Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2624 E. 2022/1715 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 13/09/2022
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 25/11/2022
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVALI/ KARŞI DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davalı karşı davacı vekili ihtiyati haciz talepli dilekçesinde, davacı/karşı davalının iddialarının aksine müvekkil şirketin karşı tarafa herhangi bir borcu, hatalı ürün teslimi ve ürünlerin zayi olması durumu bulunmadığını, davacının talep etmiş olduğu alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirket ile … A.Ş arasında ticari ilişkinin olduğunu, ticari ilişkiye dayalı olarak yapılan işlemlerin karşılığı olarak müvekkil şirket davacı/karşı davalı şirkete karşı faturalar düzenlendiğini, davalı şirketin zaman zaman kısmi ödemeler yaptığını, ticari ilişkisinin devam ettiği sürecin sonlarına doğru müvekkilin, davacı/karşı davalı şirkete ürünlerin teslimatlarını yaptığını, fakat 18.879,53-USD alacağını alamadığını, kötü niyetli olarak borcu inkar ettiği bu doğrultuda yıkanması için ürünlerin müvekkile teslim edildiği müvekkilimizin gerçekleştirdiği işlemler neticesinde 10.420 adet ürünün zayi hale geldiğini iddia etmiş ise de; bu iddiasına yönelik davacı/karşı davalının Mahkememizin … D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti dosyası açtığını, delil tespitinin usulüne uygun yapılmadığını, müvekkilinin tespit isteyenin mallarına ilişkin olarak sadece yıkama işlemi yaptığını, yıkama işleminin boyahanede kumaş olarak yapıldığını, tespit isteyen tarafından rolike sarılı (top) halde kumaşların geldiğini ve yıkama işlemi yapılarak tespit isteyene geri gönderildiğini, davacı/ karşı davalının malları, pastala sermiş, kesmiş, dikmiş hatta püskülleri işlemiş olduğunu, tespit isteyenin, müvekkilin yapmış olduğu hizmet sonrasında malları kullandığını, müvekkilin keşide etmiş olduğu faturaya da süresi içerisinde itiraz etmediğini, müvekkilin semen borcunun ifasını talep ettiğinde tespit isteyenin ayıp iddiasında bulunduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkisi neticesinde davacı/karşı davalı tarafın fatura bedellerinden sorumluluğu bulunduğunu, zararın miktarı ve karşı tarafın haksızlığı göz önüne alındığında kötü niyetli olarak haricen öğrenilen bilgi üzerine mal kaçırarak alacaklılarını zarara uğratmak için tarafın üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkul malların devri olabileceği söz konusu olduğunu, tüm bu nedenler ile borçlunun mal kaçırma ihtimaline binaen, müvekkil şirkete ait ileride telafisi mümkün olmayan zararların doğmasına neden olacağı açık olduğundan, ihtiyati haciz talebiminin kabulü için gerekli olan alacağa ilişkin yaklaşık ispatın sağlandığını, bu alacağına yönelik davacı/karşı davalının üzerinde bulunan taşınır ve taşınmazlara yönelik ihtiyati haciz talebinin davacı/karşı davalının mevcut durumunda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle önemli ölçüde zorlaşacağından müvekkil şirketin davacı/karşı davalı şirkete kesilen faturalar kapsamında 18.879,53-USD alacakla sınırlı olarak karşı taraf üzerine kayıtlı banka hesaplarına, menkul, gayrimenkul malları ile haczi kabil tüm hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 13/09/2022 tarihli ara karar ile, İhtiyati haciz kurumunun İcra ve İflas Kanunu bünyesinde düzenlenmiş olup, alacaklının alacağını yaklaşık ispat kuralları kapsamında ortaya koyup kanıtlaması gerektiğin, davalı-karşı davacının, davacı- karşı davalı tarafa kesilen faturalar gereğince müvekkili yararına ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ettiğini, davaya konu alacağın belirlenip davalıdan talep edilip edilmeyeceği hususunun, gelinen aşama itibariyle, yaklaşık ispat koşulu sağlanmadığından, fatura ve fatura konusu malların teslimine ilişkin belge sunulmadığından ve karşı tarafın mal kaçırma girişiminde bulunduğu yönünde delil ibraz edilmediğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davalı karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan işlemler doğrultusunda müvekkil şirketin, davacı/karşı davalı tarafa faturalar düzenlediğini, cari hesap tutulduğunu, müvekkilinin cari hesap ve faturalardan kaynaklı olarak takip tarihi itibariyle 18.879,53-USD alacağının bulunduğunu, dosya kapsamındaki belgelerin alacağın yaklaşık olarak ispatı için yeterli olduğunu, ihtiyati haciz şartlarının gerçekleştiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, hizmet bedeline ilişkin fatura ve cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, istinafa konu karar ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara karardır.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı karşı davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı karşı davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davalı karşı davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı karşı davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.25/11/2022

….