Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2702 E. 2023/1940 K. 15.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 15/12/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 21/12/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin borçlu … yapı malz. A.ş hakkında Antalya Genel İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında giriştikleri takip sırasında borçlu şirketin son 5 yıl içinde genel kurulunu yapmaması sebebiyle ticaret sicilinden TTK’ nın geçici 7 maddesi uyarınca terkin edildiğini ve terkin kaydının 31/10/2013 tarihinde ticaret sicil gazetesinde yayınlandığını, bu şirketin terkin edilmiş olmasına rağmen tasfiyesi gereken 1996 model Skoda marka adına bir kamyonet kayıtlı olduğunu belirterek TTK 547 maddesi gereğince ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı … Müdürlüğü, ihyası istenen şirketin son 5 yıl içinde genel kurul toplantısı yapmadığından bahisle TTK geçici 7. Maddesi kapsamında 31/10/2013 tarihinde resen terkin edildiğini, iş bu davanın 5 yıllık dava açma süresinde açılmadığı için reddi gerektiğini, davanın kabulüne karar verilmesi halinde yargılama masraflarının müvekkiline yükletilmemesi gerektiğini, zira müvekkilinin zorunlu hasım olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya dahil edilen … dilekçesinde özetle, şirketteki hissesini devrettiğini, 20/02/2014 tarihinde noterde devir sözleşmesi yapıldığını gösteren kaydı mahkememize göndermiş, ancak açıkça şirkete tasfiye memuru olarak tayin edilmemesini gerektiren bir durum ileri sürmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, her ne kadar … borçlu şirketteki hissesini 20/02/2014 tarihinde noterde devrettiğini belirtmekte ise de 31/10/2013 tarihinde terkin edilen böyle bir şirketteki davalı hissesinin devrinin de yok hükmünde olacağı açık olduğu, bu sebeple adı geçen davalının son yönetim kurulu üyeleri arasında olma durumu mevcudiyetini koruduğu, borçlu şirketin hakkındaki takip devam ederken TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince re’sen terkin edilmiş olması, terkin edilen bu şirketin adına mal varlığına rastlanması ve bu mal varlığının da tasfiyesinin gerekmesi karşısında yeniden ihyasına karar vermek gerekmiş ve tespit edilen davalı … geçerli bir mazeret sunmadığından tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davaya dahil edilen … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davaya dahil edilen … vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece şirketin ihyasına ve müvekkilinin tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiğini, söz konusu kararda zamanaşımı hususuna dikkat edilmediğini, şirketin ticaret sicil memurluğu tarafından 31/10/2013 tarihinde re’sen sicilden terkin edildiğini, TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrasına göre, silinme tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasının istenebileceğini, şirket terkin olduğunda şirkete ait mal varlığı kalmış ise 10 yıl sonra hazineye devredilir hükmünün mevcut olduğunu, bunun tek istisnasının şirketin terkini yapılmadan önce dava bulunması olduğunu, davaya konu şirketin terkin edilmesinden önce bir dava açılmadığını, bu nedenle hak düşürücü sürenin dikkate alınması gerektiğini, müvekkilinin şirket ortağı olduğunu, tasfiye memuru olarak atandığını, oysa şirketin diğer ortakları bulunduğunu, onlar hakkında bir araştırma yapılmadığını, müvekkilinin sağlık nedenlerinden dolayı tasfiye memurluğunu yapamayacağını, mahkeme kararının tam araştırılmadan haksız ve mesnetsiz olarak verildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden re’sen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi; “(1) 1/7/2015 tarihine kadar aşağıdaki hâlleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır.
a) 24/6/1995 tarihli ve 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince, sermayelerini anılan Kanun Hükmünde Kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamış anonim şirketler ile limited şirketler.
b) Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya 1/7/2015 tarihine kadar münfesih olan anonim ve limited şirketler.
c) Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre herhangi bir nedenle dağılmış olan kooperatifler.
d) Sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketler ile kooperatifler.
e) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış ancak genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları veya son ve kati bilançosu genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin işlemi yapılamayan şirket ve kooperatifler.
(2) Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.
(3) Bu madde kapsamındaki şirket ve kooperatifler; ilgili … müdürlüğünce resen veya herhangi bir kişi, kurum veya kuruluş tarafından kanıtlarıyla birlikte yapılacak bildirimleri de kapsayacak şekilde, ticaret sicili kayıtları üzerinden yapılacak incelemeyle tespit edilir.
