Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2405 E. 2022/1535 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ : 19/07/2022
DAVANIN KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 27/10/2022
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı Kooperatif vekili itiraz dilekçesinde özetle; Mahkemenin ihtiyati tedbir kararına istinaden, Antalya İli, … İlçesi, … Mah., … Mevkii, … Ada /A Parsel sayılı taşınmazdaki hisseye ve/veya C Blok S 8 Nolu, C Blok 2 Nolu, C Blok 11 Nolu, D Blok 3 Nolu dairelerin tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir şerhi işlendiğini, ancak, tedbir şerhi işlenen C Blok 2 nolu dairenin davanın taraflarına ait bulunmadığını, C Blok 2 nolu dairenin hak sahibinin dava dışı … mirasçıları olduğunu, … mirasçıları kooperatife gönderdikleri, Ankara 63.Noterliği’nin, 10.06.2022 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile; taşınmazın mülkiyetini talep ettiğini, Ankara 63.Noterliği’nin, 10.06.2022 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi, C Blok 2 nolu daire hakkında, …, 09.06.2022 tarihli dilekçesi ile; kooperatife, 08.07.1995 tarih ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki kura zaptında kendi çektiği yeri merhum … ile değiştirdiğini, C Blok 2 Nolu dairenin her türlü ödemesinin merhum … tarafından gerçekleştirildiğini, hak sahiplerinin … ’ın mirasçıları olduğunu belirttiğini, bu sebeple 09/06/2022 tarihli talep dilekçesi ile davalı kooperatifin … Tapu Müdürlüğünden C Blok 2 Nolu bağımsız bölümünün …’ın mirasçılarına tahsis edilmesini talep ettiğini, 27.06.2022 tarih … Tapu Müdürlüğüne talep dilekçesi ile … Tapu Müdürlüğünün 28.06.2022 tarih … cevabı ile; Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13.01.2022 tarih, … sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir kararı başlatıldığından tahsis işlemi yapılamayacağının bildirildiğini, menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişilerin davalı kooperatife talebi gereği yeniden ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiklerini, davalı olarak gösterilen kooperatifin, söz konusu sözleşme ile ilgisi olmadığından davacının korunması gereken bir hakkı mevcut bulunmadığını, davalı … ile kooperatif merhum üyesi … kendileri aralarında kura zaptında çektikleri yerleri karşılıklı olarak değişmişler, değişim sonucu C Blok 2 Nolu bağımsız bölümün ödemelerini dava dışı merhum …’ın yaptığını, tarafların kendi aralarındaki yaptıkları bir sözleşme ile, gerek davalı kooperatifin, gerekse dava dışı merhum …’ın mirasçılarının zor duruma sokulması mülkiyet hakkının ihlali olduğu gibi, hakkın kötüye kullanılması olduğunu, davacılar ile davalı … arasında ortaya çıkan uyuşmazlığa kooperatifin sebebiyet vermediğini, davalılara ait olmayan, merhum …’ın hak sahibi olduğu Antalya İli, … İlçesi, … Mah., … Mevkii, … Ada/A Parsel sayılı taşınmazdaki hisseye ve/veya C Blok 2 Nolu bağımsız bölüme ilişkin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili 19/07/2022 tarihli duruşmadaki beyanında; ihtiyati tedbire itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından 19/07/2022 tarihli ara karar ile; eldeki davanın tapu iptal tescil davası olup, taşınmazın mülkiyetinin uyuşmazlık konusu olduğu, bu husus dikkate alınarak ihtiyati tedbir kararı verildiği, verilen tedbir kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, ihtiyati tedbire itiraz eden davalı Kooperatif vekili ve davalı gerçek kişiler vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı Kooperatif vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir kararı verilen C blok 2 nolu dairenin davanın taraflarına ait olmadığını, hak sahibinin dava dışı … mirasçıları olduğunu, … mirasçılarının Ankara 63. Noterliği’nin 10/06/2022 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taşınmazların mülkiyetini talep ettiklerini, davalı … ile dava dışı Kooperatif üyesi …’ın kura zaptında çektikleri yerleri karşılıklı olarak değiştirdiklerini, bunun sonucunda C blok 2 nolu dairenin ödemelerinin dava dışı … tarafından yapıldığını, C blok 2 nolu dairenin … mirasçıları adına tahsis edilmesine ilişkin taleplerinin … Tapu Müdürlüğü’nce ihtiyati tedbir kararı nedeniyle reddedildiğini, C blok 2 nolu daire üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Davalı gerçek kişiler vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 17/04/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava konusu edilen C blok 2 ve 11 numaralı bağımsız bölümlerin gerçek kişi davalıların üzerinde tapuya kayıtlı olması nedeni ile terditli olarak talepte