Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2742 E. 2022/1808 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 28/04/2022
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 13/12/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkili ile diğer davalıların ortak murisi olan … tarafından kurulduğunu, onun ölümü ile şirketin yönetim kurulu başkanlığının müvekkilinin babası …’e geçtiğini, …’in de hisselerini kendi çocuklarına devrettiğini, davalılardan …’ın halası, diğer davalıların ise amcası …’un çocukları olduğu, müvekkilinin davalı şirketteki hissesinin 583/5.000 olduğu, şirketin uzun yıllar yönetim kurulu başkanlığını yapan …’in 2021 yılında vefat ettiğini, …’ in ölümüyle şirketin yönetim kurulu başkanlığına Mart 2021 tarihinden itibaren …’ın seçildiğini;
Davalılar … ve diğer davalıların murisi …’in davalı şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı dönemde ayrıntıları dava dilekçesinde belirtildiği üzere şirkete karşı olan sadakat ve özen yükümlülüklerine uygun olmayan işlemlerde bulundukları, böylece şirketi zarara uğrattıklarını belirterek; davalıların davalı şirketi zarara uğratmaları sebebi ile ayrı ayrı 2.000 Euro tazminatın ticari faizi ile birlikte davalılar …’dan ve … mirasçılarından alınarak davalı şirkete ödenmesine, Müvekkilinin kar payına karşılık 500 Euro nun fiili ödeme günündeki TL karşılığının ticari faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak müvekkilene ödenmesine;
28/04/2022 tarihli talebinde ise; dosya arasına gelen tapu aktif ve pasif kayıtları ile banka hesap hareketleri dikkate alındığında, şirkete ait taşınmazların gerçek değerinin altında bedellerle satıldığının veya gerçek değerinden kalan paraların şirket kasasına aktarılmadığının, şirketin kira gelirlerinin ve bir kısım alacaklarının tamamına yakınının davalı …’ın şahsi hesabına alındığı, buradan çok cüzi bir miktarının şirket hesabına aktarıldığının, kalanın …’ın zimmetinde bırakıldığının anlaşıldığı, Örneğin davalı … ‘ın şirketin alacaklısı olduğu 6.000.000,00 TL bedelli senede karşılık yapılan ödemenin 1.000.000 TL sini şirket hesabına aktarılırken kalanın davalı …’ın zimmetinde bırakıldığının görüldüğünü, davalı …’ın şirket genel kurul kararı olmadan kira gelirlerinden indirim yaptığı, şirket borçlarının ödenmediğinin anlaşıldığını belirterek;
Davalı şirkete ait gayrimenkuller üzerine devir ve temlikini önleyecek tedbir kararı konulmasını, davalı …’ın şirket hissesi dahil mallarına ve banka hesaplarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; 25/03/2022 tarihli ara kararla davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, bu kararın istinaf edilmeyerek kesinleştiği, bundan sonra davacı vekilinin 27/04/2022 tarihinde ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir harcı yatırıp, iş bu değerlendirmeye konu talebin yapıldığı belirtildikten sonra; ihtiyati tedbirin görülmekte olan veya ileride açılacak davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemek için başvurulan geçici nitelikte ve kural olarak kanunla belirlenmiş önlemler olduğu, iş bu davanın kar payı dağıtılması ve şirket yöneticinin sorumluluğu nedeni ile açılmış tazminatı istemli dava olduğu ve davacı tarafın 28/04/2022 tarihli dilekçesi ile ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talep etttiği, Mahkemece daha önce verilen 25/03/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin karara itiraz edilmediği, kaldı ki davanın şirket müdürünün azli ve malvarlı- ğına ilişkin bir dava olmadığı, davanın kar payı dağıtımı ile tazminat istemli olduğu, belirtilen karardan sonra “mevcut durumdaki değişiklik” iddiasına dayalı olarak bir delil sunulmadığı; ihtiyati haciz talebinin ise alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun yaklaşık olarak ispatı gerektiği gerekçeleri ile davacının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dosya arasına gelen aktif ve pasif tapu kayıtları ile banka hesap hareketleri kapsamında şirket mallarını ve şirket hesabına tahsil