25/01/2019 tarih ve …. sayılı karar ile şirket hisselerinin davacıya devri onaylanmış olup, ticaret siciline tescilin bu bağlamda bildirici nitelikte olduğunu, dolayısıyla davacı ticaret sicil müdürlüğüne başvuru yaparak tescili sağlayabileceğinden şirketin hisse devri yönünde karar almaması, şirketin işlem hacmi kadar banka hesabında tutması kanunen lazım gelen …. Yetkili Müessese A.Ş. Adına kayıtlı banka garanti hesaplarına ödeme ve/veya harcama yapılmamasına için tedbiren bloke konulmasına, …. Yetkili Müessese A.Ş.’nin Türkiye’de bulunan tüm menkul ve gayrimenkullerinin devrinin önlenmesine ilişkin için ihtiyati tedbir isteminde hukuki yararı bulunmadığını belirterek talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, ihtiyati tedbir isteyen talepçi vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İhtiyati tedbir isteyen talepçi vekili istinaf dilekçesinde özetle; karşı tarafın anonim şirket olmasına rağmen mahkemenin limited şirket olarak değerlendirip somut olayın tarafları ile hiçbir alakası bulunmayan değerlendirmeler neticesinde hüküm kurduğunu, aleyhine tedbir isteminde bulunulan şirketin anonim şirket olduğunu, zaten döviz bürosu işletilebilmesi için anonim şirket olmanın zorunlu olduğunu, mahkemenin Türk Parası Kıymetini Koruma Kanunu hakkında 32 sayılı karara ilişkin tebliğ 18. Maddesini gözardı ettiğini, bu tebliğe göre …. Bakanlığının da pay devirlerine onay vermesi gerektiğini ancak kararda bu hususa hiç değinilmediğini, karşı tarafın tasfiye halini geçtiğini bu nedenle tedbirin önemli ve aciliyeti hususunun dikkate alınması gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir isteminin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nun 389/1.maddesinde mevcut durumda meydana gelecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde “uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği” düzenlenmiştir.
Yine 6100 Sayılı HMK.’nun 390/3 maddesi uyarınca tedbir talep eden tarafın davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu belirtilmiştir. Yaklaşık ispat, ” yalın bir iddiadan daha çok, tam ispattan daha az ” bir durumu anlatmaktadır. İhtiyati tedbir talebinde bulunan tarafın iddia ettiği hakkın varlığı ve bu hakkın varlığının tehlikede olduğu hususunda hakimde kuvvetli bir kanaat oluşturması gerekmektedir. İhtiyati tedbir talebinde bulunanın hakkını ve tedbir sebeplerini dilekçede belirtmiş olması yeterli olmayacağı gibi esas hakkındaki davada olduğu gibi tam bir ispat da aranmayacaktır. Yaklaşık ispattan sadece ihtiyati tedbir talebinde bulunan taraf değil, karşı tarafın da yararlanması gerekecektir. Normal yargılamada yer alan ispat yüküne ilişkin kural , ihtiyati tedbir yargılaması bakımından da geçerli olacaktır. Mahkeme ihtiyati tedbir yargılamasında hakkın esasına ilişkin bir incelemeye girişemeyecek ve bu konuda bir karar veremeyecektir.
Somut olayda talep eden, karşı taraf şirket yetkilisi ile …. Yetkili Müessese A.Ş’nin hisse devir işlemlerine ilişkin protokol yapıldığını, bu protokol uyarınca gerekli masrafların istekçi tarafça yapıldığını, şirketin faaliyete geçmesinden sonra karşı taraf yetkilisi …in talep edene dava dışı …. isimli döviz şirketini devretmeyi teklif ettiğini, talep edenin de bunu kabul ederek dava dışı …. şirketinin hisselerini noter onayıyla devraldığını ancak …. Bakanlığının devir başvurusunu red ettiğini ancak bu red kararından istekçinin haberi olmadığını, daha sonrada yaptığı araştırmada hisseleri devredilen …. isimli iş yerinin de kayıtlı adresinden ayrılarak bu adreste farklı bir şirketin faaliyet gösterdiğini, ancak tüm bu işlemlerden karşı taraf yetkilisinin talep edeni haberdar etmediğini, protokol uyarınca istekçinin doğrudan ve dolaylı olarak para göndermesine, teminat mektubu almasına, taşınmaz kiralamasına, masrafları yapmasına rağmen karşılığını alamadığından …. isimli şirketin aleyhine tedbir kararı verilerek hisselerinin devrinin önlenmesine, şirkete ait menkul ve gayrimenkullerinin devrinin önlenmesine karar verilmesini talep ettiği, talep içeriğine göre tarafların protokolden sonra protokole konu olan şirket dışında 3. Şirketin hisselerine ilişkin devir işlemlerini gerçekleştirdikleri ancak talepçinin iddiasına göre …. Bakanlığından onay alınamamasında kimin kusurlu olduğuna ilişkin yaklaşık ispata elverişli belgelerin ibraz edilemediği, talepçinin taleplerinin yargılamayı gerektirir nitelikte olduğu, yaklaşık ispatın gerçekleşmediği anlaşılmakla bu sebeplerle talebin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile talebin reddinde usul ve yasaya uygunluk bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Sonuç olarak, ihtiyati tedbir isteyen talepçi vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati tedbir isteyen talepçi vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 05/09/2022 tarih ve …. D.İş Esas, …. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-İhtiyati tedbir talebinin şartları oluşmaması nedeni ile REDDİNE,
b- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 296,40 TL maktu harçtan peşin olarak yatırılan 133,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 163,40 TL karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
d- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 2.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
e- Davacı taraafından yatırılan ancak kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
İstinaf İncelemesi Yönünden;
a-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,
b-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 50,00 TL posta masrafı, 51,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 321,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.06/01/2023