Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2951 E. 2023/162 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 27/09/2022
DAVANIN KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 03/02/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı ile birlikte … Kooperatifi ortağı olduklarını, davalının Antalya İli … İlçesi … mahallesi … Ada … Parsel B Blok No:1 deki kooperatiften edindiği taşınmaz payı/hissesine ilişkin; Bakanlık talimatı üzerine yapılan 03.06.2007 tarihli Genel Kurul Toplantısı 5-f maddesinde bir karar alındığını ve bu genel kurulun iptali amacıyla açtıkları Antalya 1.Asliye Ticaret Mahkemesi … E.,… K. sayılı dosyasında bilirkişi kurulu raporu alındığını, Mahkeme kararının Yargıtay onamasından geçerek de kesinleştiğini, davalının uzun yıllar kooperatif denetim kurulu üyeliği görevinde bulunduğunu ve kooperatiften kendisine menfaat sağlandığı için denetim görevini ihmal ettiğini, kooperatifte yapılan sahte kayıtların sanki doğruymuş gibi bir de Bakanlığa bildirimde bulunduğunu, kooperatifi ve şahsını zarara uğrattığını iddia ederek davalı adına kayıtlı taşınmaz tapusunun iptali ile üyesi olduğu … Kooperatifi adına tapuya tesciline, bu mümkün olmadığı takdirde davaya konu taşınmazın rayiç bedelinin tespit edilerek payına düşecek miktarın tarafına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davacının huzurdaki davaya konu ettiği iddiaların dayanağı olayların üzerinden 20 yıldan fazla süre geçtiğini, öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduğunu, davacının huzurdaki davada davacı sıfatı da bulunmadığını, bu nedenle esasa girilmeden davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, davacı ile birlikte kuruluşundan bu yana … Kooperatifi olduklarını, üyelik aidatlarnı düzenli olarak kooperatifin, T.C. Vakıflar Bankası … Şubesi … numaralı ve T.C. Vakıflar Bankası … Şubesi … numaralı hesaplarına yatırdığını, Yönetim Kurulunun, adına kayıtlı Bodrum ( Zemin ) kat daireyi ödentilerime karşılık tahsisi ile ilgili kararının; kooperatif faaliyetlerinin şikayete konu olması üzerine genel inceleme yapan Müfettiş faporunda da irdelendiğini ve genel kurul onayı eksikliği görüldüğünden, bilahare kooperatif genel kurulunda onaylanarak kabul edildiğini ve prosedürün tamamlandığını kooperatifte edinilmiş başka bir mülkü de olmadığını ve sair nedenlerle davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Davacının Kooperatif üyesi sıfatıyla KK.62/3 maddesine göre ve KK 98.maddesi atfıyla TTK 555.maddesi uyarınca açtığı sorumluluk davasında ise; Kooperatifler Kanununun 62/3.maddesine göre, Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar.6102 Sayılı TTK’ nın 555. maddesi uyarınca, kooperatifn uğradığı zararın tazminini, kooperatif ve her bir pay sahibi isteyebilir ise de pay sahipleri tazminatın ancak kooepatife ödenmesini isteyebilirler. Somut olayda davacı, davalının kooperatife verdiği zararın tespiti ile kendi hissesine düşen kısmın tarafına verilmesini talep etmiştir. Davacı tazminatın ancak ortağı olunan kooperatife verilmesini talep edilebilecek iken kendisine verilmesini talep ettiğinden, bu talebe ilişkin davanın da aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve sonuç olarak davanın usulden reddine …” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde açıkladığı Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen mahkeme kararı ile kooperatiften edindiği payı iptal edilen davalının bu payına sahip olmaya devam etmesinin Anayasa ve kanunlara aykırı olup haklı davasının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesinin tazminatın ancak ortağı olunan kooperatife verilmesini talep edebilecek iken kendisine verilmesini talep etmesi gerekçesinin hatalı olduğunu, dosya kapsamından öncelikle davalının kooperatiften edindiği taşınmazın kooperatif adına tapuya kayıt ve tescilinin yapılmasını talep ettiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava Kooperatif eski yöneticisinin eylemlerinden doğan zararların tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59/3. maddesinde; “Yönetime veya temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorumludur” hükmüne yer verilmiş, 62/1. maddesinde ise yönetim kurulu üyelerinin görevleri belirtilmiş, yönetim kurulunun, kooperatif amaçlarının gerçekleşmesi ve ortakların çıkarlarının korunması ile ilgili olarak yasalara, anasözleşme hükümlerine ve genel kurul kararlarına göre işleri titizlikle yürütecekleri ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi yolunda gereken çabayı göstermekle görevli oldukları açıklanmıştır. 62/3. maddesinde ise; “Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar” hükmüne yer verilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 98.maddesi uyarınca somut olayda tatbiki gereken TTKnun 336. maddesi uyarınca, yöneticilerin eylemleri doğrudan zarara yol açmışsa, yani bu eylemler sonunda yöneticiler, ortakların veya alacaklıların mal varlığında doğrudan azalmaya yol açmışsa, bu zararı veren yöneticilere karşı, zarar gören adına tazmin istemiyle dava açılması mümkündür. Ancak zarar doğrudan değil, dolayısı ile, yani ortak veya alacaklının değil, onların çıkarlarının bağlı olduğu şirket varlığında azalma oluşmuşsa, TTKnun 340. maddesi yollamasıyla, aynı yasanın 309. maddesi uyarınca, yönetim kurulu üyelerine karşı açılacak davada, hükmolunacak tazminatın şirkete verilmek üzere istenmesi gerekmektedir.
Davaya konu olayda, davacının mal varlığında doğrudan bir azalmanın oluşup oluşmadığı aydınlatılıp, davacının doğrudan değil, kooperatifin zarara uğraması dolayısıyla zarar görmüş olması nedeniyle tazminini talep ettiği zarar da bu dolaylı zararın tazminini davacının (eski) TTK’nın 309.maddesi (yeni TTK’ nın 555/1.maddesi) uyarınca uğranılan dolayısıyla zararın Kooperatife ödenmesi amacıyla açabileceği dava dilekçesinde de davacının terditli talepte bulunduğu ve öncelikle davalıya ait taşınmazın tapu kaydının iptali ile kooperatif adına tescilini talep ettiği hususu gözetilmeksizin yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi hatalı olmuş olup davacının istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece yapılacak iş; davacının zararının neye ilişkin olduğu aydınlatılıp tapu kaydının iptalini ve kooperatif adına tescilini talep ettiği taşınmazın değeri belirlenip eksik harcın Harçlar Kanununun 30 ve 33. maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilip, davacıya eksik harcı yatırması için süre verilerek şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılıp HMK’nun 150. maddesi uyarınca süresinde harç tamamlanarak dava yenilenmez ise, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, harcın tamamlanması halinde yargılamaya devam edilerek karar verilmesinden ibarettir.
Sonuç olarak, davacının istinaf başvurusunun esastan kabulü ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 27/09/2022 tarih ve … Esas …. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİne GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının davacıya İADESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
8-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.03/02/2023

……