edil- mesi gereken paraları şahsi hesabına tahsil ettiği anlaşıldığından davalılardan …’ ın şirkete karşı doğacak tazmin borcunu teminen adına kayıtlı malları ile parasının ve şirket hissesinin ihtiyaten haczini; şirketin kalan taşınmazlarının devrinin önlenmesi için tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, mahkemenin bu taleplerini red etmesinin doğru olmadığını, dosya içine alınan tapu ve banka kayıtlarının ihtiyati haciz ve tedbir talepleri için yeterli nitelikte deliller olduğunu, tapu kayıtlarından şirkete ait taşınmazın gerçek değerinin altında satıldığının ve gerçek değeri ile resmi satış değeri arasındaki farkın da şirket kasasına alın- madığının anlaşıldığını, bunun halen şirkete ait taşınmazların da şirketi zarara uğratarak satı- labileceğini gösterdiğini, gelen banka kayıtlarının ise şirketin kira gelirlerinin cüzi bir miktarı dışında davalı …’ın şahsi hesabına alındığını gösterdiğini, müdahale edilmediği takdirde davalı tarafından şirketin içinin boşaltılacağını belirterek; mahkemesinin 28/04/2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına ve davalı şirket adına kayıtlı taşınmazlar üzerine her türlü devrini önleyecek şekilde ihtiyati tedbir konulmasına, Şirket yönetim kurulu başkanı …’ın zimmetinde kalan ve kötü yönetimi nedeni ile şirkete karşı olan sorumluluğu gereğince ödemesi muhtemel tazminat miktarları şirket hissesi değerini aştığından şirket hissesi dahil mallarına ve banka hesaplarına ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkındaki dava değerinin 2.500 Euro olduğunu bu miktar itibarıyla müvekkili hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesinin yerinde olmadığını, davacının iddialarının ispatlanmadığını belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Şirket vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının ihtiyati tedbir talebinin daha önce red edildiği, şirketin malvarlığının dava konusu olmaması itibarıyla ihtiyati tedbire de konu olamayacağı, davanın şirket yöneticisinin sorumluluğuna ilişkin olduğu bu yüzden şirketin malvarlığına tedbir konulamayacağını belirterek davacı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının talep ettiği hususların zamanaşımına uğradığını, zaten … mirasçılarına karşı açılan şirket yöneticiliğinden kaynaklanan tazminat davasının Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esasında görülmekte olduğunu davanın mesnetsiz olduğunu belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, şirketi zarara uğrattıkları belirtilen eski yönetici … mirasçıları ile mevcut yönetici …’a karşı açılmış ayrı ayrı 2.000 Euro tazminat talebi ve şirkete karşı açılmış kar payı alacağına ilişkin olup; ihtiyati tedbir talebi ise davalı şirkete ait malvarlığı üzerine bunların devir ve temlikini önleyecek şekilde tedbir konulması, şirkete kayyım tayinine; ihtiyati haciz talebi ise mevcut yönetici …’ın şirkete karşı sorumluluğuna dayandırılan, hakkında ihtiyati haciz verilmesi talebine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın bulunmamasına, mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararının görülmekte olan davanın şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı tazminat ve şirkete karşı alacak davası olması tedbir talebinin ise tazminat alacağının teminine yönelik değil şirketin malvarlığını korumaya dönük olması, kayyım tayini talebinin de hem daha önce red edilmiş ve istinaf konusu edilmemiş olması ve hem de yeniden değerlendirmeyi gerektirecek delil sunulmamaması, bu talebin tazminat alacağını temine yönelik de olmaması, şirkette bir yönetim veya organ boşluğunun da bulunmaması sebepleriyle tedbir talebinin reddi kararında; yine, davacının tazmin talebinin davalı yöneticiye dönük olması ve davada bu talep için davalı yönetici …’dan talep edilen miktarın 2.000 Euro olması karşısında ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararında isabetsizlik görülemesine göre; davalı vekilinin istinafı yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 13/12/2022

….