Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2813 E. 2022/1795 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 31/10/2017
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 12/12/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Davacı firmanın …. Bankası … Şubesinin … çek nolu 25/11/2016 vadeli, 7.500 TL bedelli, … çek nolu 25/01/2017 vadeli, 7.500 TL bedelli ve 25/03/2017 vadeli 10.000 TL bedelli çeklerin davalı … A.Ş. Adına keşide edilerek … ve …’in 2016-2017 eğitim bedeli olarak Denizli … verildiğini, ancak eğitim kurumunun kapanması üzerine çeklerin ödenmemesi için tedbir kararı konulmasını ve bu çekler nedeni ile davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 20/07/2016 tarihli ve … sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edieln olağanüstü hal kapsamında 23/07/2016 tarihli ve 29779 saylı Resmi Gazetede yayımlanarark yürürlüğe giren 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli II sayılı liste ile milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen FETÖ/PDY aidiyeti, iltisakı veya irtibatının belirlenmesi nedeniyle söz konusu listede yer alan … vergi numaralı davalı … A. Ş.’ ye ait taşınırları ile her türlü mal varlığı, alacak ve hakları, belge ve evrakları Hazineye devredildiğini ve faaliyetinin sonlandırıldığını, Denizli C. Başsavcılığının (Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu ) 03/10/2016tarihli ve … soruşturma sayılı (Kayyım atanmasına, kayyım olarak ….nun atanmasına karar verilmesinin kamu adına talep edildiği) yazısı uyarınca Denizli 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 04/10/2016 tarih ve Değişik İş. No:… sayılı kararı ile davalı … AŞ’ne ….. kayyım olarak atandığını, 29/10/2016 tarihli ve 29872 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 675 sayılı KHK ‘nın 16’ıncı maddesinin(4) nolu bendi ” Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı kanunun Hükmünde Kararnamenin 5’inci madedisnede belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürürücü süre içinde başvuraileceği belirtilir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar esin olup, iyişmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz ” hükmünü taşıdığını, belirtilen nedenlerle iş bu davanın şartları oluşmayan haksız ve yersiz davanın reddi ile gider ve ücretin karşıya yükletilmesini, keza hukuka ve usule uygun olmayan ihtiyati tedbir talebinin de reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının verdiğini belirttiği çeklere ilişkin olarak davalı maliye hazinesine başvurusunun bulunduğu, başvuru sonucuna göre idari yargıya dava açabileceği, ayrıca adli yargı yerinde dava açma hakkının bulunmadığı, bu nedenle 675 sayılı KHK.nın 16/3 maddesi uyarınca dava şartının oluşmadığı anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, ….. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
….. vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçeli kararda ….’nin davalı olarak gösterilmemesine rağmen gerekçeli kararın taraflarına tebliğ edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkil Kurumun taraf sıfatının bulunmadığını, müvekkil Kurumdan bağımsız tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti haiz olan … Ticaret Anonim Şirketi’nin hiçbir şekilde hak, borç, dava veya takiplerinin devralınmadığını, davanın müvekkil kurum yönünden husumetten reddi gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürülmüştür.
Dava, Menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, 20/07/2016 tarih 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan 667 ve 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler gereğince kapatılan … Tic. A.Ş’ye eğitim hizmeti karşılığı keşide edilen 3 adet çekten dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 675 sayılı KHK’nin 16. maddesi uyarınca açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
20/07/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kararı doğrultusunda, darbe teşebbüsü ve terörle mücadele çerçevesinde alınması zaruri olan tedbirler kapsamında çıkarılan 03.10.2016 tarihli 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Dava ve Takip Usulü başlıklı 16. maddesinde;
“MADDE 16- (1) 20/07/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/08/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/08/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle ret kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(2) 20/07/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/08/2016 tarihinden önce başlatılan icra ve iflas takipleri ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen takipler hakkında icra müdürlüklerince, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca düşme kararı verilir. Bu kararlar dosya üzerinden kesin olarak verilir ve takip alacaklısına resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı takip giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(3) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine ….. ile ….. aleyhine 17/08/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir.
(4) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz.” hükmü getirilmiştir.
Somut olayda; davanın … Tic. A.Ş. ve Maliye Hazinesi aleyhine açıldığı, davalılardan … Tic. A.Ş.’ye ait olan özel okulların 667 sayılı KHK.nın 2. maddesi uyarınca kapatılmasına karar verilen kurumlara ilişkin listede yer aldığı ve kapatıldığı, adı geçen şirketin 17/08/2016 tarihli resmi gazetede yayımlanan 670 Sayılı KHK’nın 5. maddesinin 3. fıkrası gereğince 20/09/2016 tarihinde ticaret sicilinden resen silindiği ve ….. devredildiği, davanın da 17/08/2016 tarihinden sonra 27/03/2017 tarihinde açıldığı, davada istinaf talebinde bulunan ….’nin taraf olarak yer almadığı, aleyhine de hüküm kurulmadığı, dolayısıyla istinaf talebinde hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, …… vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-ç. maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-… Fonu vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-ç. Maddesi gereğince hukuki yarar yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-… Fonu harçtan muaf olduğundan istinaf harcı alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-İstinaf başvurusunda bulunan … Fonu tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.12/12/2022

….