Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2729 E. 2022/1854 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 07/09/2022
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 22/12/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Davalı borçlu … Anonim Şirketi aleyhine İstanbul Anadolu 13. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, taraflarınca girişilen icra takibine karşı, davalı vekili tarafından 21.12.2021 tarihli dilekçe ile yetki itirazında bulunulmuş olup bunun üzerine dosyanın yetkili Acıpayam İcra Müdürlüğü’ne gönderilip … Esas sırasına kaydının yapıldığını, dosyadan gönderilen ödeme emri sonrası; 12.05.2022 tarihli dilekçe ile takipte istenen alacağa, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, takibin durduğunu, davalı şirket tarafından icra takibine yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olup, müvekkil şirketin somut ve hukuka uygun alacaklarının tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu, davaya esas icra takibine konu alacağa ilişkin taraflar arasında herhangi bir itilaf bulunmadığını, davalı şirketin müvekkil şirkete 56.181,29 Euro borcu olduğunu bildirdiğini ve bu hususta müvekkil şirketten de mutabakat bildirmesini istediğini, dava konusu alacağın tahsiline yönelik süreç devam ederken davalı şirket hakkında konkordato davası görüldüğünü, dava konusu alacağın yargı yoluna başvurulmadan tahsiline yönelik her türlü iyi niyetli çabanın gösterildiğini, davalı şirkete dava konusu borcun ödenmesine ilişkin ihtarname gönderildiğini, davalı şirket ile ihtarname ve icra takibi sonrasında sulh görüşmeleri yapılmış, mail yoluyla yapılan yazışmalar neticesinde ödeme protokolü içeriğinde mutabık kalındığını, TMSF’nin kayyım olarak atanmasının müvekkil şirketin alacak haklarına engel olmadığını, davalı yanın mükerrer kereler ana para asıl alacağını kabul etmiş yalnızca ferilerine ilişkin olarak kabulden uzak bir kısım beyan ileri sürdüklerini, müvekkilin, davalı yandan alacaklı olduğuna ilişkin dosya kapsamında şüphe olmadığı gibi taraflar arasında çekişme de olmadığını, davalı yanın icra dosyasında ve cevabı ihtarında mübrez kabul beyanı dikkate alındığında alacağın varlığı ve muhteviyatının taraflar arasında sabit olduğunu, davalının itirazında haksız olup itirazın kötü niyetli olduğunu, haksız itiraz üzerine takibin durduğunu, davalı yanın sorumlu olduğu miktarı bilmekte iken yapılan itirazın tam anlamıyla haksız olduğunu, bilinen borca karşılık yapılan haksız itirazlarda borçlunun icra inkar tazminatı ödemesine hükmedileceğinin açık olup Yargıtay görüşlerinin de bu yönde olduğunu, bu nedenlerle müvekkil şirketin alacağını teminat altına almak gayesiyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne, davalı borçlu adına kayıtlı bulunan taşınır, taşınmaz mal varlığı ile 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 07/07/2022 tarihli ara kararla davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin %15 teminat karşılığında (87.343,64 TL) 582.290,98 TL yönünden kabulüne, davalı … Anonim Şirketinin taşınır taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirkete, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunun 133 üncü maddesi uyarınca Denizli 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 02/01/2019 Tarihli … E.sayılı dosyasından verilen kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyım olarak görevlendirildiğini, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Kurulu’nun 30/12/2020 Tarihli … E. sayılı kararı uyarınca müvekkil şirketin Yönetim Kurulu Başkan ve yardımcılarının belirlenip Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, 6758 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunu’nun Fon’un kayyımlık ile ilgili düzenlemelerinin ayrıntısıyla itiraz dilekçesinde belirtildiğini, yine 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 134. maddesinin 5. fıkrası gereğince TMSF’nin (Fonun) izni olmaksızın imtiyazlı alacaklılar dahil üçüncü kişiler tarafından haczi, muhafaza altına alınması ve satışının talep edilemeyeceğini, zira TMSF 1. Tahsilat Dairesi Başkanlığı’nın 30/12/2020 tarih ve E-… -… -… sayılı yazısından anlaşılacağı üzere, 30/12/2020 tarih ve … sayılı kararıyla müvekkil şirket … A.Ş. hakkında “Ticari ve İktisadi Bütünlük” kararı oluşturulduğunu, bilindiği üzere, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 134/5. fıkrasında “…(Değişik son cümle: 31/10/2016 – KHK-678/33 md.) Ticarî ve iktisadî bütünlük oluşturulmasına karar verilmesinden itibaren iki yıl içerisinde ticarî ve iktisadî bütünlük oluşturan varlıklar ile ilgili işletmelere ait menkul, gayrimenkul ve her türlü hak ve alacaklar ile üçüncü kişiler nezdindekiler de dahil nakit varlıklarının imtiyazlı alacaklılar dâhil üçüncü kişiler tarafından haczi, muhafaza altına alınması ve satışının talep edilemeyeceğini, mahcuzların maliklerinin iflasına karar verilemeyeceğini, ilgili takyidatlar hakkında zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin işlemeyeceğinin belirtildiğini, icra takibinde ticari iktisadi bütünlük kararı neticesinde haciz, satış ve muhafaza vs icra işlemlerinin yapılmamasına karar verilmesi gerekirken müvekkil şirket aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru olmadığını, bu nedenlerle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, ticari ve iktisadi bütünlük oluşturulmasına karar verilen varlıkların haczi ve satışı talep edilemeyeceğinden dolayı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve ihtiyati hacze ilişkin tüm taleplerinin kabulüne yönelik hüküm kurulmasını talep etmiştir.
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, istinafa konu ara karar ihtiyati hacze yapılan itirazın kabulüne kararının kaldırılmasına ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekilinin 17/10/2022 tarihinde UYAP üzerinde gönderdiği istinaf dilekçesinde istinaf sebebi yer almamaktadır. Davacı vekiline ara kararın 11/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin ara kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde istinaf dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf incelemesi yasal süresi içerisinde 17/10/2022 tarihinde sunulan istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılacağından,17/10/2022 tarihinde sunulan istinaf dilekçesinde istinaf sebeplerinin belirtilmediği anlaşılmakla, kararda kamu düzenine aykırı bir husus da bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 352/1-ç. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcının peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.22/12/2022

……