(4) … müdürlüklerince;
a) Kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır.
” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlığa konu ihyası istenilen … Yapı Malzemeleri ve Dış Ticaret Anonim Şirketi’nin ticaret sicil dosyasının incelenmesinde; 05/01/1996 tarihinde ticaret sicil kayıtlarında tescil edildiği, şirketin son genel kurul toplantısını olağanüstü genel kurul şeklinde mahkeme kararı doğrultusunda 18/09/2004 tarihinde yapıldığı, 20/09/2004 tarihinde görev dağılımı ile … , … ve …’ın münferit imza ile şirketi ilzam ve temsile yetkili kılındıkları, şirketin son 5 yıla ait olağan genel kurul toplantısının yapılmaması nedeniyle … Müdürlüğü’nce münfesih addedilerek 31/10/2013 tarihinde ticaret sicilinden re’sen terkin edildiği görülmüştür.
Davaya dayanak yapılan Antalya 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esasında kayıtlı iken Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davacının alacağı temlik alan sıfatıyla yer aldığı ve takibin devam ettiği, dolayısıyla davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.
… Sicil Müdürlüğü’nün cevap dilekçesinde şirketin TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamına girdiğinin tespiti üzerine şirketin faaliyetlerine devam etme isteğinde olunması halinde münfesih olma nedenini ortadan kaldıran işlemlerin yapıldığına dair belgelerin sunulması için ihtar yapıldığı belirtilmiş ise de, incelenen ticaret sicil dosyası kapsamında şirkete ya da şirket yetkililerine bu hususta tebligat yapıldığına dair bir delil bulunmamaktadır. 29/07/2013 tarihinde 8373 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilmiştir. İlanın tebliğ yerine geçmesi için öncelikle ihtarın şirkete ya da şirket yetkililerinden birisine ulaşmaması gerekmektedir. Bu hususta da davalı tarafça tebligatın çıkartılmasına rağmen yapılıp yapılmadığına ilişkin bir delil sunulmamıştır. Kaldı ki yine 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 2. bendinde belirtildiği üzere; davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. İhyası istenilen şirketin ticaret sicil dosyası kapsamında davacı tarafında ihya talebine dayanak yaptığı takip dosyasının Antalya 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esasında kayıtlı iken Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayısını aldığı, borçlu olarak ihyası istenilen şirketin, alacaklı olarak davacı … Yönetim A.Ş’nin yer aldığı, gerek incelenen işbu takip dosyasından gerekse daha evvel Antalya 4. İcra Müdürlüğünün … Esasında kayıtlı iken Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esasına kayıtlı takip dosyası ile daha bir çok icra takip dosyasından … Müdürlüğü’ne müzekkereler yazılarak derdest takip dosyaları için borçlu (ihyası istenilen şirket) şirket yönünden adres ve ortak bilgilerinin istenildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda TTK geçici 7. maddenin 3. bendindeki; bu madde kapsamındaki şirket ve kooperatifler; ilgili … müdürlüğünce resen veya herhangi bir kişi, kurum veya kuruluş tarafından kanıtlarıyla birlikte yapılacak bildirimleri de kapsayacak şekilde, ticaret sicili kayıtları üzerinden yapılacak incelemeyle tespit edilir hükmü uyarınca … Müdürlüğü’nün yapılan bildirimleri dikkate almadan TTK geçici 7. maddenin 2. bendine aykırı olacak şekilde şirketin sicilden terkin edildiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu durumda usulüne uygun terkin olmadığından TTK’nın geçici 7. maddenin 15. bendindeki 5 yıllık hak düşürücü sürenin somut uyuşmazlıkta uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu nedenle istinaf eden davaya dahil edilenin bu yöndeki istinafı yerinde görülmemiştir.
