Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2348 E. 2022/1557 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 12/09/2022
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 31/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalılardan … tarafından müvekkili hakkında davacının keşidecisi, davalılardan …’in lehtarı ve davalı …’nin de ciranta sıfatıyla hamili olduğu 17/01/2016 tanzim 10/09/2019 vade tarihli 55.000,00 Euro bedelli bono ile müvekkili hakkında Alanya İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsusu haciz yolu ile icra takibine giri- şildiğini, müvekkilinin hakkındaki takibe dayanak bonoyu imzalamadığını, davalılara kesin- likle bono ile borçlanmadığını, senedi sahte olarak düzenlendiğini, bu hususta takipten önce de Alanya CBS … soruşturma sayılı dosya ile şikayette bulunulduğunu belirterek; borçlu olmadığının tespitine, tazminata ve takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacının bu tedbir talebi hakkında verilen 01/08/2022 tarihli ara kararında sonuç olarak; Davacının takibinin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin reddine, ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın yatırılacak teminat karşılığı alacaklıya ödenmemesine karar verilmiştir.
Davalı … vekili mahkemenin bu kararına karşı verdiği itiraz dilek- çesinde özetle; müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, müvekkilinin davaya konu senette yer alan davacı borçlu ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, senede karşı senetle ispat zorunluluğunun bulunduğunu belirterek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili dilekçesinde özetle; bu bononun davacının mü- vekkilinden aldığı borca karşılık düzenlendiğini, müvekkilinin paraya ihtiyacı olması üzerine bu bononun davacının bilgisi dahilinde diğer davalı alacaklıya verildiğini belirterek; davanın reddine karar verilmesi talebi olduğu görülmüştür.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; mahkemenin İİK nun 72/3 maddesi gereğince verdiği teminat karşılığı icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemisine ilişkin 01/08/2022 tarihli ara kararının davacı vekiline 06/08/2022 tarihinde tebliğ edilmiş davacı tarafın da 10/08/2022 tarihinde öngörülen teminat mektubunu sunmuş olması karşısın- da ihtiyati tedbire ilişkin kararın 1 haftalık kesin süre içerisinde teminatın yatırılması nedeni ile tedbirin kendiliğinden kalkmadığı belirtilerek aksi yöndeki itirazın reddine karar veril- miştir.
Karara karşı, davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin iyi niyetli çek hamili olduğunu, bu yüzden aleyhinde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, müvekkili alacaklının davacı borçlu ile arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, verildiği tarihten itibaren 1 hafta içinde ayrıca bir talep olmadığından tedbir kararının da kalktığını zira mahkemenin 01/08/2022 Tarihli ara kararı ile verilen tedbir için 09/08/2022 Tarihli teminat mektubunun ibrazından sonra 10/08/2022 tarihinde tedbirin uygulanmasının talep edildiğini, 6100 sayılı HMK’nun 393. Maddesi gereğince tedbirin uygulanmasının istenmesinin hak düşürücü süre- ye bağlandığını, mahkemenin 01/08/2022 Tarihli Ara kararı ile davacı vekiline ara kararın tebliğinden itibaren bir haftalık kesin süre vererek, kanuni ve hak düşürücü sürede takdir yet- kisinin kullanıldığını, ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin kararda ise iş bu sürenin tebliğ- den itibaren işleyeceği gerekçesi ile itirazlarının reddedildiğini belirterek; ihtiyati tedbire itirazın reddine dair verilen ara kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbire itirazlarının kabulü- ne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Uyuşmazlık, Mahkemece İİK’nun 72/3 maddesine uygun olarak verilen tedbir kararının davacının teminatı yatırıp tedbirin uygulanmasını istamesinden önce kendiliğinden kalkıp kalkmadığı noktasındadır.
Mahkemece verilen kararda, “HMK nun 393/1 maddesi gereğince ihtiyati tedbire ilişkin bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde teminatın yatırıl- maması halinde tedbir isteyen tarafın tedbir talebinden kendiğinden vazgeçmiş” sayılacağı belirtilmektedir. HMK nun 393. Maddesinde ise “İhtiyati tedbir kararının uygulanması, bu kararın, tedbir isteyen tarafa tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi hâlde, … tedbir kararı kendiliğinden kalkar.” denilmektedir.
Dosya incelendiğinde ise mahkemenin 01/08/2022 tarihli tedbir kararının davacı vekiline 06/08/2022 tarihinde tebliğ edildiği, teminat mektubunun ise dosyaya 10/08/2022 tarihinde sunulduğu görülmektedir. Teminat mektubunu süresinde dosyaya sunan davacının ön görülen teminatın yatırılması zaten tedbirin uygulanmasını istemek anlamına geleceğinden, davacının açıkca tedbirin uygulanmasını istediğine ilişkin bir kayıt fiziken gözlenmemiş olmasının sonuca bir etkisi yoktur. Tebliğ tarihinin 06/08/2022, teminatı ibraz tarihinin 10/08/2022 olması karşısında bir haftalık sürenin geçerilmediği anlaşıldığından davalı alacaklının istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 31/10/2022