Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2765 E. 2022/1813 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 23/05/2022
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Fesih İstemli)
GEREKÇELİ
KARARIN YAZIM TARİHİ: 15/12/2022

İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye Hakimin inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile kendisine davanın ihbarı istenen …’un davalı …’nin (%50-%50) eşit hisseli ortağı olduklarını, davalı şirket müdürürün ise … olduğunu, …’un davalı … uzun yıllardan bu yana usulüne uygun olarak yönetmediğini, özellikle şirket malvar- lığını oğulları adına kurduğu şirketlere aktardığını, davalı şirketin müteahhitliğini yaptığı ve arsa sahipleriyle yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmeleri gereği davalı şirket adına tescili gereken taşımazları kendi adına tescil ettirdiği, şirket gelirlerini kendisinin ve oğullarının hesabına aktardığı, şirketin gelirleriyle alınan iş makinelerini oğlunun sahibi olduğu şirket adına tescil ettirdiğini, müvekkiline şirket hakkında bilgi/belge verilmediği, müvekkilinin inceleme hakkının kullandırılmadığı gibi kar payı, huzur hakkı gibi şirket faaliyetinden kay- naklanan hiç bir hakkının kendisine verilmediğini, şirketin malvarlığının tespiti gerektiğini; bu anlamda …’un, şirket sermayesi ile alınan Antalya İli …. İlçesi …. Mevki …. Mh. …. Ada … Parseldeki taşınmazda bulunan 2 katı kadar arsayı kendi adına tescil ettirdiğini;
Müvekkilinin Serik 1. Noterliği’nin 08/10/2020 tarih ve …. Yevmiye No’lu ihtar- namesi ile davalı şirketten bilgi ve belge ve inceleme talebinde bulunması üzerine …’un müvekkili ile anlaşma yapmak durumunda kaldığını ve adi yazılı şekilde yapılan 21/12/2020 anlaşmaya göre müvekkilinin davalı şirketteki hisselerinin … adına devrine karşılık halen … adına kayıtlı olan yapıda bulunan 3,5 adet …. , aynı taşınmazdaki bir adet dükkanın mülkiyetini ve davalı şirketin sahibi olduğu bir traktörün müvekkiline devretmeyi taahüt ettiğini ancak bu taahüdüne de uymadığını, …’un şirket müdürlük süresinin dolması sebebi ile şirkete müdür tayini için yapılan toplantılardan da bir sonuç alınamadığını belirterek; şirket malvarlığının tespitinin yapılmasını, şirketin feshi ile;
Davalı Şirket, ihbar olunan …, …’un oğulları … ile … adına olan banka hesapları üzerine, bankalardaki menkul kıymetleri üze- rine, adlarına kayıtlı motorlu araçları, tüm aktif-pasif taşınır ve taşınmaz malvarlıkları üzerine tedbir yoluyla bloke, satılıp devredilemeyeceği yönünde tedbir konulmasını, yine şirkete ihtiyati tedbir yolu ile yönetim ve temsil kayyımı tayinini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin feshi talebi ile açılan davada dava- nın müvekkili …’a ihbarı dışındaki diğer kişelere ihbarına ilişkin talebin yersiz olduğunu, müvekkili …’un yeni müdür seçilene kadar müdürlük görevinin devam ettiğini, müvekkili … in bu şirket kurulmadan önce de ticari faaliyetlerde bulunduğunu, davacının belirttiği sözleşmeye konu taşınmazın müvekkili … in bu dönemde imzalanan sözleşmeye konu olduğunu, müvekkilinin başka faaliyetlerinin de olduğunu, davacının mü- vekkili hakkındaki şirket hesaplarını şahsi hesapları gibi kullandığı iddiasının da doğru olma- dığını, davalı şirketin müvekkilinin şahsi gayretiyle bu güne kadar geldiğini, süreçte davalı şirket için müvekkilinin harcamalar yaptığını, davacının iddia ettiğinin aksine şirket geliri ile yanlızca müvekkili adına bir taşınmaz alınmadığını aynı zamanda davacı adına da taşınmaz alındığını, müvekkilinin 21/10/2020 Tarihli sözleşmeye uygun olarak sözleşmede belirtilen taşınmazları fiilen davacıya devrettiğini sözleşmeye davacının uymadığını, bu taşınmazların imar problemleri sebebi ile müvekkilinin de üzerine