bulundukları bu iki bağımsız bölüm ve karşılığı kooperatif üyeliği yönünden karar verilmesine gerek kalmadığını belirttiğini, bu beyan ile davacının dava konusu talebini daralttığını, emsal yargıtay içtihatlarına göre ıslah ile daraltılan talebin davadan feragat hükmünde olduğunu, dolayısıyla bu bağımsız bölümlerin dava konusu olmaktan çıktığını, ayrıca C blok 11 numaralı dairenin dava dışı 3. Kişiye ait olduğunu, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğini, bilirkişi raporuyla dava konusu taşınmazların değerinin ayrı 1.000.000,00TL olarak tespit edildiğini, ilk derece mahkemesince belirlenen teminat miktarının az olduğu gibi ihtiyati tedbire itirazlarında teminatın artırılmasının değerlendirilmediğini, C blok 8 ve 11 ile D blok 3 nolu bağımsız bölümler üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
İstinafa konu karar ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair 19/07/2022 tarihli ara karardır.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati tedbir talebine itirazın reddine karar verilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince, 14/12/2021 tarihli tensip tutanağının 26 numaralı ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, davalı kooperatif vekilinin ihtiyati tedbir kararına itiraz etmesi sonucunda mahkemenin 18/02/2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiş, davalı kooperatif vekili bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. Davalı kooperatif vekili bu kez 05/07/2022 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz etmiş ve ihtiyati haciz duruşması sırasında davalı gerçek kişiler vekili, ihtiyati tedbir kararına kendilerinin de itiraz ettiklerini beyan etmesi üzerine ilk derece mahkemesi tarafından istinafa konu 19/07/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun ihtiyati tedbir kararına itiraz başlığı altında düzenlenen 394/4 maddesinde itirazın dilekçe ile yapılacağı, itiraz edenin itiraz sebeplerini açıkça göstermek ve itirazının dayanağı olan tüm delillerini dilekçesine eklemek zorunda olduğu belirtilmiştir.
HMK’nın 341/1-b. Maddesinde de ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 396’ncı maddesi “(1) Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir.
(2) İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” şeklindedir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/1. maddesi hükmüne göre ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
Öte yandan, “Durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılmasına” ilişkin düzenleme yapan 396. maddenin ikinci fıkrasında, kanun yollarını düzenleyen HMK.’nın 391. maddesinin son fıkrasına veya 394. maddesinin beşinci fıkrasına atıf yapılmamış olduğundan, durum ve koşulların değişmesi sebebine dayalı tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması istemi ile ilgili mahkemece verilecek kararın istinafı olanaklı değildir. Aksi hal, 396. maddenin gerekçesinde de belirtilen “…hal ve şartların değişmesi, hukuki bir değerlendirmeden daha çok, maddi şartlarla yakından ilgili, nispeten sübjektif ve doğrudan mahkemenin takdirine bağlı bir husustur. Ayrıca, aynı yargılama süreci içinde, birçok kez hal ve şartlarda değişiklik olması sebebiyle, tedbirde değişiklik yapılması veya kaldırılması, bu yönde talepte bulunulması ya da talebin reddi söz konusu olabilir. Her talepten sonra verilecek karar hakkında kanun yoluna başvurulması, ihtiyati tedbirler için kanun yoluna başvurulmasında istenen amacı da sağlamayacaktır. Kanun yolunun açılmış olmasının amacı, ihtiyati tedbirlerle ilgili temel hukuki ve prensip hatalarının önüne geçmektir. Bu sebeple, ihtiyati tedbirin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkanı getirilmiştir…” denilmek suretiyle ortaya konulan kanun koyucunun iradesine de aykırı olacaktır.
Davalı Kooperatif vekilinin mevcut durum ve şartlardaki değişikliğe dayalı talebin reddi HMK 396 ve atıf yapılan 394. madde ve HMK 341. maddeye göre istinafı mümkün olmadığından, davalı gerçek kişiler vekilinin itirazı ise HMK’nun 394/4 maddesine uygun şekilde yapılan bir itiraz olmadığından istinaf taleplerinin usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstinaf eden davalı Kooperatif ve davalı gerçek kişiler vekilinin istinaf başvurularının HMK 341 yollaması ile HMK 352. Maddesi uyarınca ayrı ayrı USULDEN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-İstinaf eden davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ihtiyati tedbire itiraz eden davalılara İADESİNE,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.27/10/2022

….