Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2481 E. 2022/1601 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
EK KARAR TARİHİ : 02/09/2022
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
GEREKÇELİ
KARARIN YAZIM TARİHİ : 08/11/2022
İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi. Başkanın inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İhtiyati hacze itiraz eden vekili dilekçesinde özetle; müvekkili borçlunun 1933 doğumlu olup, hakkındaki takibe dayanak bononun keşide tarihi olan 2015 yılında 82 yaşında olduğunu ve geçimini çiftçilik yaparak sürdürdüğünü; herhangi bir ticari hayatının, malvarlığı üzerinde harhangi bir hareketliliğin olmadığını; üzerindeki tüm mal varlığının babasından kaldığını, senedin tanzim tarihinden bu güne kadar hiç kimsenin kendisinden bir alacak iddiasının da olmadığını, müvekkilinin senet alacaklısını tanımadığını; sahte çıkması durumunda cezai sorumluluktan kurtulabilmek için senet lehtarı olarak ölmüş kişi isimlerinin yazıldığını, ölü kişilerin mirasçıları adına takipler yapan bir çetenin türediğini, senet üzerindeki imzaların gerek borçlunun ve gerekse lehtarın ölü olmasından yararlanılarak taklit edilmeye çalışıldı- ğını, ayrıca eğer gerçekten böyle bir senet var ise ve imza müvekkili tarafından atılmış ise bu senedin üzerinde gerek tanzim tarihi itibari ile gerekse vade tarihinin 10 yıl kadar sonraya atılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, senedin vade tarihinin takip tarihi itiba- rıyla zamanaşımına uğrama süresi olan üç yıllık sürenin bitimine az bir zaman kalmış olmasının da manidar olduğunu, senet üzerindeki yazılarda tahrifat bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini belirterek; müvekkili hakkındaki ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinaf konu kararında özetle; ihtiyati haciz talep edenin alacağının, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcuna ilişkin olması, sunulan bononun alacağın varlığı konusunda mahkemeye ihtiyati haciz kararı vermek için yeterli kanaat verdiğini, itiraz eden vekilinin itirazına dayanak ettiği hususların açılacak menfi tispit veya itirazın iptali davasında değerlendirilebileceğini, icra mahkemesince hacizler kaldırılmaksızın yalnızca icra veznesine yatırılacak para üzerinde hacizlerin devam etmesi yönünde karar verildiğini, ihtiyati haciz kararına itiraz bahsinin düzenlendiği 2004 Sayılı İİK’nın 265/1. Maddesinde sayılan itiraz sebeplerinin “ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata” ilişkin olabileceği, alacağın dayanağı olan bonodaki imzanın borçluya ait olmadığı yönünde bir rapor sunulmadığı, alacaklının sunduğu dellilerin alacağın varlığını yaklaşık olarak ispatlar nitelikte olduğunu belirterek itirazın reddine karar vermiştir.
Karara karşı aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
İstinaf eden karşı taraf borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde belirttikleri hususların değerlendirilmeden karar verildiğini, ihtiyati haciz kararına dayanam senedin alacaklısının ölü kişi olduğu, müvekkili ile bu güne kadar herhangi bir irtibatının da olmadığını, senedin tanzim tarihinden ihtiyati haciz tarihine kadar müvekkiline hiçbir alacak iddiasında bulunulmadığını, dayanak senedin çeteden satın alınmış ya da teknoloji kullanılarak taklit edilmiş bir senet olabileceğini, mahkemece müvekkilinin imzaya, borca ve takip yoluna ilişkin yaptığı itirazın değerlendirilmeden karar verildiği belirterek itiraz dilekçesindeki beyanlarını tekrar edip, mahkemenin ihtiyati haciz kararına yaptıkları itirazın reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve verilen ihtiyati haciz kararına itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Talep; ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karara yapılan itirazın reddine ilişkindir.
Davacının alacağının dayanağı olan keşidecisi itiraz eden …, lehtarı …, keşide yeri …/Antalya, keşide tarihi 15/07/2015, vade tarihi 11/02/2020 olan 260.000 Euro bedelli bonodaki imzanın itiraz edene ait olmadığına ilişkin bir delil sunulmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
İİK.nun 265. Maddesine göre “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin ( görev veya ) yetkisine ve teminata karşı” huzuriyle yapı- lan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” Yine “Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.”, “İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur.”
İtiraz eden vekilinin itiraz gerekçeleri, alacağın rehinle temin edildiği, muaccel olmadığı, mahkemenin ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili ve görevli olmadığı, mahkemenin belirlediği teminatın yatırılmadığı veya belirlenen teminatın miktarının uygun olmadığı iddialarına dayanmamaktadır. İtiraz gerekçeleri açılacak menfi tespit davasında değerlendirilebilecek türden itirazlar olup ayrıca itirazına dayanak bir delil de sunmamıştır. Bu durumda verilen mahkeme kararı yerindedir.
Sonuç olarak aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilenin istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından ihtiyati haciz talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.08/11/2022

….