Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2396 E. 2023/101 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 28/06/2022
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 19/01/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili bankanın …. Şubesi nezdinde, …. lehine, davalı …. ‘ nun müteselsil kefaletiyle Genel Kredi ve Teminat sözleşmesi gereğince krediler açıldığını ve kullandırıldığını, kredilerin normal seyrini kaybetmesi üzerine kredi hesabının kapatılarak ihtarname ile hesabın kat edildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine borçlular aleyhine Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyadan takip başlatıldığını, takibe davalının itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazlarının iptaline, takibin devamına, %20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı taraf cevap dilekçesi vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, taraflar arasında varlığı ihtilafsız Genel Kredi Sözleşmesinin 11. maddesinde temerrüt hallerinin ve temerrüt faizinin düzenlendiği, bu maddeye göre “müşteri, temerrüt halinde bankanın TC Merkez Bankasına bildirdiği en yüksek kredi faiz oranına %30 ilave edilerek bulunacak oranda temerrüt faizi ödeyecektir.” ibaresinin yazıldığı ANCAK Hukuk Genel Kurulu’nun 02.05.2019 tarih, 2017/19-1650 esas, 2019/507 karar sayılı ilamına, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2018/2511 esas, 2019/3854 sayılı ilamına göre bankaların TCMB bildirdikleri ancak müşterilere uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizi tespitinde esas alınmayacağının kabul edilmekte olup sözleşmede ayrıca temerrüt faiz oranının belirlenmediği hallerde davacı bankanın kayıtları üzerinde inceleme yapılarak hesabın kapatıldığı tarih itibariyle davalının kullandığı ticari krediye uygulanan akdi faiz oranı belirlendikten sonra sözleşmedeki temerrüt faizinin hesabında bu oranın dikkate alınacağının belirtildiği, buna göre somut olayda uygulanan kredi oranlarına göre bilirkişi tarafından hesaplanan yıllık %18.096 ve 24,96 temerrüt faiz oranının HGK içtihadına uygun olduğu, bu nedenle davacı bankanın rapora karşı bu yönden yaptığı itirazların kabul edilmeyeceği gibi davacı bankanın bu oranın üstündeki talebinin yerinde olmadığı, davalıya kat ihtarnamesinin tebliğ edildiği adresin sözleşmedeki adres olduğu anlaşılmakla davalının bir günlük ihtar süresinin sonunda 09.09.2021 tarihi itibari ile temerrüde düşmüş sayılacağı, Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre hesabın kat edildiği tarihe göre kapitalize edilmiş asıl alacak miktarı üzerinden, hesabın kat edildiği tarihten temerrüt tarihine kadar akdi faiz, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar da temerrüt faizi uygulanması gerektiği, belirlenen bu temerrüt tarihi, asıl borç ve faiz oranları ile taraflar arasındaki sözleşme ve yasaya uygun şekilde hazırlanan, denetime elverişli bilirkişi raporuna göre; davacı bankanın takip tarihi itibari ile – taleple bağlılık ilkesi gözetilmek şartıyla- taksitli kredilerden dolayı 81.098,21.-TL asıl alacak, 1.473,94.-TL işlemiş faiz, 73,70.-TL gider vergisi, 664,98.-TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 83.310,83.TL alacak talebinde haklı olduğu, alacak likit olduğundan davacı lehine icra tazminatı verilmesi gerektiği (kısa kararda sehven faiz oranında yapılan hatanın karar yazım aşamasında düzeltildiği) anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl alacağın eksik hesaplandığını, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, anapara üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davalının arabuluculuk toplantısına katılmadığını, arabuluculuk görüşmesine katılmayan davalı taraf lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine takdir edilmesinin hatalı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, hüküm kurmaya elverişli olmadığını, müvekkili aleyhine kefil sıfatı sebebiyle icra takibi başlatıldığını, ilk derece mahkemesince müvekkilinin kefaletinin geçerli olup olmadığı yönünde bir araştırma ve inceleme yapmadığını, müvekkilinin kefaletinin geçerli olmadığını, asıl borçlunun borcundan sorumlu olmadığını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekili 21/12/2022 tarihli dilekçesi ile; davalının icra yaptığı itirazdan vazgeçtiğini, itirazın iptali davasının konusunun kalmadığını, davalı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, arabuluculuk ücretinin davalıya yükletilmesine, ihtiyati haciz kararı için sunulan teminatın iadesine ve konusuz kalan dava için davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 15/12/2022 tarihli dilekçesi ile, icra dosyasına vaki borca itirazlarından gayrikabili rücu olarak vazgeçtiklerini, davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, ayrıca yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, kararın kesinleşmesi beklenmeden ihtiyati haciz talep eden alacaklıya teminat mektubunun iadesine muvafakatlerinin olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili 06/01/2023 tarihli dilekçesi ile de, istinaf başvurusundan feragat ettiklerini beyan etmiştir. Ancak vekaletnamesinde davadan feragat konusunda yetkisinin olduğu, yasa yolundan feragat konusunda yetkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu nedenle tarafların davanın konusuz kalma ile ilgili dilekçeleri konusunda karar verilmesi gerekir.
Davacı ve davalı vekilinin dilekçeleri, davalı vekilince icraya yapılan itirazdan vazgeçilmesi, Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin 21/12/2022 gün ve …. Esas sayılı yazıları içeriğinden borçlu …. vekilince borca itirazdan vazgeçilip takibin kesinleşmiş olması nedeniyle itirazın iptali davasının konusuz kaldığı, taraf vekillerince yargılama gideri ve vekalet ücretinin talep edilmediği ancak davacı vekilince arabuluculuk ücretinin davalıya yükletilmesinin talep edildiği anlaşılmakla, konusu kalmayan dava hakkında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Sonuç olarak, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince açıklanan gerekçeyle esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/06/2022 tarih ve …. Esas, …. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın konusu kalmadığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL harcın peşin olarak yatırılan 1.106,92 TL harçtan mahsubuyla fazla alınan 927,02 TL harcın talebi halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/08/2022 tarih ve …. Esas – …. Karar sayılı, …. Harç sayılı Harç Tahsil Müzekkeresinin ilk derece mahkemesince İPTALİNE,
c-Taraflar birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti istemediklerinden yargılama gideri ve vekalet ücretinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
d-Arabuluculuk aşamasında sarf edilen 1.320,00 TL’nin yargılama gideri olarak 6183 sayılı kanuna göre tahsil edilmek üzere davalıdan alınarak Hazineye İRAT KAYDINA,
Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/08/2022 tarih ve …. Esas – …. Karar sayılı, …. Harç sayılı Harç Tahsil Müzekkeresinin ilk derece mahkemesince İPTALİNE,
e-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,
b-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 1.422,74 TL istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
c-Taraflarca istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
d-Taraflar birbirlerinden vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
e-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
f-Teminat mektubunun iadesi talep edilmiş ise de, teminatla ilgili olarak Dairemizce karar verilmemesi ve teminat mektubu bilgilerinin dosyada bulunmaması nedeniyle teminat mektubu iadesinin görevli ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.19/01/2023