Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2392 E. 2022/1470 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 27/04/2021
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 24/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacı banka ile borçlu arasında 04.03.2016 Tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında borçlu davalının kredinin geri ödenmesine ilişkin koşullara uymaması sebebiyle Ankara 12. Noterliğinin 02.05.2019 tarih ve …. yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiğini, borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine davacı banka tarafından alacağın tahsilini teminen borçlu aleyhine Antalya 11. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasından icra takibine başlandığını, Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. D.İş sayılı dosyası üzerinden yapılan inceleme neticesinde 28.06.2019 tarihinde ihtiyati haciz kararı alındığını, davalının açılan takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, davalı/borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz eden davalı/borçlunun, itiraz olunan alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra-inkar tazminatına mahkum edilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi ile davanın kabulüne karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, 04.03.2016 tarihinde davalının 50.000 TL’lik …. Bankası …. Şubesine kredi başvurusunda bulunduğunu, müşteri temsilcisi …. ‘ un kredi başvurusu için birtakım evrakların imzalanması, bazı evrakların da davalı tarafından başka kurum ve kuruluşlardan temin edilmesi gerektiğini, sonrasında banka yöneticileri tarafından kredi verip vermeme konusunda bir karar verileceğini beyan ettiğini, …. tarafından bir kısım evrakların davalının imzasına sunulduğunu, davalının evrakları okuma fırsatı bulamadan imzalamak durumunda kaldığını, başka kurum ve kuruluşlardan alınması gereken evrakları temin etmek için şubeden ayrıldığını, davalının diğer kurum ve kuruluşlardan temin edilmesi gereken evrakları hazırladığı süre zarfında, banka görevlisi …. ‘ un davalıyı aradığını, kredi puanının yeterli olmadığını, bu sebeple kredi başvurusunun onaylanmadığını söylediğini, T.C. …. Bankası A.Ş. tarafından davalı adına Ankara 12. Noterliği’nin 02.05.2019 tarihli ve …. yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnamede davalının 500.000 TL kredi kullandığı, vadesi geçmiş 320.697,39 TL kredi borcu olduğunun belirtildiğini, davalının bunun üzerine vakit kaybetmeksizin ilgili banka şubesine başvurduğunu, banka şubesinden borcun kaynağının 04.03.2016 tarihinde çekilmiş krediye ilişkin olduğu bilgisinin verildiğini, davalının söz konusu bankaya böyle bir borcu olmadığını, banka tarafından bir hata yapılmış olabileceğini, takibe konu kredi sözleşmesi ile sair her türlü belgenin birer örneğinin incelenmek üzere tarafına verilmesini talep ettiğini, banka görevlilerinin krediye ilişkin belgeleri kesinlikle davalıya veremeyeceklerini beyan ettiklerini, davalının söz konusu bankaya böyle bir borcu olmadığı gerekçesiyle kat ihtarnamesine noter aracılığıyla itiraz ettiğini, davalı tarafından Antalya 11. İcra Müdürlüğü’nün ….E. sayılı dosyasından alacaklısı T.C. …. Bankası A.Ş. olan ödeme emrini tebliği aldığını, davalının yine hukuki imkânlarını kullandığını, davalının bankaya böyle bir borcu olmadığı gerekçesiyle hem ihtiyati haciz kararına hem de hakkında yürütülen icra takibine yasal süresi içerisinde itiraz ettiğini, …. ‘ un bankaya kredi başvurusunda bulunan davalıya, kredi başvuru evrakları adı altında ancak aslında kredi sözleşmesi olan evrakları imzalattığını, söz konusu sözleşmenin imza kısmı haricinde kalan ve el yazısıyla yazılması gereken kredi miktarı kısmı ile diğer boş kısımları da muhtemelen …. ‘ un doldurduğunu, birileri tarafından kredi borcunun yaklaşık 180.000 TL’lik kısmının ödendiğini, davalı tarafından ilgili banka şubesine yapılan başvuruda; kredi borcunun yaklaşık 180.000 TL’lik kısmının hangi şahıs ve şahıslar tarafından ödendiği konusunda bilgi talep edildiğini, banka yetkililerinin, bu konu hakkında da kesinlikle bir bilgi paylaşımında bulunmadığını, ödemeyi yapan kişi veya kişilerin banka personeli …. tarafından lehine kredi temin edilen şahıslar olabileceğini, …. ’un hukuka aykırı olan söz konusu işlemlerine iştirak eden şahısların, banka kayıtlarındaki ödeme bilgileriyle tespit edilebilmesinin mümkün olduğunu, ilgili kredi borcuna istinaden yapılan ödemelerin kim veya kimler tarafından yapıldığını gösteren banka kayıtlarının davacı bankadan istenilerek dosyaya celp edilmesini talep ettiklerini, davalının kredi miktarını elden teslim aldığı iddia edilen 04.03.2016 tarihli T.C. …. Bankası A.