Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2840 E. 2023/205 K. 06.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
DAVANIN KONUSU : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 06/02/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacılara Konya 5. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasından İ.İ.K 89/3 uyarınca (Üçüncü haciz ihbarnamesi) gönderildiğini, davacılar İ.İ.K 89./ 1,2 uyarınca gönderilen haciz ihbarnamelerini maaş haczi ile ilgili olduğunu düşünerek ve işlerin yoğunluğu nedeniyle de itiraz etmeyi ihmal ettiğini, en son İ.İ.K 89/ 3 haciz ihbarnamesi gelince durumun önemi fark edildiğini, davacı şirketin ve şirket yetkilisi … ’ın Konya 5. İcra dairesinin … esas sayılı dosya borçlularına karşı borcu bulunmadığını belirterek davacıların Konya 5. İcra dairesinin … esas sayılı dosya borçlularına borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Serik Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, 89/1-2-3 Haciz ihbarnameleri davaya dahil edilmeyen … ile … arasındaki hukuki ilişki sebebiyle, … ve …’in ayrı ayrı veya birlikte davacılar ile aralarında hukuki ilişki bulunduğu düşüncesi ile 89-1-2-3 haciz ihbarnameleri gönderildiğini, Takibe konu icra dosya içeriğine göre davalı şirket 15.11.2018 tanzim tarihli 38380TL bedelli çek ile … ’dan alacaklı gözüktüğünü, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, “… davacılar 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 89/3. maddesine dayalı borçlu olmadığının tespiti istemiyle dava açmıştır. Asliye Ticaret Mahkemesi; dava konusunun değerine veya miktarına bakılmaksızın ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli özel bir mahkemedir. Dava 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 89. maddesine göre açılmış olup davacı takipte haciz ihbarnamelerinin gönderildiği üçüncü kişinin, takip borçlusuna borçlu olmadığını ispatla yükümlü olduğu özel bir menfi tespit davasıdır. Dava konusu takip dosyasında davalı takip alacaklısı tarafından, dava dışı borçlu ile ödenmeyen borçtan dolayı takip başlatıldığı ve davacıya takip dosyasından 2004 sayılı İİK’nın 89/1 ve 89/2 maddeleri uyarınca haciz ihbarnamelerinin gönderildiği görülmüş olup davacı borçlu olmadığı iddiasıyla 2004 sayılı İİK’nın 89/3 maddesi uyarınca eldeki davayı açmıştır. Görüldüğü üzere davanın tarafları arasında doğrudan bir hukuki ilişki bulunmamaktadır. Davalı alacaklı ile dava dışı takip borçlusu arasında bir ilişki bulunduğu anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İİK’nın 89/3 maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasında davacı ile davalı takip alacaklısı arasında doğrudan ticari ilişki bulunmadığından 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari davadan söz edilemeyecektir. Bu itibarla davanın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekir. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderine o mahkemece bakılacağından, bu konuda karar vermek görevli mahkemeye bırakılmıştır. Görevsizlik, yetkisizlik ve gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise; talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderini ödemeye mahkum edileceği…” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibe konu icra dosyasına göre davacı şirketin 15/11/2018 tanzim tarihli 38.380,00 TL bedelli çekle …’dan alacaklı gözüktüğünü, alacağın kambiyo senedine dayanması nedeniyle görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, İİK’nun 89.maddesi uyarınca açılacak menfi tespit davalarında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu (Prof Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı Ankara 2013 İkinci Baskı syf.476) hususları dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.06/02/2023