Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2249 E. 2022/1486 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 10/08/2022
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 25/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili, müvekkili şirketin, tekstil ürünlerinin üretim ve pazarlanması işleri ile iştigal ettiğini, müvekkilinin üretmekte olduğu bir kısım tekstil ürünlerinin yıkama işleminin yapılması için … Limited Şirketi ile anlaştıklarını, ancak karşı tarafça işlem gören müvekkiline ait tekstil ürünleri, müvekkili şirkete teslim edildikten sonra, tekstil ürünlerinin 10.420 adedinin yıkamasının yapılmadığı ya da hatalı yapıldığını, üstelik bu ürünlerde silikon patlamalarından kaynaklı silikon lekesi, yağ lekeleri, boya lekeleri ve diğer lekelerin bulunduğunu, dolayısıyla kullanılamaz hale geldiğini, işbu ürünlerdeki hataların, davalı tarafça bilinmesine karşın, bilinçli, kasıtlı ve kötüniyetli şekilde hileli olarak gizlendiğini, davalı yanın, ürünlerde meydana gelen kusurları gizleyerek, dürüstlük kuralına aykırı şekilde, müvekkili şirkete teslim ettiğini, müvekkili şirketçe yapılan ihbarlara binaen, davalı şirketin, ürünlerdeki lekelerin kendilerinden kaynaklı olduğunu kabul ettiğini, ücretsiz tamirat işlemini yaptığını, ancak tamiratların sonuç vermediğini, ürünlerdeki lekeler çıkmadığı gibi hata ve lekelerde herhangi bir değişiklik olmadığını, zararların giderilmemesi nedeni ile müvekkili şirket tarafından davalı şirkete Denizli 3. Noterliğinin 17.01.2022 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile ürünlerin iadeye hazır şekilde depoda tutulduğunu, işbu ürünlerin karşı tarafça iade alınması talep edilmiş ve ekinde 10.420 adet peştemalin hatasız değeri olan 48.869,80 USD tutarındaki alacağa ilişkin fatura gönderildiğini, ancak mevcut durumda herhangi bir düzelme olmadığını, müvekkili şirketin zarara uğradığını, müvekkili şirketin lekeler nedeni ile uğramış olduğu zarar miktarının bilirkişi aracılığıyla tespiti için Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine istemde bulunulduğunu ve bilirkişi raporu aldırıldığını, mevcut talepleri ve müvekkili nezdinde oluşan zarar gereği, kullanılamaz hale gelen peştemallerin davalı yanca teslim alınması ile söz konusu bu peştemaller davalı yanca hatasız olarak yıkansa idi müvekkili şirketin 3. kişilere bu ürünleri satacağı miktar üzerinden tazmininin gerektiğini, bu sebeple müvekkili şirketin söz konusu peştemalleri müşterilere sattığı rakam üzerinden bir hesaplama yapılması gerektiğinin açık olduğunu, davalı yanın ağır kusurlu- hileli işlemleri sebebiyle, müvekkiline ait 10.420 adet peştemal kullanılamayacak hale geldiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca, davalı tarafından peştemallerin kullanılamaz hale getirilmesinden kaynaklı, müvekkili firmanın, teslim edilen bu ürünlere ilişkin yükleme, saklama gibi taraflarınca tespit edilemeyen ancak mahkemeniz tarafından tayin edilecek alanında uzman bilirkişiler tarafından tespit edilebilecek birçok maliyetle muhatap olduğunu, davalı şirketin müvekkili nezdinde meydana gelen zararların bilincinde olduğunu, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla, öncelikle borçlunun borca yetecek tutarda taşınır ve taşınmaz mallarına ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasına, davalı tarafça 173.774 adet yıkaması yapılması için teslim alınan ürünün, davalının gerçekleştirdiği işlemler neticesinde 10.420 adedinin zayi olması nedeniyle, 10.420 adet peştemalin müvekkilin 3. kişilere satış değeri üzerinden yahut piyasa araştırması sonucu tespit edilecek değerleri üzerinden bilirkişilerce belirlenecek satış tutarının ve müvekkil nezdinde doğrudan ve dolaylı olarak meydana gelen tüm zararların; zayi hale gelen ürünlerin müvekkile teslim tarihinden itibaren işleyecek Devlet Bankalarının o USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte HMK 107. Madde uyarınca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 29.990,27 USD’sinin, Türk Borçlar Kanunu m. 99/ III uyarınca aynen tahsiline ; aynen tahsil talebimiz kabul görmez ise fiili ödeme günündeki döviz satış kuru üzerinden tahsiline; müvekkili şirkette muhafaza edilen zayi ürünlerin masrafları davalı şirkete ait olmak üzere davalı tarafından teslim alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından 10/08/2022 tarihli ara kararı ile; dilekçe ekinde sunulan bilirkişi raporu, ihtarname, e fatura suretleri