alamadığı taşınmazlar olduğunu, tedbir talebinin haksız olduğunu, davacının üzerine tedbir konulmasını istediği araçlardan …. ve ….plakalı araçların gerçekte şirket ortağından ayrılan diğer kardeşleri …’a payına karşılık devredilmesi kararlaştırılan araçlar olduğunu, …. plakalı traktörü de fiilen davacının kullandığını belirterek; şirketin feshine ilişkin davanın reddine, davacının şirketten çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; faal olan bir şirketin işleyişini etkileye- cek tarzda tedbir kararı vermesinin şirkete ve ortaklaklarına zarar vereceği, şirkete yönetim ve temsil kayyımı atanmasının şirketin işleyişini etkileyecek tarzda bir tedbir olduğu, ancak zorunlu hallerde başvurulması gerektiği, şirket yetkilisinin görev süreleri sona erse dahi yeni şirket yetkilisi seçilinceye kadar bu kişilerin temsil ve ilzam yetkilerinin devam edeceği, asıl uyuşmazlığı çözecek tarzda ve esas hakkında verilecek hükümle sağlanabilecek sonucu temin edecek biçimde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, davacının tedbir kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispat ölçüsünü sağlayacak nitelikte bilgi ve belge sunmadığı, davacının söz konusu iddiaların şirket ticari defterlerin incelenmesi ile açıklığa kavuşabileceği,davalı şirket dışında davalının oğulları … ile …’un banka hesaplarına, taşınır – taşınmaz tüm malvarlıklarına ihtiyati tedbir konulması talebinin, ihtiyati tedbir yalnız uyuşmazlık konusu hakkında ve davanın tarafları hakkında verilebilecek olması karşısında doğru olmadığı, davalı şirketin banka ve banka hesaplarına, taşınır – taşınmaz tüm mal varlık- larına ve araçlarına ihtiyati tedbir konulması talebinin ise davacının tedbir kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispat ölçüsünü sağlayacak nitelikte bilgi ve belge sunmadığı gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkememin tedbir talebinin reddine ilişkin kararının aksine dava dilekçesi ekinde uyuşmazlığın etraflıca ortaya kolduğunu, talep ettikleri tedbirlerin türleri ve dayanaklarını gösterdiklerini, sundukları bilgi- belgeler ve genel kurul toplantı tutanağının, şirkete ait bilgi ve belgelerin verilmemesi hususunun sabit olduğu- nu, halen davalı … şirketin bir müdürünün olmadığını, bu yüzden şirkete yönetim ve temsil kayyımı atanması gerektiğini, Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/05/2022 tarihli ihtiyati tedbir ve tespit taleplerinin reddine ilişkin ara kararının KALDIRILARAK; tedbiren davalı şirkete yönetim ve temsil kayyum atanmasına, davalı şirketin adresinde malvarlığı tespiti yapılmasına, davalı … şirket, davalı … ve oğulları … ile …’un tüm banka hesaplarına, bankalardaki belirtilen menkul kıymetlerine, taşınır – taşınmaz tüm malvarlıklarına adlarına kayıtlı tüm araçlara ve özellikle …. (Ford Kamyon), …. (Panperli Kamyon), … (Kubatu Traktör), …. (Fort Çekici), …. (…. ), …. (Yamaha), …. (Mobilite), …. (Toyota), …. , …., …., … …., …., …., ….,…., … ve iş makinesi …. plakalı araçların kayıtları üzerine devir ve temliklerini önleyici nitelikte tedbir kararı konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, davalı şirketin feshi ile davalı şirket ortağı ve bu ortağının oğullarına ve davalı şirkete ait banka hesapları, bankalardaki dilekçede belirtilen menkul kıymetler üzerine ve menkul ve gayrimenkulleri ile adı geçenler adına kayıtlı araçlar üzerine tedbir konulması ve şirkete bir yönetim kayyımı atanmasına ilişkin tedbir talebinden ibarettir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacının tespit talebinin reddine ilişkin mahkeme kararını da istinafı söz konusu ise de tespit talebi ile ilgili kararlar istinaf yoluna kapalı kararlardan olduğundan bu konudaki istinaf talebinin reddi gerekmiştir.