Dava niteliği itibariyle TTK’nın geçici 7. maddesine dayandığından ihyası istenilen şirket tasfiye sonucu değil, … Müdürlüğü tarafından re’sen terkin edildiğinden işbu davada yasal hasım sadece … Müdürlüğü’dür. Mahkemece ihyası istenilen şirketin son yetkilileri tespit edilerek davaya dahil edilmiştir. Kural olarak 6100 sayılı HMK ve yargılama hukukunda zorunlu dava arkadaşlığı dışında bir kişinin dahili dava yolu ile davaya dahil edilmesi ve hakkında hüküm kurulması mümkün değildir. Yargıtay içtihatları ile uygulamada zorunlu dava arkadaşlığı halinde dahili dava yoluyla taraf teşkilinin sağlanması kabul edilmiştir. Dolayısıyla mahkemece şirket yetkililerinin davaya dahil edilmesi isabetli olmamıştır. Dahili davalı yapılan …’ın 13/02/2022 tarihinde vefat ettiği nüfus kayıtlarından tespit edilmiştir. Bu nedenlerle ihyası istenilen şirketin yetkilileri yönünden davanın usulden reddi gerekirken mahkemece davanın … Müdürlüğü ve … yönünden kabulüne karar verildiği, diğer davaya dahil edilenler yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması da isabetli olmamıştır.
HMK’nın 332. maddesindeki; “(1) Yargılama giderlerine, mahkemece resen hükmedilir. (2) Yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilir. (3) Hükümden sonraki yargılama giderlerini hangi tarafın ödeyeceği, miktarı ve dökümü ile bu giderlerin hangi tarafa yükletileceği, mahkemece ilamın altına yazılır.” hükmü uyarınca davacı tarafın dava dilekçesindeki talep sonuç kısmında yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığı halde davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmetmesinin yerinde olduğu ancak yasal hasım olmadığı halde davaya dahil edilenlerden …’dan tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Mahkemece şirketin ihyasına karar verilirken şirket adına kayıtlı aracın tasfiye edilebilmesi için TTK’nın 547/1. maddesi uyarınca ihyası denildiği ancak aracın tasfiye edilebilmesi için ihya talebinde ancak ihyası istenilen şirketin ortak ya da yetkilileri ile araç üzerinde hak iddia edenler tarafından talepte bulunabileceği hususunun gözardı edilerek aracın tasfiyesi yönünde de karar verilmiş olması da usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Sonuç itibariyle, davaya dahil edilen … vekilinin istinaf taleplerinin re’sen nedenlerden dolayı kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya dahil edilen … vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun re’sen sebeplerle KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/12/2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın … , … ve karar verildikten sonra vefat ettiği anlaşılan … yönünden USULDEN REDDİNE,
b-Davanın … Müdürlüğü yönünden KABULÜ ile,
… Müdürlüğü’nde … nosunda kayıtlı iken 31/10/2013 tarihinde ticaret sicilinden re’sen terkin olunan “… Yapı Malzemeleri ve Dış Ticaret AŞ”nin Antalya 12. İcra Müdürlüğü’nün … Esasında kayıtlı iken Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esasına kayıtlanan icra takip dosyasının yürütülmesi, sonuçlandırılması ve bu uyuşmazlık kapsamında ortaya çıkacak hukuki ihtilafların görülmesi ve infazı işlemleriyle sınırlı olarak İHYASINA,
c-Ek Tasfiye işlemleri için ihya edilen şirketin önceki yetkili ve ortağı …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına,
d-Karar kesinleştiğinde tescil ve ilanı için kararın bir örneğinin … Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
e-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85 TL peşin harç ile 269,85 TL başvurma harcının davalı … Müdürlüğünden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/09/2022 tarih ve … Esas – … Karar sayılı, … Harç sayılı Harç Tahsil Müzekkeresinin ilk derece mahkemesince İPTALİNE,
f-Davacı tarafından yapılan 241,00 TL tebligat gideri, 1,00 TL KEP gideri olmak üzere toplam 242,00 TL yargılama giderinin HMK’nın 332. maddesi uyarınca davalı … Müdürlüğü’nden alınarak davacıya verilmesine,
g-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı … Müdürlüğü’nden alınarak davacıya verilmesine,
h-Davaya dahil edilen … tarafından ilk derece mahkemesinde herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
ı-Davaya dahil edilen … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
i-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davaya dahil edilen … istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davaya dahil edilen …’a İADESİNE,
b-Davaya dahil edilen tarafından istinaf incelemesi için yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 87,00 TL posta masrafı, 18,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 325,70 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davaya dahil edilen …’a VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davaya dahil edilen lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.21/12/2023