Ş. …. Şubesi güvenlik kamerası kayıtlarının temin edilebilmesi halinde davalının böyle bir meblağı teslim almadığının anlaşılacağını, davalı tarafça yapılan araştırmalar sonucunda davalının 04.03.2016 tarihinde kredi başvurusu için görüştüğü ve kendisine birtakım evraklar imzalatan banka görevlisi …. ’un Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. E. sayılı dosyasında, aynı suçları başka şahıslara karşı da işlediğinden bahisle tutuklu olarak yargılandığını öğrendiklerini, …. un benzer işlemleri birçok defa gerçekleştirildiğini ve bu suretle hem banka müşterilerini hem de bankayı zarara uğrattığını, davalı tarafından; dava konusu borcun ilk öğrenildiği andan itibaren davacı tarafından ilgili davanın açılmasında kötü niyetin mevcut olduğunu, davalının lehine karşı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalının davacı bankaya herhangi bir borcu olmaması sebebiyle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, her ne kadar davacı tarafça belirtilen miktarda kredi kullanılmadığı, banka çalışanı …. un başkaları lehine kredi kullanmak suretiyle kendisini ve bankayı zarara uğrattığı iddia edilmiş ise de kredi sözleşmesindeki imzanın inkar edilmediği, davacı tarafından bankacılık işlemlerinden kaynaklanan tazminat istemli banka aleyhine açılmış bir dava bulunmadığı, banka çalışanı …. yönünden de şikayetin bulunmadığı görülmüş, bilirkişi tarafından düzenlenen mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor doğrultusunda davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın borçlu …. ten alacaklı olduğunu, dosyada mübrez bilirkişi raporu ile müvekkil banka’nın borçludan alacaklı olduğu ortaya konmuş ise de raporda hatalı değerlendirmeler, yanlış hukuki yorumlar yapılarak alacağın miktarı hususunda yanlış sonuçlara ulaşıldığını, bilirkişi raporunda davalının sorumluluğu hesaplanırken asıl alacak, işlemiş faiz, faiz başlangıç tarihi, faiz işletilen gün sayısı ve gider vergisi yönünden yapmış olduğu hesaplamalarda hataya düşüldüğünü, yerel mahkemece rapora itibar edilerek davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davalı tarafından imzalanıp müvekkili bankaya tevdi edilen 04.03.2016 Tarihli Genel Kredi Sözleşmesi incelendiğinde, davalının müvekkili bankaya borçlu olduğu hususunda herhangi bir tereddütün olmadığını, mezkur Genel Kredi Sözleşmesi’nde borçlu müvekkil Banka ile akdedilen kredi sözleşmesinden dolayı borçlandığı ve borçlanacağı tutarlarla ve anapara, akdi faiz, temerrüt faizi, komisyon, gider vergisi, kredi hesabına borç kaydedilen her türlü masraflar, vergiler, resimler, kanuni takip giderleri ve avukatlık ücretini de kapsayan miktarlardan sorumlu olacaklarını kabul ve taahhüt ettiğini, davalının itirazında haksız olduğunu, borçlunun icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini, borçlunun itirazı yasa, usul ve içtihatlara aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekilince de karara karşı adli yardım talepli olarak istinaf kanun yoluna başvurulmuş, adli yardım talebinin reddine karar verilmiş, itiraz üzerine de itirazın reddine karar verilmiştir. Mahkemesince gerekli harçların yatırılması için davalı vekiline muhtıra gönderilmiş, ancak harçlar yatırılmadığından 04/07/2022 tarihli karar ile davalının istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilerek karar tebliğ edilmiş, ancak bu karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, hükme esas alınan bilirkişinin düzenlemiş olduğu asıl ve ek raporun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, usul ve yasaya uygun bulunmasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/10/2022