Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2233 E. 2022/1525 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 17/05/2022
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 27/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı borçluya 03/03/2021 tarihinde ihtarname gönderildiğini, davalı tarafından ihtar edilen süre içerisinde ihtarnameye cevap verilmediğini ve davalının temerrüde düşüldüğünü, Çivril İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu hakkında icra takibi yapıldığını ancak borçlunun ödeme emrine itiraz ettiğini, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, …. plakalı aracın davalı şirket nezdinde 12/11/2019-12/11/2020 vadeli Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davacı yanın 128 günlük ikame araç talebini karşılayacak herhangi bir teminat bulunmadığını, davalı şirket tarafından 7 günlük ikame araç hizmeti sağlandığını, organizasyonların 7 günlük yapıldığından ve ikinci 7 günlük süre için ikame araç talebi ulaşmadığından, ikame araç hizmetinin 7 günle sınırlı kaldığını ayrıca araç hasarına ilişkin olarak 26/12/2020 tarihinde 66.975,44 TL ödeme yapıldığını, hasar başvurusu esnasında talep olunan değer kaybı zararının da kasko poliçesi teminatı kapsamında olmadığını belirterek davanın gerek zamanaşımı gerekse de söz konusu taleplerin teminat kapsamı dışında olması nedeniyle esastan reddine karar verilmesini dilemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, kaza neticesi davacıya ait hasarlı araç için hasardan sonra ücretsiz olarak 7 gün süreli kiralama
hizmeti verildiğini, bu nedenle davacının geriye kalan 7 gün için günlük 250,00 TL bedel üzerinden 7*250 = 1.750,00 TL ikame araç bedeli talep edilebileceğini, sigortacının temerrüdünün TTK 1427. ve 1446. maddeleri gereğince ihbar tarihinden itibaren 45 gün sonrasında oluştuğunu, davalıya yapılan ihtarın 05/03/2021 tarihinde gerçekleştiğini, 18/04/2021 tarihi itibariyle davalının temerrüdünün oluştuğunu, takibin ise 13/04/2021 tarihinde başlatıldığını, buna göre takipten önce davalının temerrütünün oluşmadığını, davacı tarafın ihtar protesto masrafı talebinin ispat edilememesi nedeniyle reddi gerektiğini, alacağın likit olmaması, davacının haksız ve kötü niyetinin sübut bulmaması nedeniyle taraflar lehine tazminat takdirine yer olmadığına dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının keyfi davranışı nedeniyle mağdur edildiğini, aracın tamir süresinin 2 haftayı geçmemesi gerekirken davalı sigorta şirketinin tutumu ve yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle yaklaşık 19 hafta sürdüğünü, müvekkiline bu süreçte 7 gün ikame araç tesis edildiğini, bu süreyi aşan günler için müvekkilinden tahsilat yapıldığını, poliçede ikame araç verilmesi süresinin 2 hafta olduğunun belirtilmesi ve kalan günler yönünden sigorta şirketinin herhangi bir yükümlülüğünün olmadığının sigorta şirketi açısından keyfiyet yaratacağını, davalının takipten önce temerrüte düşürüldüğünü, davalı sigorta şirketinin basiretli davranmadığı gibi özen yükümlülüğünü de ihlal ettiğini, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, Davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalı sigorta şirketi, davacının … plakalı aracını genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalamış olup, dosya arasına alınan trafik kaydına göre, …. plakalı aracın Mercedes GLA 180 marka araç olup, kullanım amacının hususi olduğu anlaşılmıştır.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nin 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalara tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin 2.fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir.
Araç hususi kayıtlı olup, mesleki ve ticari amaçla kullanıldığı iddia ve ispat edilememiştir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Davaya Tüketici Mahkemesinde bakılması gerekirken görevsiz Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılması usul ve yasaya uygun değildir.
Kabule göre de; davacı vekili tarafından icra takibinde ikame araç bedeli olarak talep edilen 32.000,00 TL asıl alacak üzerinden iş bu davanın açıldığı ve harcın da bu bedel üzerinden yatırıldığı, mahkemece ön inceleme duruşma tutanağının 6 nolu ara kararı ile ihtarname masrafı ve işlemiş faizin dava konusu edilip edilmediği, edilmesi halinde bakiye harcı yatırması için davacı vekiline süre verildiği, belirtilen kalemler yönünden davacı vekilinin herhangi bir beyanda bulunmaması ve harcının da ikmal edilmemesine rağmen anılan kalemler yönünden de ret kararı verilmesi doğru olmamıştır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun sair yönler incelenmeksizin görev yönünden kabulüne, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve görevsizlik kararı verilmesi için dosyanın kararı veren yerel mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/05/2022 tarih ve …. Esas – …. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-İlk derece mahkemesinin görevsiz olmasına rağmen davanın esası hakkında karar vermiş olması nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-3. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davacı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL nispi istinaf karar harcının davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-3. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.27/10/2022