Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/289 E. 2022/772 K. 09.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 09/05/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Müvekkilinin avukat olduğunu, kendine ait taşınmazda birtakım elektrik/elektronik malzeme ve işçilik işlemlerinin yapımı konusunda o dönem müvekkili olan ve elektrik işleri yapan davalıdan teklif aldığını ve 24.02.2021 tarihli yazılı teklifi kabul ettiğini, davalı tarafından yapılacak elektrik/elektronik malzeme ve işçilik işleri için, dava konusu Kuveyttürk … Şubesine ait 05.07.2021 tarihli 50.000,00 TL bedelli ….seri numaralı çeki keşide ederek davalıya teslim ettiğini, davalının, müvekkille arasındaki vekillik ilişkisini haksız azille sonlandırması sonrasında; müvekkilin taşınmazının elektrik/elektronik işlerinin yapımına ilişkin taraflar arasındaki sözleşmenin de taraflarca karşılıklı olarak feshedildiğini ancak verilen çekin iade edilmediğini, Antalya 15. Noterliğinin 20.04.2021 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen davalı tarafından çekin iadesinin sağlanmadığını, çekin bedelsiz kaldığını belirterek müvekkilinin telafisi güç ve imkansız zarara uğramaması için öncelikle ve ivedilikle, çek bedelinin davalıya ve ciro edilmiş olması durumunda yetkili hamil üçüncü kişilere ödenmemesi için HMK madde 389 uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini, sonrasında da müvekkilin söz konusu çekten kaynaklı davalıya hiçbir borcu olmadığının tespit edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava dilekçesinde belirttiklerinin haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, “…Dava tarihi olan 23/06/2021 tarihi itibariyle yürürlükte olan olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca dava konusu sözleşmelerden kaynaklanan davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine aittir. Uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle görevsizliğine…” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; görevsizlik kararının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusunun çeke dayalı olarak açılmış menfi tespit ve akabinde çekin tahsil edilmesi sebebiyle istirdat istemine ilişkin olduğunu, TTK 4.maddesinde mutlak ticari davaların neler olduğunun açıkça belirtildiğini, dava konusunun kambiyo senetlerinden olan çek olması sebebiyle bu davaya bakmakla görevli mahkemenin ticaret mahkemelerinin olduğunun sabit olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; TTK da düzenlenmiş olan kambiyo senedinden kaynaklanan hukuk davalarının mutlak ticari dava olup aynı kanunun 5/1.maddesi gereğince uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde çözümlenmesi gerektiğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın görevsizlik sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının borçlu olmadığının tespiti talep ettiği dava konusu 50.000,00 TL bedelli çekin davacı tarafça davalıya taşınmazındaki elektrik işlerinin davalı tarafından yapılması karşılığında verildiğinin tarafların kabulünde olduğu, çekin düzenlenmesine konu olan temel ilişki ve iki tarafında tacir olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde Tüketici Mahkemelerinin uyuşmazlık konusunda görevli olması sebebiyle İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; taraf vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının tarafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.09/05/2022