Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2455 E. 2022/1604 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
EK KARAR TARİHİ : 30/06/2022
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 08/11/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 08/11/2022

İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üyenin inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Mahkemenin 20/04/2022 tarihli ihtiyati haciz kararı üzerine karşı taraf vekili verdiği itiraz dilekçesinde özetle; alacaklı tarafça müvekkiline başlangıçta Antalya 22. Noterliği’nin 23/12/2021 tarihli 13 adet fatura içeren ihtarnamesi ile toplam 199.877,17 TL nin ödenmesinin istendiğini, oysa müvekkilinin ihtiyati haciz talep eden ile faturalarda belirtilen tarihlerde ve miktarda herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığını, talep eden tarafça dosyaya sunulan sevk irsaliyeleri üzerindeki imzaların da müvekkiline ait olmadığını, belirtilen ihtarnameye Kaş 2. Noterliği’ nin 29/12/2021 tarihli ihtarnamesi ile cevap da verildiğini, müvekkilinin çiftçilik yaptığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasına, müvekkili tarafından icra veznesine depo edilen miktarın alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin, hakkında ihtiyati haciz istenilene satıp teslim ettiği mallara karşılık toplam bedeli 87.841,24 TL olan 7 adet fatura düzenlendiğini, fatura bedelinin ödenmediğini belirterek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, dilekçesi ekine teslim alan sıfatı ile imzası bulunan … seri numaralı sevk irsaliyesi ve bununla bağlantılı 14.336,00 TL bedelli … numaralı fatura; … seri numaralı sevk irsaliyesi ve bununla bağlantılı 12.624,20 TL bedelli … seri numaralı fatura; … seri numaralı sevk irsaliyesi ve bununla bağlantılı 8.486,40 TL bedelli ….. seri numaralı fatura; … seri numaralı sevk irsaliyesi ve bununla bağlantılı 5.120,00 TL bedelli … seri numaralı fatura; … seri numaralı sevk irsaliyesi ve bununla bağlantılı 14.664,80 TL bedelli ….. seri numaralı fatura; … seri numaları sevk irsaliyesi ve bununla bağlantılı 22.016,00 TL bedelli … seri numaralı fatura ile imzasız … seri numaralı sevk irsaliyesi ve bununla bağlantılı 9.393,84 TL bedelli … seri numaralı fatura ve … seri numaralı imzasız sevk irsaliyesi sunmuştur.
Mahkemenin istinafa konu kararında özetle; hakkında ihtiyati haciz istenen tarafın çiftçi olduğu, uyuşmazlık konusu alışverişin mahiyetinden de çiftçi olduğunun anlaşıldığı, uyap vergi dairesi cevabi yazısı uyarınca 2015 yılı itibariyle nakliye işinden terk kaydı bulunduğu, davacının sgk kaydının bağkur çalışanı olduğu, dava konusu uyuşmazlığın TTK 4 vd maddeleri uyarınca ticaret yasasında düzenlenen hususlardan kaynaklanmadığı, davanın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerektiği, ihtiyati haciz kararının da görevli mahkemece verilmesi gerektiği gerekçesi ile mahkemece verilen 20.04.2022 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
24/07/2022 tarihinde tebliğ edilen gerekçeli ek karar üzerine ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından 05/09/2022 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece görev yönünden bir itiraz olmadan göreve ilişkin sebeple verilen ihtiyati haczin kaldırılması kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile kararın kaldırılarak ihtiyati haczin reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Dava, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK 103/1-a maddesine göre “adli tatilde ihtiyati haciz gibi geçici hukuki koruma talepleri ile bunlara karşı yapılacak itirazlar ve diğer başvurular hakkında karar verilebilir.” Yine HMK.’nun 104. Maddesine göre “Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır.”
Görüldüğü gibi ihtiyati hacze itiraza ilişkin hususlar adli tatilde görülebilen hususlar olup bu hususlarda adli tatilin sürelere bir etkisi olmaz. Somut olayda itiraz üzerine verilen 24/06/2022 tarihli karar istinaf edene 24/07/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, iki haftalık süre 07/08/2022 tarihinde dolmuştur. Talep edenin istinaf tarihi ise 05/09/2022 dir. Bu durumda ilk derece mahkemesinin HMK.’ nun 346. Maddesine göre “İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra” verildiği için “istinaf dilekçesinin reddine karar” vermesi ve bu red kararının isitinafı halinde dosyayı istinaf mahkemesine göndermesi gerekirdi.
İstinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığını denetleme görevi öncelikli olarak İlk Derece Mahkemesine aittir. Ancak İlk Derece Mahkemelerinin bu hususu gözetmeden dosyayı Bölge Adliye Mahkemesine göndermesi halinde, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ne şekilde bir karar verileceği 6100 Sayılı HMK’nın 352. maddesinde gösterilme- miş, sadece gerekli kararın verileceği ifade edilmiştir.
Bu konuda kanunda bir açıklık bulunmamakla birlikte 01/06/1990 tarih ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının bu tür olaylarda kıyasen uygulanması mümkündür. Sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararı, İlk Derece Mahkemelerinden verilen bir kararın kesin nitelikte olmasına rağmen temyiz edilmesi ve İlk Derece Mahkemesi tarafından bu konuda bir karar verilmeksizin dosyanın Yargıtay’a gönderilmesi halinde Yargıtay’ın, İlk Derece Mahkemesine bu konuda geri çevirme kararı verilmeksizin, temyiz talebinin reddine karar vermesinin mümkün olduğu yönündedir.
İlk Derece Mahkemesince Hukuk Muhakemeleri Kanunun Yönetmeliğinin 8/11. maddesi gereğince Kanun Yolu Formu hazırlanmak suretiyle istinaf dilekçesiyle birlikte dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi halinde, İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresinde istinaf yoluna gidildiğini kabul ettiği sonucuna ulaşılarak dosyayı Bölge Adliye Mahkemesine göndermiş olduğunu kabul etmek gerekir. Bu durumda da Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince gerekli kararın (red kararının) verilmesi gerekecektir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karar 6100 Sayılı HMK’nın 345. maddesi uyarınca süresinde istinaf kanun yoluna gidilmediği anlaşıldığından, ihtiyati haciz talep edenin istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 352. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Bu nedenle talep eden vekilinin istinaf isteminin HMK 352/1-c maddesi uyarınca süre yönünden usulden reddini karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Talep eden vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 345. maddesinde belirlenen iki haftalık süre geçtikten sonra yapıldığı anlaşıldığından 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-c. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Talep eden tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talep eden tarafa İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından karşı taraf lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 351/1-c maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.08/11/2022