Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2852 E. 2023/196 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 11/04/2022
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 03/02/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, muris … nın merkezi …. Caddesi No:…. …. / Kocaeli olan S.S … Koop. isimli şirket bünyesinde Manavgat ilçesinde 1998 yılında çalışmaya başladığını, 2000 yılının sonuna kadar kesintisiz bilfiil sıva ustası olarak çalıştığını, murisin 28.09.2018 tarihinde vefat ettiğini, muris … nın çalıştığı süre boyunca sigortasının usulüne uygun başlatıldığını ve düzenli olarak sigorta primlerinin ödendiğini düşündüğünü, ancak murisin emeklilik maaşından yararlanabilmek için SGK’ya müracaat ettiğinde sigorta giriş ve çıkışının işveren tarafından eksik bildirildiğini fark ettiğini, murisin 1998-2000 yılları arasında davalı şirkette kesintisiz çalıştığını, çalıştığı süreler boyunca SGK primlerinin yatırılmadığını, SS …. Koop. İsimli şirketin ….. ticaret sicil numarası ile 18.05.2003 tasfiyeye girdiğini, tasfiyenin 27.08.2003 tarihinde tescil edildiğini, murisin sigorta girişinin 05.10.1998 tarihinde yapıldığı ancak iş akdi devam ederken belli aralıklarla gir – çık yapılarak muris ve Sosyal Güvenlik Kurumunun zarara uğratılmak istenildiğini belirterek 18.05.2003 tarihinde tasfiyeye girmiş, 27.08.2003 tarihinde tescil olunan SS …. Koop.’in ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü ve tasfiye memuru … cevap vermemiştir.
Tasfiye Memuru … vekili cevap dilekçesinde özetle; S.S. … Kooperatifinin ihya edilmesi için ortada geçerli, güncel bir hukuki yarar bulunmadığını, kooperatifin yasaya ve usule uygun olarak tasfiye edildiğini, kooperatifin tasfiyesi üzerinden 17 yıl geçmiş olup, bu zamana kadar kooperatifle ilgili olarak herhangi bir alacak davası veya işçiler tarafından açılan bu şekilde de bir dava yoktur. Tasfiyeden 17 yıl geçtikten sonra dava açılması usule aleni bir şekilde aykırıdır. Dava zaman aşımına uğramıştır. Üstelik ilgili kanunlar uyarınca evrak saklama yükümlülüğüm de sona erdiğini, tasfiye memurunun sağlık durumu,yaşı ve ikamet durumu göz önüne alınarak kayyımlıktan azli gerektiğini, Türk Ticaret Kanunu Geçici 7. madde kapsamında ticaret sicilinden silinen şirketlerin ihyası için öngörülen tarihten itibaren 5 yıl içinde dava açılması gerektiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tasfiye memuru … cevap dilekçesinde özetle; Kooperatifin 27.08.2003 tarihinde tasfiyeye girdiğini, tüm işlemleri hukuka ve usule uygun olarak yapıldığını, 15.07.2005 tarihinde de tasfiye işlemleri tamamlanarak sicilden terkin edildiğini, terkin işlemi üzerinden 17 yıl geçmiş bulunduğunu, hizmet tespiti davası açmak için 5 yıllık hak düşürü süre bulunduğunu, davacıların iddia ettiği 1998-2000 yılı çalışma süresinin üzerinden 22 yıl geçtiğini, davacıların hizmet tespiti davası için geçerli/elzem olan 5 yıllık hak düşürücü süreleri dolduğunu, hak düşürü süre geçtikten sonra kooperatifin ihyası için dava açmalarında hukuki yararları bulunmadığını, kooperatifin ihyası için açılabilecek 5 yıllık süre geçtiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, “S.S. … Kooperatifi 28/07/2003 tarihinde tasfiyeye girerek 15/07/2005 tarihinde tasfiye işlemlerini tamamlayarak terkin olunmuştur. Şirket tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden terkin ile sona erecek olması, tüzel kişiliğin sona ermesi için de tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekmesi, şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişiliğin ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olması, bu durumda şirketin tüzel kişiliğinin ihyası için dava açılabilecek olması, davacıların 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 547. maddesinde sınırlı olarak sayılan kişilerden olması, sicilden terkin edilmiş kooperatif hakkında alacak davası açılacağı istemiyle ihyasının istendiği davada, davacının alacağın varlığını kesin suretle ispatlamasına gerek bulunmaması, ihyası istenen kooperatiften olan alacağı muhtemel gösteren bilgi ve belgelerin bulunması halinde, şirketin ihyasını istemekte davacının hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekmesi, hizmet süresinin tespiti istemli dava açmakta davacıların hukuki yararın bulunması, tasfiyeye giren kooperatifin tasfiye işlerini yürütüp sonuçlandırmak üzere atanan tasfiye memurları tasfiyenin gereğince yapılmadığı veya kooperatifin yeniden ihyası suretiyle ek tasfiye işlemleri yapılması gerektiği durumlarda kooperatifin ihyası istemiyle açılan davalarda yasal hasım durumunda olması, yine ticaret sicil müdürlüğünün yasal hasım olması, yargılama harç ve giderlerinin sorumlu tutulmalarının mümkün olmaması nedenleri ile kooperatifin ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirilmesine ve yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına” karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı … vekili ve davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalılar … ve … vekilleri istinaf dilekçelerinde özetle; S.S. …. Kooperatifinin ihya edilmesi için ortada geçerli, güncel bir hukuki yararın bulunmadığını, Kooperatifin usul ve yasaya uygun olarak tasfiye edildiğini, davacıların dayandığı hizmet süresinin tespiti talebinin zamanaşımına uğradığını, Türk Ticaret Kanununun Geçici 7. Maddesi kapsamında ticaret sicilinden silinen şirketlerin ihyası için öngörülen tarihten itibaren 5 yıl içinde dava açılması gerektiğini, davanın 5 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüşlerdir.
Dava, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 98. maddesi yollaması ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 547. maddesi gereğince ek tasfiye için kooperatifin ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Bu tür davalarda husumet, tasfiye işlerini eksik bırakarak, tasfiyeyi sona erdiren en son görevdeki tasfiye kurulu üyeleri ile, terkin işlemini yapan yasal hasım …. Memurluğu’na yöneltilmelidir.
Davacı tarafça husumet yasal hasım ….. Müdürlüğü’ne yöneltilmesine ve … hakkında açılmış bir dava bulunmadığı halde, mahkemece dava dilekçesinin yasal hasım konumundaki davalı yerine …na tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devam edilip hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç olarak, davalılar … ve davalı … vekillerinin bu aşamada istinaf talebinin resen sebeplerle kabulüne, HMK’nun 353/1.a-4.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine geri gönderilmesine, bu aşamada sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar … ve davalı … vekillerinin vekillerinin istinaf başvurusunun resen nedenlerle KABULÜNE,
2-HMK’nun 353/1.a-4 maddesi uyarınca Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/04/2022 tarih ve …. Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Bu aşamada sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının davalı …’a İADESİNE,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının davalı …’a İADESİNE,
6-Taraflar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalılar … ve davalı … lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-4. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.03/02/2023