Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2254 E. 2022/1551 K. 31.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 07/06/2022
DAVANIN KONUSU: Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 31/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacağına mahsuben … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den devraldığı muhatabı … Bankası A.Ş. olan ilki … seri nolu 30/01/2021 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli ve ikincisi … seri nolu 27/02/2021 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli iki adet çeki, kendisine satılıp teslim edilecek mallara karşılık ödeme amacıyla 10/09/2020 tarihinde ciro edip … Ltd. Şti.’ne avans çeki olarak verdiğini, ancak … ltd.nin, sözleşme konusu malları teslim edilmediğini böylece çeklerin bedelsiz kaldığını;
Bilahare öğerenildiğine göre bedelsiz kalan bu çeklerin … Ltd. Şti. tarafından faktoring şirketlerine devredildiğini ve davalı bankadan bedellerinin tahsil edildiğini belirterek; davalıya ibraz edilen bu çeklerin ibraz tarihindeki ön ve arka yüzünü gösterir suretinin veyahut ciranta bilgilerinin müvekkilinin açacağı davaya esas olmak üzere davalı banka tarafından verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve Bankacılık Kanunu gereğince bankadan bilgi ve belge talep edebilmek için gereken vekaletname bulunmadığı için Bankacılık Kanununun 73/3 maddesi gereği Avukatların vekaletnamede açıkça yetkilendirilmedikleri taktirde Avukatlık Kanununa istinaden banka ve müşteri sırrı niteliğindeki belge ve bilgilere erişiminin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; sır saklama yükümlülüğüne ilişkin Bankacılık Kanunu’nun 73/3. maddesinin bizzat davacının talebiyle ilgili olmadığı, Bankacılık Kanununda vekillerin bankalardan (bizzat) müvekkillerinin hesabına ilişkin olarak bilgi ve belge istenmesi halinde, vekaletnamelerinde özel yetki bulunması gerektiğine dair bir düzenleme bulunmadığı, davacı adına olan vekaletnameye istinaden istenilen bilgilerin Avukatlık Kanunu’nun 2/3. maddesi gereğince davacının vekiline verilmesinin gerektiği, bu hususta vekaletnamede özel yetkiye ihtiyaç bulunmadığı gerekçesi ile “davacı vekilinin müvekkilinin verdiği yetkiye istinaden davacı adına istediği bilgi ve belge suretlerinin davalı bankanın davacıya ve/veya vekiline vermesi sureti ile taraflar arasındaki muarazanın giderilmesine,” karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı vekilinin vekaletnamesinde özel yetki olmadan müvekkili bankadan müşterisine ait kişisel bilgileri isteyemeceğini zira bu konuda Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 08/02/2002 tarihli yazısında bir avukatın müvekkilinin banka hesabı hakkında bilgi alabilmesi için vekaletnamesinde özel hüküm bulunmasının gerektiğinin belirtildiğini, müvekkilinin Bankacılık Kanunu 73/3. Maddesi gereğince müşterileri hakkında ancak yetkili mercilere bilgi verebileceğini, davacı vekilinin bu anlamda merci olmadığını, Kaldı ki, davacı tarafın delil tespiti yoluyla da bu hususta müvekkilinden mahkeme aracılığıyla bilgi alabileceğini, bu yola da gitmediğini bu yüzden verilen kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından istinaf talebine karşı verilen dilekçede özetle; istinaf talebinin reddi talep edilmiştir.
Dava, muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, davalı bankanın muhatabı olduğu çeklerin ciranta bilgilerini davacıya verip veremeyeceği, davacı vekilinin bu bilgileri vekil sıfatıyla istemek için vekaletnamesinde bu hususa ilişkin özel yetkisinin olmasının gerekip gerekmediği noktasındadır.
Bankacılık kanunun 73/3. Maddesinde “Sıfat ve görevleri dolayısıyla bankalara veya müşterilerine ait sırları öğrenenler, söz konusu sırları … açıklayamazlar. … gerçek ve tüzel kişilere ait veriler, müşteri sırrı hâline gelir. … müşteri sırrı niteliğindeki bilgiler, … istisna tutulan hâller haricinde, 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca müşterinin açık rızası alınsa dahi, müşteriden gelen bir talep ya da talimat olmaksızın … paylaşılamaz…” denilmektedir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 2/3. maddesine göre, “… özel ve kamuya ait bankalar, … avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır. Kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür. Bu belgelerden örnek alınması vekaletname ibrazına bağlıdır… ”
Bankacılık Kanunun 73/3 maddesindeki “müşteri sırrı niteliğindeki bilgiler, … istisna tutulan hâller haricinde, 24/3/2016 tarihli ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca müşterinin açık rızası alınsa dahi, müşteriden gelen bir talep ya da talimat olmaksızın … paylaşılamaz…” ibaresine uygun şekilde hazırlanan BDDK nun 08/02/2022 tarihli yazısında da “müşterilere ait sırların bankalar tarafından müşterilerinin izni dahilinde açıklanabileceği” belirtildiğinden vekaletnamede bu konuda özel hüküm bulunmasının gerektiği açıktır.
Ancak burada sözkonusu olan üçüncü bir kişinin hesabına konu çek hakkında davacı vekilinin müvekkili adına bankadan bilgi alıp alamayacağıdır. Yani avukat müvekkili tarafından verilen genel vekaletname ile üçüncü bir kişinin hesabına bağlı çekler hakkında gereken bilgi ve belgeyi almak için vekaletnamesinde özel yetki bulunmasının gerekip gerekmeyeceği üzerinde durulmalıdır. Bu takdirde Avukatlık kanunu’nda ve Bankacılık Kanunu’nda, vekillerin bankalardan müvekkillerini ilgilendiren hususlardan dolayı bilgi ve belge isteyebilmesi için vekaletnamelerinde özel yetki bulunması gerektiğine dair bir düzenleme olmadığından, davacı vekilinden özel yetki içeren vekaletname sunulması istenemez.
Mahkemece davalı muhatap bankadan belirtilen çeklerde davacının ciranta veya lehtar sıfatı ile adına atılı bir imza olup olmadığı sorulmamış ise de taraflar arasında bu konuda bir uyuşmazlık yoktur ve taraflar, davacının belirtilen çeklerde imzasının olduğunu kabul etmektedirler. Bu durumda gerekçe kısmen düzeltilmek suretiyle verilen karar isabetli bulunduğundan davalının istinaf talebinin resen nedenlerle kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Mahkemenin hüküm fıkrasında geçen “… davacı vekilinin müvekkilinin verdiği yetkiye istinaden davacı adına istediği bilgi ve belge suretlerinin davalı bankanın davacıya ve/veya vekiline vermesi” şeklindeki ibarenin açık ve infaz edilebilir olmaması sebebi ile hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde düzeltilmesi suretiyle karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince resen nedenlerle kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun resen nedenlerle KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 07/06/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın kabulü ile muhatabı … Bankası A.Ş, keşidecisi … San. Ve Tic. Ltd. Şti. olan ilki … seri nolu 30/01/2021 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli ve ikincisi … seri nolu 27/02/2021 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli çeklerin birer örneğinin davacıya davalı banka tarafından verilmesine,”
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubuyla bakiye 21,40 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
c-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ile 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d-Davacı tarafından yapılan davetiye gideri 60,00 TL, dosya masrafı 2,00 TL olmak üzere toplam 62,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
e-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
f-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
A-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 82,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 303,20 TL yargılama giderinin istinaf başvurusu reddedildiğinden davalının üzerinde bırakılmasına,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.31/10/2022