Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2998 E. 2022/1934 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 30/12/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep eden vekili, borçlunun müvekkiline vermiş olduğu …. seri numaralı 25/09/2022 keşide tarihli 64.985,00 TL bedelli çekin süresi içerisinde bankaya ibraz edildiğini, çek bilgisinin üzerinde tahrifat nedeni ile iade edildiğini, çekin basım tarihinin 01/07/2022 tarihi olduğunu, borçlunu borcu ödemediğinden ve mallarından kaçırma işlemlerine başlamasından menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 05/10/2022 tarihli karar ile, talep edilen 64.985,00.-TL miktarlı borcun muaccel olmasına rağmen ödenmediği ve rehin ile de temin edilmemiş bulunduğu anlaşılmakla, ihtiyati haciz talebi İİK’nın 257. maddesine uygun olmakla, borçlunun kendisine ait menkul ve gayrimenkulleri ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının borca ve ferilerine yetecek kadarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
Karşı taraf vekili, mahkeme tarafından ihtiyati hacze konu edilen çeke müvekkilinin yanlış tarih attığını, karşı tarafın çek üzerindeki tarihin üzerini çizdiğinden çekte tahrifat oluştuğunu, tarih bölümünde tahrifat bulunan çek için ihtiyati haciz kararı alınarak icra takibine geçildiğini, müvekkilinin borcu olduğunu kabul ettiğini, bu durumun müvekkili için telafisi mümkün olmayan zararlar doğuracağını belirterek mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece 27/10/2022 tarihli ek karar ile, ihtiyati hacze konu senedin çek olduğu, uyuşmazlık konusu çekin basım tarihinin 01.07.2022 olduğu, çekin ilk hali üzerinde yazılı tarihin ise 25.09.2020 olduğu, bu haliyle keşide tarihinin yanlış yazıldığının açıkça görüldüğü, çekin ibrazında keşide yerinin Erzurum ve keşide tarihinin 25.09.2022 olarak düzeltildiği ve düzeltmenin paraflandığı, ihtiyati hacze itiraz edenin itiraz dilekçesinde borcun varlığını açıkça kabul ettiği, çekteki imzanın ve parafın da inkar edilmediği, çekte vade söz konusu olamayacağından ve Türk Ticaret Kanunu’nun 795. Maddesi uyarınca çek görüldüğünde ödenmesi gerektiğinden borcun muaccel olduğu, muaccel olan borcun ödenmediği gibi rehinle de teminat altına alınmış olmadığı, İİK’nın 257. maddesinde öngörülen ihtiyati haciz şartlarının gerçekleştiği gerekçeleriyle, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, karşı taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde özetle; Erzurum Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili tarafından çekin mahkemeye delil olarak sunulduğunu, dava konusu çekin oynandığını, alacaklı ile yapılan harici anlaşma ile ilgili borç ödenmeye başlandığını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Talep ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin kararın kaldırılması istemine ilişkindir. ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici olarak el konulması olarak tanımlanmaktadır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların gerçekleşmiş bulunması gerekir.
İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli kabul edilmiştir. Maddi hukuka göre kimin haklı veya haksız olduğu İİK’nın 264. maddesi kapsamında yapılacak inceleme veya açılacak menfi tesbit, itirazın iptâli ya da istirdat davasında araştırılacak ve değerlendirilecektir.
İİK’nın 265/1. Maddesinde “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir” düzenlemesi yer almıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, davalı yanca borcun kabul edilmesiyle mevcut durum itibariyle İİK’nın 257 vd. maddelerindeki ihtiyati haciz koşullarının bulunmasına, davalı tarafça ayrıca istinaf dilekçesinde mahkemenin yetkisine de itiraz etmiş ise de, ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararına ilişkin 14/10/2022 tarihli itiraz dilekçesinde, ayrıca yetkiye itiraz edilmemesi nedeniyle HMK’nın 357/1. Maddesine göre, ilk derece mahkemesince ileri sürülmeyen savunmanın istinaf aşamasında ileri sürülemeyecek olmasına, kararın hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; karşı taraf vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati hacze itiraz eden karşı tarafın istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından ihtiyati haciz talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.30/12/2022