Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2688 E. 2022/1765 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 07/06/2022
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 02/12/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili kooperatife üye olan davalının kooperatife toplamda 1.600,00.-TL aidat borcu olduğunu, tahsili için Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyası ile başlattıkları icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiği, takibin durduğunu, davalının itirazlarının iptaline, takibin devamına, %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi ibraz etmediği anlaşılmıştır.
Mahkemece, “…davacı kooperatifin 13.04.2021 tarihli genel kurul toplantı tutanağı ile Nisan ayından itibaren aylık 200-TL aidat toplanmasına karar verildiği ve davalı kooperatif üyesinin iş bu aidat borcunu ödemediğinden bahisle hakkında icra takibi başlattığı, davalı üyenin borca itirazı üzerine eldeki itirazın iptali davasının ikame edildiği, takibe dayanak genel kurul kararının dosyaya celp edildiği, davalının davaya cevap vermediği, davalının icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde kooperatife borçlu değil alacaklı olduğunu beyan ettiği ancak buna ilişkin bir delil ibraz etmediği, davalı üyenin ödemeye ilişkin bir iddiasının ve ispatının bulunmadığı bu şekilde usulüne uygun genel kurul kararı gereğince toplanmasına karar verilen 2021 yılı nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim ve kasım aylarına yönelik aidat borcunun ödenmediği sabit olduğundan davacının davasının kabulüne, …” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; usule aykırı tebligat yapılarak davanın açıldığını, İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme yapıldığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı vekilince istinaf isteminde bulunulmuş, mahkemece istinaf istemi, kararın kesin olması nedeniyle reddedilmiştir.
Mahkemenin ek kararı davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacının talep ettiği 1.600,00 TL için dava açılmıştır. Dava değeri bu tutardır.
02 Aralık 2016 gün ve 29906 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 Sayılı Yasanın 41. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 3.000,00 TL’ye çıkarılmıştır. Bu miktar 2018 yılı için 3.560,00 TL, 2019 yılı için 4.400,00 TL’dir, 2020 yılı için 5.390,00 TL, 2021 yılı için 5.880,00 TL, 2022 yılı için 8.000,00 TL’dir.
İstinafa konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra 07/06/2022 tarihinde verildiğinden miktar itibariyle kesin niteliktedir.
İstinaf başvurusunun kesin nitelikte bir karara yönelik olup olmadığını denetleme görevi HMK 346/1 maddesi uyarınca öncelikli olarak İlk Derece Mahkemesine aittir. İlk Derece Mahkemesince bu denetleme yapılarak istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 346/2. maddesi, “istinaf talebinin red kararına karşı bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı taktirde dosya kararı veren mahkemece yetkili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilir. Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse ilk istinaf dilekçesine göre incelemeyi yapar. “şeklinde düzenlenmiştir.
Davalı vekilince yasada öngörülen süre içinde ek karara karşı istinaf isteminde bulunulmuştur. Yukarıda açıklandığı üzere mahkemece verilen karar miktar itibariyle kesin nitelikte bulunduğundan İlk Derece Mahkemesinin istinaf isteminin reddi kararı yerindedir. Bu nedenle davalı vekilinin ek karara ilişkin istinaf başvurusu esastan reddine, asıl karara yönelik istinaf incelemesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, (eksik varsa tamamlanması)
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.02/12/2022