HMK.’nun 389. Maddesinde “… uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” denilmektedir. Davacının davalı şirket dışındaki diğer ihbar olunanlara ait mal- varlığı değerleri üzerine tedbir konulması talebi, hem bu kişilerin dava konusu uyuşmazlığın tarafı olmamaları hem de tedbire konu malvarlıklarının uyuşmazlık konusu olmaması karşı- sında davacının bu kişiler hakkındaki ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin karara karşı yaptığı istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
Davacının şirkete kayım tayini ve şirkete ait belirtilen malvarlıkları üzerine tedbir konulmasına ilişkin talebine gelince: TTK.nun 636/3. maddesinde “Haklı sebeplerin varlı- ğında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı orta- ğa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duru- ma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” 4. Fıkrasında da “Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.” denilmektedir. Yine TTK.nun 638/2. Maddesinde “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şir- ketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar vere- bilir.” denilmektedir. 641. Maddesinde de “Ortak şirketten ayrıldığı takdirde, esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini istem hakkını haizdir.” denilmektedir.
Davacı davalı şirketin feshini, davalı da şirketin feshi talebinin reddi ile davacının şirketten çıkarılmasını istemiştir. Davalının şirketin feshi talebinin reddini ve davacının çıka- rılmasını istemesi karşısında şirketin mevcut bir yöneticisinin de olduğu gözetilerek olağan faaliyetlerini sürdürmesini engelleyici şekilde şirkete ihtiyati tedbir yoluyla temsil/ yönetim kayyımı atanması tarafların menfaat dengesine uygun olmayacaktır.
Davacının şirket mal varlığını koruyucu tedbirler alınmasına dönük talebi ise kendi- sinin çıkma payının teminat altına alınması açısından yerindedir. HMK.nun 389/1 madde- sinde ihtiyati tedbir kararı “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle gele- ceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” denil- mektedir. Davacının çıkma payının teminat altına alınması veya fesih talebi kabul edildiğinde de tasfiye payının teminat altına alınabilmesi için şirkete ait araçlar ile gayrimenkuller üze- rinde devrini ve üzerinde ipotek/rehin tesisini önleyici tedbir kararı verilmesi uygun olacaktır. Davacının şirketin banka hesapları üzerine tedbir konulmasına dönük tedbir talebi ise şirketin olağan faaliyetlerini kısıtlayıcı ve her iki taraf ile şirketin zararına sonuçları olabileceğinden mahkeme kararı yerinde bulunmakla bu yöne ilişkin istinaf talebi kabul edilmemiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KISMEN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin tarih ve …. Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
a-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin KISMEN KABULÜ ile;
Davalı …’ne ait, davalı şirkete ait sicile kayıtlı araç ve gayrimenkulleri ile halen davalı şirket adına kayıtlı olmak kaydıyla …. (Ford Kamyon), …. (Panperli Kamyon), ….(Kubatu Traktör), ….(Fort Çekici), …. (…. ), …. (Yamaha), … (Mobilite), …. (Toyota), …. , …. , …, …., …., …. , …. , …. , …. , …. ve iş makinesi …. plakalı araçları ile bildirilecek veya tespit edilecek diğer araçlarının kayıtları üzerine teminatsız olarak üçüncü kişilere satış ve devrinin önlenmesi, üzerinde ipotek/rehin tesisinin engellenmesi ve tedbir kararından sonra konulacak bir hacze dayalı olarak cebri icra yoluyla satışının engellenmesi için kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, gereği için kayıtlı oldukları sicillerin tutulduğu birimlere mahkemesince müzekkere yazılmasına,
b-Tedbir kararının infaz işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
c-Şirketin fiilen bir yöneticisinin bulunduğunun anlaşılması karşısında kayyım tayini talebinin, davalı şirket dışındakilere ait talep edilen malvarlığı değerleri üzerine tedbir konulması talebinin reddine ilişkin karara yapılan istinaf başvurusunun ayrı ayrı reddine,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın istek halinde ihtiyati tedbir talep eden davacıya İADESİNE,
b-İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının davalıdan alınarak ihtiyati tedbir talep eden davacıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından ihtiyati tedbir talep eden davacı lehine istinaf vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
d-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.15/12/2022