Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2412 E. 2023/1184 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 15/06/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin, vekili olan Av. …’in Serik ve Antalya’da görülen davalar için herhangi bir sözleşme yapılmadığı halde 5.000 +5.000 TL vekâlet ücreti alacağını icraya koyarak müvekkiline ait birçok tarladaki elbirliği mülkiyeti statüsündeki payına haciz koyarak satışa çıkardığını, davacının çalıştığı eczanede davanın karşı tarafı olan … petrol ile ‘-davadan feragat ederse vekâlet ücret/ alınmayacağına dair belge düzenledikleri için-‘ Böyle bir borcu olmadığını konuşurlarken, alacaklılardan …’ ın müvekkilinin çalıştığı eczaneye gelerek, buna ait takip masrafları ödenirse satışı önleyebileceğini, bildirdiğini, …’ın satışın önlenebilmesi için bazı senetler tanzim ettiğini, yapacağı ödemelere karşılık olarak 32.500,00-TL lik, 3.000,00-TL lik ve 1.500,00-TL’ lik bonoları çıkararak müvekkilinden bunları imzalamasını istediğini, müvekkilinin bu bonoları imzaladığını, sonrasında Antalya 9. İcra Müdürlüğünün … Esas yenileme ile … esas sayılı dosyası ile 20.06.20121, tarihli 20.11.2012 vade tarihli 32.500 TL bedelli kambiyo senedinin icraya konulduğunu, bahse konu vekâlet ücretinin Antalya 1. İcra Hukuk Mahkemesinin … – … sayılı dosyası içindeki belgelerde de görüleceği üzere aynı davaların aynı vekâlet ücretleri olduğunu, itiraz üzerine icra hakiminin sözleşme olmadığına göre tarife gereği takibe esas miktarını 2.500,00/ TL ye indirdiğini ve bu miktarın ödendiğini, ancak Av. …’in bu miktarı icraya koyduğunu, …’in haksız bir şekilde ilamsız takip olarak icraya koyduğu vekâlet ücretini tahsil kabiliyetinin olmadığını bilmesine rağmen daha sonra bu alacağı …’a temlik ettiğini, temlik alınan alacağın hiçbir hakka dayanmayan hukuki geçerliliği olmayan bir alacak olduğunu beyan ederek müvekkilinin borçlu olunmadığının tespitini ve iptal edilecek takipler açısından; Antalya 4. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının iptal edilerek dosyasının, Antalya 12. İcra Müdürlüğünün … esas yenileme ile … esas sayılı, Antalya 9. İcra Müdürlüğünün … Esas yenileme ile … esas saylı, Antalya 9. İcra Müdürlüğünün … esas yenileme ile … esas sayılı, Antalya 9. İcra Müdürlüğünün … esas yenileme ile … esas sayılı, Antalya 1. İcra Müdürlüğünün … yenileme ile … esas sayılı, Antalya 14. İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra takip dosyalarının iptaline ve icra takip dosyalarının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı itirazları nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacının dava dilekçesinde belirttiği üzere müvekkili ile davacı arasında açılmış ve daha sonradan temlik edilen dosyalar vekalet ücretine ilişkin olduğunu, görevli mahkemenin Antalya Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davanın görevli olmayan mahkemede açılmadığını, görevsizlik itirazlarının olduğunu, müvekkili …’ in takip dosyasındaki alacaklarını temlik ettiğini, davada taraf ehliyeti bulunmadığını, bu nedenle husumet nedeni ile müvekkili … yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının birbiri ile irtibatı bulunmayan birden fazla davayı aynı dosyada açtığını, taraflar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmadığından aynı davada görülemeyeceğini, müvekkili …’in davacı aleyhine Antalya 4.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ve Antalya 1.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyalan ile vekalet ücretine yönelik ilamsız takip yaptığını, daha sonra bu dosyalan temlik ettiğini, yine Antalya 12.İcra Müdürlüğünün eski ya 12.İcra Müdürlüğünün eski … yeni genel icra müdürlüğünün … sayılı dosyası ile; Serik 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası ile vekalet ücreti masraf alacağı yönünden takip yapıldığını ve bu dosya halen derdest olduğunu, davacının iddia ettiği üzere bu dosyalarda aynı davaların vekalet ücretlerinin takibe konulmadığını, farklı dosyaların vekalet ücretleri konusunda takip yapıldığını, davacının diğer müvekkil … hakkındaki iddialarının tamamen soyut içerikli olduğunu, gerçeği yansıtmadığını, Antalya 9.İcra Müdürlüğünün … yenileme ile …, … yenileme ile …, … yenileme ile … esas numarasını alan dosyalar ile kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığını, takiplerin kesinleştiğini ve halen derdest olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece,”Davacının irade fesatına ilişkin iddiaları yönünden dava tarihi itibariyle 1 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olup, bedelsizlik iddiası yönünden davasını senede karşı yazılı delil ile ispat etmesi gerekir, bir an için tanık dinlenebileceği kabul edilse dahi davacı 03.09.2021 tarihinde eldeki dosya için bildirilen tanıkların …, … ve … olduğunu beyan etmiştir, davacıya tanıklarının isim ve adreslerini bildirmek üzere kesin süre verilmiş ise de davacı tanık …’in adresini bildirilen kesin sürede sunmamış, mahkememizce tanıklarına yönelik açıklama yapılmak üzere davacı yana talebi üzerine 03.09.2021 tarihli celsede süre verilmiş ise de davacı yan bu süre içerisinde de tanıklara ilişkin bilgi vermemiştir. Bu nedenle bu tanıkların dinlenmesinden vazgeçilmiş ve davacının talebi üzerine 3. Asliye Hukuk Mahkemesindeki beyanları dosya kapsamına alınmıştır, tanıkların bu mahkemede vermiş olduğu beyanların davayı aydınlatacak mahiyeti bulunmadığı, senetlerin ayırıcı özelliklerinin belirtilmediği nazara alındığında tanık beyanıyla dahi davacının iddiasını ispat edemediği,…davalı … yönünden açılmış ceza davası bulunmadığı anlaşılmakla illetten mücerret senetlerin bedelsiz olduğu hususunun ispatlanamadığı” gerekçesiyle davanın reddine, davacı lehine tedbir kararı verilmediğinden davalının lehine tazminata hükmedilemeyeceğine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasındaki uyuşmazlığın temelinin Antalya 9. İcra Müdürlüğünün … – … – … Esas sayılı icra takip dosyalarına dayandığını, bu dosyalardaki bonoların hileyle alınmış bedelsiz bonolar olduğunu, tefrik edilen Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında görüldüğü üzere müvekkilinin avukat …’e vekaletname verdiğini, avukat …’in vekalet ücreti olarak 2 adet takip başlattığını, bu icra takibi neticesinde müvekkilinin taşınmazının satışa çıkarıldığını, davalı …’ın araya girerek satışı iptal ettireceğinden bahisle 32.500,00 TL, 1.500,00 TL, 3.000,00TL bedelli 3 ayrı bono imzalattığını, Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde dinlenen tanıkların bile bu dosyayı aydınlatmak için yeterli olacağını, dosyalar arasında bağlantı bulunduğunu, bekletici mesele yapılması gerektiğini, kararın bu yönüyle de kaldırılması gerektiğini ayrıca hile ile ilgili iddiaların tanıkla ispat edilebileceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, takibe dayanak senedin alacaklısı ve borçlusunun davalı ile davacı olmasına, senetlerde vekalet ücreti alacağına ilişkin bir atıf bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.15/06/2023