Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2945 E. 2022/1902 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 13/10/2022
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 28/12/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili ihtiyati haciz talepli dava dilekçesinde davalı ile müvekkili arasında 03/09/2021 tarihinde hazır beton alımı için sözleşme imzalandığını, sözleşmeye istinaden müvekkili tarafından ileri tarihli çeklerin keşide edilerek davalıya verildiğini, sözleşme uyarınca davalı tarafından müvekkiline 500 m3 hazır beton satışının yapılacağı, hazır beton m3 fiyatının 257,00 TL + KDV, pompa ücretinin 750,00 TL, mikser ücretinin 30,00 TL olarak kararlaştırıldığını, sözleşmenin geçerlilik süresinin 30/04/2022 tarihi olduğunu, ilerleyen süreçte müvekkilinin hazır beton talebinin davalının ekonomik şartların değiştiğini ileri sürerek yerine getirmediğini, müvekkilinin üstlendiği inşaatları süresinde bitirebilmek ve maddi zararını indirebilmek amacıyla davalı ile ilk sözleşmeye ek olarak 27/01/2022 tarihinde ikinci bir sözleşme imzaladığını, fiyat güncellemesi sonucunda fark ödemek zorunda kaldığını, 27/01/2022 tarihli sözleşme ile hazır beton m3 fiyatının 358,00 TL + KDV, pompa ücretinin 1.000,00 TL, mikser ücretinin 300,00 TL olarak kararlaştırıldığını, sözleşmenin geçerlilik süresinin 30/04/2022 tarihi olduğunu, davalının her iki sözleşme ile teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiği 500 m3 hazır betonun 149,5 m3 kısmını parça parça teslim ettiğini, davalının 350,5 m3 miktar daha hazır beton teslim borcunun bulunmasına rağmen davalının fiyatların arttığını belirterek hazır beton teslimini gerçekleştirmediğini, bu nedenle müvekkilinin yaptığı işin durmasına neden olduğunu, davalının 30/04/2022 tarihinde sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih ettiğini, feshi kabul etmemelerine rağmen davalının cari alacak iadesi açıklaması ile 148.270,92 TL’yi müvekkilinin hesabına 06/05/2022 tarihinde iade ettiğini, cari alacak iadesi tarihi olan 06/05/2022 tarih itibariyle hazır beton m3 fiyatının 855,00 TL + KDV olduğunu, davalının sözleşme gereği teslim etmediği 350,5 m3 hazır beton bedelinin 299.677,50 TL olduğunu, davalının ilk iki sözleşme uyarınca kalan 350,5 m3 hazır betonu teslim etmesi halinde müvekkilinin ödeyeceği bedelin 124.479,00 TL + KDV olacağını, bu durumda müvekkilinin 06/05/2022 tarihi itibariyle zararının aradaki fark olan 175.198,50 TL olduğunu, ayrıca davalının sözleşmeler uyarınca edimini yerine getirmemesi nedeniyle müvekkilinin ticari itibarının sarsıldığını, manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 175.198,50 TL maddi tazminatın, 25.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davalının araçlarının ve banka hesaplarının ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 29/06/2022 tarihli tensip tutanağının 8 nolu ara kararı ile ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulüne, %20 teminat mukabilinde maddi tazminat miktarı olan 175.198,50 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
Davalı vekilinin 06/07/2022 tarihli dilekçesi ile ihtiyati haczin teminat mukabilinde kaldırılmasını talep etmesi üzerine mahkemece 06/07/2022 tarihli ara karar ile talebin kabulü ile ihtiyati haczin teminat mukabilinde kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili 08/07/2022 tarihli ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde, davacının dava sonucunda elde etmeyi umduğu tazminat için ihtiyati haciz talep ettiğini, taraflar arasında düzenlenen 03/09/2021 tarihli sözleşme ve 27/01/2022 tarihli ek sözleşmenin geçerlilik süresinin 30/04/2022 olduğu, sözleşme geçerlilik süresi içerisinde davacı tarafın talep ettiği tüm betonun davacıya teslim edildiğini, sözleşmenin süresinin bitmesi üzerine 06/05/2022 tarihinde davacı şirketin 148.270,92 TL cari hesap alacağının davacıya iade edildiğini, davaya konu edilen zararın varlığı ve muaccel olup olmadığının yargılamayı gerektirdiğini, vadesi gelmiş muaccel bir borcun söz konusu olmadığını, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğini belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece 13/10/2022 tarihli ön inceleme duruşmasının 1 nolu ara kararı ile ihtiyati haciz kararının teminat karşılığında kaldırıldığı gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati hacze itiraz dilekçesini tekrarla ihtiyati haczin teminat mukabilinde kaldırılmasının ihtiyati hacze itiraza engel teşkil etmediğini, iki kurumun birbirinden farklı olduğunu, alacağın varlığı ve muaccel olup olmadığının yargılamayı gerektirdiğini, vadesi gelmiş muaccel bir borcun söz konusu olmadığını, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava, haksız fesih nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, istinafa konu karar ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ara karardır.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davalı vekilinin ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici olarak el konulması olarak tanımlanmaktadır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların gerçekleşmiş bulunması gerekir.
İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli kabul edilmiştir. Maddi hukuka göre kimin haklı veya haksız olduğu İİK’nın 264. maddesi kapsamında yapılacak inceleme veya açılacak menfi tesbit, itirazın iptâli ya da istirdat davasında araştırılacak ve değerlendirilecektir.
Somut olayda, sözleşmenin feshi nedeniyle uğranıldığı iddia edilen maddi ve manevi zararın tazmini talep edilmiş olup, mahkemece talep edilen maddi zarar üzerinden teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde davacının zararının olup olmadığı, talep edilen zarardan davalının sorumlu olup olmadığı, zararın miktarı hususlarının belli olmadığı, dava konusu alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, dolayısıyla ihtiyati haciz talebinin kabul edilmesi ve davalının itirazının reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/10/2022 tarih ve :.. Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davalının ihtiyati haciz kararına itirazın kabulü ile mahkemenin 29/06/2022 tarih 8 nolu ara kararı ile verilen ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA,
b-İhtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin işlemlerin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 50,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 270,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.28/12/2022

….