Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2416 E. 2022/1462 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 15/06/2022
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir – ihtiyati haciz
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 24/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep eden vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında Antalya İli, … İlçesi, … Mahallesi … ada … -… -… -… parseller adresinde 16.01.2015 tarihli … sayı nolu çağrı mektubu 1000 KW-E kurulu güç onaylı … projesi ile Antalya İli … İlçesi … Mahallesi … ada … -… -… -… adresinde 02.09.2015 tarihli … -… sayı nolu değişiklik yapılan çağrı mektubu 742 KW-E kurulu güç onaylı … GES kurulması ve geçici kabulüne ilişkiin iş ve işlemlerin alıcı olarak müvekkili … A. Ş. Tarafından gerçekleştirilmesine takiben bahse konu iki adet güneş enerjisi santralinin taraflarca belirlenen bedeli karşılığında satıcı … Ltd. Şti tarafından alıcı … A.Ş’ye devredilmesi amacıyla 18/03/2020 tarihli GES Alım Sözleşmesinin imzalandığını, ödemenin nasıl yapılacağına ilişkin zeyilnamenin taraflarca imzalandığını, müvekkilinin imalatı ve kurulumu zamanında ve gereği gibi yerine getirdiğini, Enerji Bakanlığının Tedaş Genel müdürlüğünün 21/02/2022 tarihli kabul tutanağı ile … GES kabulünün yapıldığını, yine Enerji Bakanlığının Tedaş Genel Müdürlüğünün 05/04/2022 tarihli kabulü ile de … GES projesinin kabulünün yapıldığını, her iki projede de … A.Ş ile Lisanssız Elektrik Üreticilerinin bağlantı imzaladığını ve sisteme dahil olunduğunu, elektrik üretimine ve fatura kesilerek elektriğin perakende firmasına satışına ve bu nedenle de tahsilat yapılmaya başlandığını, müvekkilinin … Ltd Şti arasında imzalanan 18/03/2020 tarihli alım sözleşmesi gereğince müvekkiline yüklenen edin olan ödemenin … ve … adına … Bankası Alanya Şubesinde bulunan banka hesabına blok edildiğini ve 11/04/2022 tarihinde ödemenin davalı tarafça banka hesabından teslim alındığını, sözleşme gereğince ödemelerin müvekkiline yapılması gerekirken davalı tarafça teslim ve tescilinden kaçınıldığını ve hukuka aykırı olarak ödemelerin karşı tarafça tahsil edilmeye devam edildiğini, … A.Ş tarafından düzenli olarak üretilen elektrik satın alındığını ve ödemelerin davalıya yapıldığını, davalının haklı bir neden bulunmadan müvekkiline ait olması gereken üretim tesisinin gelirinden yararlandığını, davalının sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verdiğini, müvekkilinin bu durum nedeniyle zarara uğramaya devam ettiğini, davalı şirketin davaya konu ticari işletme dışında hiçbir menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerde hak ve alacağının bulunmadığını, alacaklarının hiçbir teminatının olmadığını ve davalı taraftan tahsilinin mümkün olmadığını, davalı tarafından GES işletmesine ait şirket hisselerini başkalarına devretmeye çalıştığını belirterek dava sonuna kadar … Ltd Şti adanı açılan banka hesaplarında … A.Ş tarafından yapılan ödemelere ihtiyati haciz ve blok konulmasına, … A.Ş nezdinden ödemelerin durdurulmasına, GES santrali lisansına sahip olan davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarına devir ve temliki önleyici tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, ihtiyati tedbir talebi yönünden; mahkemece mevcut bir durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın veyahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde ihtiyati tedbir kararı verilebilecek olması, ihtiyati tedbir talep eden tarafın dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunluluğu bulunması, limited şirketlerde geçerli bir hisse devrinin yapılabilmesi için; yazılı şekil şartının ve noter onayının gerçekleşmesinin gerekmesi (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 595. maddesi), talep dilekçesinin ekinde bulunan sözleşmenin noter onaylı olmaması, geçersiz sözleşmeye dayanılarak ihtiyati tedbir talebinde bulunulamayacak olması, ihtiyati tedbir için yaklaşık ispatı koşulunun da gerçekleştirememiş olması nedenleri ile şirket hisselerinin devir ve temlikini önler mahiyette tedbir konulması taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İhtiyati haciz talebi yönünden; ihtiyati haciz kararlarının esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardan olması, ihtiyati haczin devam etmekte olan dava sonunda davacının hükmedilecek alacağının tahsilini garanti altına almak için davalının mallarına geçici olarak el konulması niteliğinde olması, 2004 sayılı İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmayıp bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulmasının yeterli kabul edilmiş olması, davacının talep dilekçesi ekinde sunduğu deliller nazara alındığında para alacağı bulunması, muaccel olması ve ödemeden kaçınılmış olması yönünde yaklaşık ispatı gerçekleştirememiş olması, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirmesi nedeni ile talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflarca imzalanan 18/03/2022 tarihli GES Alım sözleşmesinin hisse devir sözleşmesi olmadığını, ödemenin nasıl yapılacağına ilişkin zeyilnamenin taraflarca imzalandığını, … GES projesi ve … GES Projesinin, sözleşme gereği müvekkil firmaya veya müvekkil firmanın göstereceği üçüncü kişiye devredilmesinin gerektiğini, satıcı … Ltd.Şti.’nin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kural olarak elektrik üretimi için tüzel kişilerin lisans alması zorunlu olduğunu, ihtiyati tedbir talebine konu … GES tesisi de bu mevzuat doğrultusunda kurulumunun gerçekleştirildiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Talep ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK 389. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Aynı kanunun 390. maddesinin 3. fıkrasına göre ise tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici olarak el konulması olarak tanımlanmaktadır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların gerçekleşmiş bulunması gerekir.
İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli kabul edilmiştir. Maddi hukuka göre kimin haklı veya haksız olduğu İİK’nın 264. maddesi kapsamında yapılacak inceleme veya açılacak menfi tesbit, itirazın iptâli ya da istirdat davasında araştırılacak ve değerlendirilecektir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, bu aşamada mevcut durum itibariyle ihtiyati tedbir talebi yönünden HMK’nın 389 vd. maddelerindeki koşullar ile ihtiyati haciz talebi yönünden İİK’nın 257 vd. maddelerindeki koşulların bulunmamasına, kararın hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; talep eden vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Talep eden vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Talep edenin istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından karşı taraf lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.24/10/2022