incelendiğinde ibraz olunan belgelerin alacağın varlığına ve muacceliyetine dair yaklaşık ispata kanaat uyandıracak nitelikte olmadığı, aleyhine ihtiyati haciz talep edilenlerin mal kaçırdığı hususunda da dosya kapsamında herhangi bir delil bulunmadığı, işbu belgelerin tek başına alacağın varlığını ve vadesinin geldiğini kanıtlamaya yeterli olmadığı, bu şekilde alacağın varlığının tespiti ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden ve İİK’nun 257. Maddesinde belirtilen şartlar oluşmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, ihtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İhtiyati haciz talep eden davacı vekili 12/08/2022 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde; ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dilekçe ekinde sunulan belgeler ile alacağın yaklaşık olarak ispat edildiğini, davacıya ait tekstil ürünlerinin davalı tarafından yıkanması sonucunda tekstil ürünlerinin 10420 adetinin yıkamasının yapılmadığı ya da hatalı yapıldığı, üstelik bu ürünlerde silikon patlamalarından kaynaklı silikon lekesi, yağ lekeleri, boya lekeleri ve diğer lekelerin bulunduğunu, dolayısıyla tekstil ürünlerinin kullanılamaz hale geldiğini, ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz isteminin reddi kararının kaldırılması ile davalı borçlu hakkında ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Borçlu hakkında İİK’nun 257/1 maddesinde belirtilen ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda uyuşmazlık vardır.
DELİLLER :
1-Dosya kapsamı,
2-Delil tespiti sonucunda düzenlenen 03/03/2022 tarihli bilirkişi raporu,
3-İhtarname,
4-E-Fatura suretleri,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, istinafa konu karar ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara karardır.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
2004 sayılı İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır.
2004 sayılı İİK’nun ihtiyati haciz şartlarını düzenleyen 257 nci maddesinde vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını, alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiştir.İhtiyati haczin bir para alacağının ödenmesini güvence altına alan tedbir niteliğinde bir kurum olması nedeniyle mahkemece bu yöndeki istem değerlendirilirken yaklaşık ispat kuralına göre hareket edilmelidir.
Davaya konu davacıya ait tekstil ürünlerinin yıkama işleminin davalı tarafından gerçekleştirildiği, zarara ilişkin düzenlenen fatura bedelinin ödenmesi için davacı tarafından davalıya ihtarnamenin gönderildiği anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, talep eden davacı vekili tarafından sunulan bilirkişi raporu, ihtarname, e fatura suretleri alacağın varlığı ve istenebilirliği hususunda kanaat uyandırıcı nitelikte olduğu halde mahkemenin hatalı değerlendirme ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermesi yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜNE,
Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı ve 10/08/2022 tarihli ara kararının KALDIRILMASINA,
2-İhtiyati haciz talebi hakkında;
Davacı yanın ihtiyati haciz istemenin kabulüne; 538.880,16 TL alacağın tahsilini temin için davalı borçlu … Tic. Ltd. Şti’nin (Mersis No:…) haczi mümkün taşınır taşınmaz malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının yasal sınırlar çerçevesinde ve borca yetecek miktarda ihtiyati haciz konulmasına,
İhtiyati haciz talep edilen miktarın %20’sine karşılık gelen 107.776,03 TL teminatın mahkeme veznesine yatırılması veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edilmesi halinde Denizli İcra Müdürlüğünce ihtiyati haciz kararının yerine getirilmesine, ihtiyati hacze ilişkin karar uygulamasının ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dava içi ihtiyati haciz kararı verilmiş olmakla ücreti vekalet tayinine yer olmadığına,
İhtiyati haciz kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 80,70 TL istinaf karar harcı(Maktu)nın talep eden davacı vekiline İADESİNE,
4-İhtiyati haciz talep eden davacı tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan toplam 27,00 TL posta gideri ve 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 247,70 TL’nin karşı taraftan alınarak ihtiyati haciz talep davacıya iadesine,
5-İstinaf başvurusu duruşmasız incelendiğinden talep eden davacı lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesine İADESİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verilmiştir.25/10/2022