Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/236 E. 2022/307 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 19/10/2021
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 25/02/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Başkanın inceleme raporu değerlendirildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “…Müvekkilinin davalı şirketten sipariş verdiği iplikler için önceden avans niteliğinde çekler verdiğini, çeklerin ödeme amaçlı verilen çekler olmadığını, davalı şirketin iplikleri göndermediğini, bu hali dava konusu çeklerin bedelsiz kaldığını, davalı şirketin iplikleri teslim etmeyeceğini yazılı olarak da bildirdiğini, davalı şirket tarafından davalı bankaya verilen çekleri gösteren davalı banka tarafından düzenlenen ve imzalanan çek teslim bordosunda tahsil veya teminat olarak verildiğinin yazılı olduğunu, davalı bankanın temlik cirosu ile değil, tahsil cirosu ile hamil olduğu çekte yetkili ve meşru hamil olmadığını, keşideci olarak çekten cayma ve ödemeden men talimatı gibi yasal imkanlar olmadığından bu davanın açılmak zorunda bulunduklarını belirterek davanın kabulü ile dava konusu çekten dolayı müvekkil şirketin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini…” talep ve dava etmiştir.
B-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk Derece Mahkemesi tarafından “…iş bu davanın açılış tarihinin 01/09/2021 tarihinden önceki bir tarih olan 03/08/2016 tarihi olduğu da göz önüne alınarak HSK’nın yukarıda anılan kararı nedeniyle istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik yada gönderme kararı ile derdest dosyaların Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine olanak bulunmadığı, yukarıdaki açıklamalar göz önüne alındığında uyuşmazlığın meydana geldiği ve davanın açıldığı tarihte görevli olan mahkemenin uyuşmazlığı çözmesi gerektiği yönündeki ara kural doğrultusunda mahkememizin görevsizliğine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Dava şartları ve ilk itirazlar hakkında karar” başlıklı 138. maddesi, 6100 sayılı HMK’nun “usul ekonomisi ilkesi” başlıklı 30. maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11/04/2019 tarih 2017/15-2141 esas, 2019/442 karar sayılı ilamı, 6100 sayılı HMK’nın 320/1. maddesinde yer alan “Mahkeme, mümkün olan hâllerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir.” hükmü ve usul ekonomisi ilkesi birlikte değerlendirilerek taraflar ön inceleme duruşmasına davet edilmeksizin dosya üzerinden Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin usulden REDDİNE, HMK. 20. madde gereği süresi içerisinde kararın kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde ve taraflardan birinin kararı veren mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dava dosyasının görevli Buldan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde “… HSK’nın 07.07.2021 tarih 608 sayılı kararı ile açıkça “Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün, yeni kurulan (Alanya, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Manisa, Muğla, Sakarya ve Tekirdağ) asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan (Adana, Ankara, Ankara Batı, Antalya, Bakırköy, Bursa, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gebze, İskenderun, İstanbul, İstanbul Anadolu, İzmir, Karşıyaka, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon) asliye ticaret mahkemeleri yargı çevrelerinin belirlenmesi teklifine ilişkin 30.06.2021 tarihli ve E.21646783-668/13369 sayılı yazısı görüşülerek; Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Denizli ilinin mülki sınırları,
Olarak belirlenmesine, İş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” na karar verildiğinden Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevsizlik kararı hukuka aykırıdır. Kararda yürürlük tarihi açıkça 01.09.2021 olarak belirtilmiş olup Buldan Asliye Hukuk Mahkemesince verilen karar tarihini kapsamaktadır. …..” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava ;menfi tespit isteminden ibarettir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Öncelikle; davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakan Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasında bir görev uyuşmazlığı bulunmadığı; zira Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının teknik anlamda ve HMK daki dava şartı olarak düzenlenmiş görevsizlik kararı niteliğinde olmadığı, karar niteliğinin “ devir” “ gönderme” niteliğinde bulunduğu kabul edilmelidir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1’inci maddesi uyarınca mahkemelerin görevi ancak yasa ile belirlenebilir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir.
Anayasa’nın 37’nci maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” denilerek görev ve kesin yetki kurallarının gücü, tabii hakim ilkesi olarak ifade edilen evrensel bir ilkenin anayasa hükmü haline getirilmesi suretiyle ortaya konmuştur. Tabii hakim ilkesi gereği yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce, yürürlükte bulunan yasalar aracılığıyla görevi, yetkisi ve işleyişi belirlenmiş olan mahkemede görülmesi gereklidir.
Dava açmanın maddi hukuk ve yargılama hukuku bakımından birtakım sonuçları vardır. Dava açmanın yargılama hukukuna ilişkin en önemli sonuçlarından biri davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin artık sabit hale gelmesidir (perpetuatio fori). Bu ilkeye göre sonradan ortaya çıkan değişiklikler görevi ve yetkiyi etkilemez. Bu çerçevede ortaya çıkan ikinci önemli sonuç da mahkemenin davayı inceleme zorunluluğunun doğmasıdır. Nitekim yasa değişikliklerinde dahi ayrı ve açık bir geçiş hükmü yoksa mahkemeler görevsizlik kararı vererek ellerinde derdest bulunan dosyaları yeni kurulan mahkemeye gönderemezler; bunlara bakıp sonuçlandırmak zorundadırlar.
6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nun 4/1-a ve 7/2-f düzenlemelerine göre Adalet Bakanlığının bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlamak, Kurul Genel Kurulunun görevleri arasındadır.
Ancak yargı çevresi bir mahkemenin hangi coğrafi alandaki davalara bakacağıyla ilgili olup, bir görev kuralı niteliğinde değildir. Bu karar ancak bundan sonra o yerde görülecek davaların yargılamasını yapacak mahkemeyi belirlemek maksatlıdır.
Nitekim karar 07.07.2021 günü alınmış, ancak yürürlük tarihi 01.09.2021 olarak belirlenmiştir. Kurul’un yargı çevresi belirlemeye ilişkin kararı, sadece bu kararın yürürlük tarihinden sonra açılacak davaları ilgilendirir. Aksi fikrin kabulü halinde Kurul’un tabii hakim ilkesini çiğneyerek derdest davaları dilediği mahkemede inceletme yetkisinin bulunduğu yolunda, Anayasa’ya aykırı bir sonuca varılacaktır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1-Davalı …..Bankası A.Ş. Vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2-İstinaf eden davalı taraftan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın istinaf eden davalıdan alınıp HAZİNEYE GELİR KAYDINA, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince yazılmasına
3-İstinaf eden davalı tarafından yapılan istinaf yargılama yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA
4- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
5-İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-c. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/02/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.