Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2746 E. 2022/1840 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 07/10/2022
DAVANIN KONUSU: Tanıma Ve Tenfiz
GEREKÇELİ
KARARIN YAZIM TARİHİ: 23/12/2022

İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalıya aralarındaki anlaşmaya uygun olarak davalıya Norveç’te uçak motoru onarım ve bakım hizmeti verdiğini, müvek- kilinin edimini yerine getirmesine rağmen davalının ödemesi gereken bakiye 2.333.389,78 USD yi ödemediğini, bunun üzerine müvekkilinin 04/03/2021 tarihinde ….. Mahkemesi’nde ödenmeyen bakiye alacağı ile 25.000,00 USD vekalet ücreti KDV hariç 148.245,00 Norveç Kronu uzlaştırma masrafı ve 96.000,00 Norveç kronu yargılama gideri- nin tahsilinin istendiğini, dava dilektçesinin usulüne uygun olarak davalı vekiline tebliğ edil- diğini, mahkemenin 03/11/2021 tarihinde talebe konu hükmü verdiğini ve bu kararın 21/06/2022 tarihinde kesinleştiğini, her ne kadar Norveç ile Türkiye Cumhuriyeti arasında mahkeme kararlarının tenfizine ilişkin uluslararası bir anlaşma yok ise de, mütekalibiyet şartının Norveç devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında sağlandığını, zira Norveç’te de Türk Mahkemelerince verilen kararların tenfiz edilebildiğini, tenfiz konusu hükmün Türkiye’deki taşınmazlara ilişkin ayni haklar ve sigorta sözleşmeleri ile de ilgili olmadığını bu nedenle Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmediğini, tenfizi istenen Norveç Mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık teşkil edecek bir hususun bulunmadığını, kararın davalı tarafa tebliğgine rağmen kanun yoluna başvurulmadığı için kesinleştiğini ve tenfizinin müm- kün hale geldiğini, davalı vekili ….. ’nun verdiği cevap dilekçesinin mahkeme dosyasına girdiği fakat adı geçen avukatın Norveç’te görülen davada davalıyı tem- sil yetkisi olmadığından ve temsil yetkisi olan bir avukatın da verilen süre de davalı tarafça dosyaya bildirilip temsilinin sağlanmadığından, verilen kararın kamu düzenine aykırılık teşkil etmeyeceğini, Türkiye’de tenfiz kararını vermeye yetikili mahkemenin davanın niteliğine göre belirlenmesi gerektiğini, taraflar için ortada ticari bir iş söz konusu olduğundan görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu, ayrıca ödenmeyen alacakları hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmeye göre aralarındaki uyluşmazlıkta uygulanması gereken hukukun Norveç hukuku olduğunu ve yetkili mahke- menin de Sola Mahkemeleri olması gerektiğini ancak kararın yetkisiz Stavanger Mahkemesi tarafından verildiğini, Sola Mahkemesinin olması halinde kararın yetkili mahkeme tarafın- dan verilmiş olmaması nedeniyle tenfiz şartının da gerçekleşmeyeceğini, yine davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini ancak kararı veren Stavanger Asliye Hukuk Mahkeme- sinin görev kuralı ihlali yaparak bir karar verdiğini, davacının alacağının tahsili için tenfizi istenen davadan önce Antalya 2. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasından da takibe giriştiğini, bu takip derdest iken işbu davanın açıldığını bu yüzden derdestlik şartının da ihlal edildiğini, bu şartının Türk Hukukunda kamu düzeni ile ilgili olduğunu, yine mahke- menin müvekkilinin kendisini temsil ettirmesini engelleyecek şekilde yokluğunda karar verdiğini bunun ile ilgili süre taleplerinin de haksız olarak reddedildiğini, bu durumun da kamu düzeni ile ilgili olduğunu bu yüzden Türkiye’de infaz edilemeyecek bir kararın söz konusu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; davanın davalı tarafça gereken harç yatırılmadan açıldığı ve eksik harcın da tamamlanmadığı gibi davacının tenfizine karar veril- memiş bir yabancı mahkeme kararına dayanarak yaptığı ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zorunlu maktu harç ödenerek açıldığını, tenfiz davasının nispi mi yoksa maktu harca mı tabi olduğunun Yargıtay kararları arasında uyuşmazlık konusu olduğunu, kaldı ki bu yöndeki tebligatın müvekkiline tebliğ edil- meden karar verildiği, yine ihtiyati haciz kararı verilmesi için tenfiz kararının verilmesinin gerekmediğini, bu yönde mahkeme kararlarının bulunduğunu belirterek kararın kaldırılması- na ve davalının borca yeter miktarda menkul ve gayri menkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının teminat aranmaksızın ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemi ile açılan davada ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin olup mahkemenin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararı isti- naf edilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı, dava dilekçesi ekine dava dilekçesinin tebliğine ilişkin onaylı tercüme kayıt- larını, yabancı mahkeme kararını, apostil şerhlerini, kesinleşmeye dönük mahkeme kararını sunmuştur.
İİK nun 257. Maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” Denilmektedir. Yine 258. Maddesine göre de “ … Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklindedir.
Yargıtay 23. Hukuk dairesinin 2016/6937 esas ve 2016/4665 karar sayılı ilamında “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için … yabancı mahkemece verilmiş ilamın tenfizi koşulu- nun aranmasına da gerek yoktur.”
Davacının davalı ile aralarındaki ticari ilişkiye dayanarak tenfiz talebinde bulunması, her iki tarfın da tacir olduğunun anlaşılması ve bu hususun itiraz konusu da edilmemiş ol- ması, davacının davayı açarken gereken maktu harcı ve ihtiyati haciz harcını da yatırmış olması, davacının sunduğu ve ayrıntıları yukarıda belirtilen belgeler ve Norveç Devleti ile fiili bir mütekabiliyetin geçerli olduğunun anlaşılması, Yargıtay’ın yukarıda belirtilen kararında ifade edildiği gibi ihtiyati haciz kararı verilmesi için dayanağı yabancı mahkeme kararının tenfizine de karar verilmiş olmasının gerekmemesi, davacının alacağının varlığını yaklaşık olarak gösteren delilleri sunması karşısında, mahkemenin ihtiyati haiz talebinin reddine ilişkin gerekçesi yerinde bulunmamıştır.
Davacı her ne kadar teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini istemekte ise de teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi için kanun aradığı anlamda bir karar olmadığından davacının bu yöndeki talebi yerinde değildir. Belirtilen sebeplerle ve talebin görevli mahkemeden istendiğinin anlaşılması karşısında davacının istinaf talebinin kabulü ile davalı hakkında teminat karşılığı ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 07/10/2022 tarih ve …..Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Takip ve dava konusu 44.331.252,40 TL asıl alacağın %15’ine isabet eden 6.649.687,86-TL nakit veya mahkemece kabul edilecek kesin ve süresiz bir teminat mektubu ibraz edildiğinde davalı borçluya ait taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının dava konusu karşılamaya yeter miktarda İHTİYATEN HACZİNE;
b-İhtiyati haciz kararının infaz işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati haciz talep eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın istek halinde ihtiyati haciz talep eden davacıya İADESİNE,
b-İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati haciz talep eden davacı tarafından yapılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının davalıdan alınarak ihtiyati haciz talep eden davacıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından ihtiyati haciz talep eden davacı lehine istinaf vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
d-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 23/12/2022