Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2156 E. 2022/1366 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 04/07/2022
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)|Ticari Şirket (Fesih İstemli)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 14/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, …’IN …. LTD ŞTİ.’nin hem %50 pay sahibi ortağı hem de tek yetkili müdürü olduğunu, 25/06/2021 tarih ve …. sayılı genel kurul kararı ile müdür olarak atanan … ‘nın aynı tarihten bu yana şirketin tek müdürü olarak görev yaptığını, adı geçen şirket ortağı ve müdür …’nın aynı tarihten bu yana hem tek başına şirket müdürü olarak şirketi yönetmekte, aynı zamanda şirketin ana ve tek faaliyet konusu olan … Mah. … Bul. …. Blok No:… İç Kapı No:….Muratpaşa/Antalya adresinde yer alan “….” isimli iş yerini de idare ettiğini, şirketin hesaplarını yine tek başına kontrol ettiğini, müvekkili …’ı ortak olduğu 25/06/2021 tarihinden bu yana herhangi bir imza yetkisine haiz olmadığı gibi fiilen de yönetime ve işletme faaliyetlerinde katılmadığını, yönetim ve şirket hesapları üzerinde de herhangi bir tasarrufu bulunmadığını, şirket genel kurul kararının, pay temlikinin ve müdür atamasının yapıldığı 25/06/2021 tarihinden bu yana adı geçen şirket müdür … tarafından, müvekkiline işletme ve ticari faaliyetlerle alakalı bilgi ve belge verilmediği gibi şirketin mali durumu ve işletmenin işleyişi ile alakalı olarak da bilgi akışı yapılmadığını, aynı şekilde yine aynı tarihten bu yana adı geçen müdür tarafından, müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, kardan pay verilmediğini, genel kurul kararı uyarınca müdür olarak tayin edilen …’nın, söz konusu ticari işletmeyi basiretli bir tacir gibi yönetemediğini, şirketin ortaklarına ve üçüncü kişilere olan borçlarını ifa edemediğini, davaya konu işletmenin sahibi ve site yöneticisi olan …. Tur..A.Ş ve …Ltd.Şti ortaklığı tarafından şirkte 31.05.2022 tarihine kadar işletmenin bulunduğu mülkün tahliyesinin talep edildiği ihtarname gönderildiğini, ihtarname de gerekçe gösterilmemiş olsa da bu durumdan davalını sorumlu olduğunu, geçen onca zamana kadar müvekkili, ortak …’a şirketin ticari faaliyetleri ve işletmesi hakkında, görevinden doğan özen yükümlülüğünü yerine getirerek, herhangi bir bilgi, belge vermediği gibi mali olarak yükümlülüklerini yerine getirmediğini, neticeten TTK m. 638 – 640 ve devamı maddeleri uyarınca, 25/06/2021 tarih ve …. sayılı …’nın müdür olarak atanmasına ilişkin genel kurul kararının iptali ile Mahkemenin uygun göreceği bir teminat karşılığında müdürün azli yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, şirketin devam eden işlerinin yürütülmesi için şirketin %50 pay sahibi olan …’ın müdür tayin edilmesi, talebi yerinde görülmediği takdirde ise şirkete yönetici atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tensip 9 nolu ara kararı uyarınca verdiği açıklama dilekçesi ile; davada hem TTK 630.maddesi uyarınca şirket müdürlüğünün azli hem de 25.06.2021 tarihli genel kurul kararının iptalini ve yine TTK 235/1.maddesi uyarınca tedbiren davalının temsil yetkisinin kaldırılmasını talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı, davacı yanın iddia ve beyanlarının hukuki dayanaktan yoksun ve soyut iddialar olduğunu, davacının zaman zaman ortak işletmeye geldiğinde bağımlı olduğu maddelerin etkisi altında, cebinde parası olmadığı zamanlarda geldiğini, işletmenin içinde kendisinin kullanmak için getirdiği uyuşturucu maddeleri işletme bünyesinde sakladığını, iş yeri içinde ve çevresinde uyuşturucu kullandığını ve madde etkisi altında iş yerinde huzursuzluk çıkardığını, müşterilerin işletmeden uzaklaşmalarına neden olduğunu, kimseye haber vermeden, işletme kasasından para aldığını, bu konuda savcılıkta yürütülen soruşturmalar mevcut olduğunu, ayrıca davacı yana yapılan ödemelere ilişkin banka dekontlarını dosyaya sunacaklarını, müvekkilinin işletmeyi korumak için belirlenen kira bedelini kiraya verene ödediğini ve fakat tüm bilgilendirmelere rağmen,davacı yanın kendi payına düşen kira bedelini ödememekte direndiğini, parasının ve ödeme gücününü olmadığı söyleyerek kendi payına düşen kira miktarını da vekileden davalının ödemesini istediğini, bu nedenle işyerinde huzursuzluk yaratarak davalıyı suçladığını, kiraya veren …. firmasının Konyaaltın’nda bulunan tüm işletmelerin kiraya vereni durumunda olduğunu, tüm işletmelerden kira sözleşmesi yapıldığında tahliye taahhütnamesi aldığını ve tahliye taahhütnamesini kullanarak kira sözleşme süresi dolmadan ihtar gönderip bu şekilde istediği kirayı aldığını, bu davranışın tüm kiracılar için uygulana gelen bir davranış şekli olduğunu savunarak, davacı yanın davasının ve tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, “… Ticari kayıtların tetkikinden davalı-karşı davacının şirketi münferiden temsile yetkili olduğu ve karşı davada şirketin fesih ve tasfiyesini talep etmiş olmakla; karşı davanın yasal hasım olan şirkete yöneltilmesi ve bu davada şirketi temsil etmek üzere kayyum tayin edilmesi…” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar İlk Derece Mahkemesince yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığı belirtilmiş ise de, dava açmak zorunluklularının TTK 219.maddeye dayandığını, davalı şirket ortağının basiretli bir tacir gibi şirketi yönetip mali yükümlülüklerine uygun davranmaması sonucu Antalya Genel İcra Müdürlüğü dosyası kapsamında kiralının tahliyesi konulu icra takibi başlatıldığı, ayrıca ilk derece mahkemesince davalının şirket yönetiminde ihmal ve ihtidasızların olduğu iddialarının ispatı amacıyla yaptıkları taleplerinin değerlendirilmediğini, Vega şefi otomosyonun yerinde keşfi ve bilirkişi marifetiyle bir kopyasının alınmasının gerektiğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
İstinaf konu ara karar, İlk derece Mahkemesinin 04/07/2022 tarihli davacının tedbir talebinin reddine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, şirket yönetiminde organ boşluğunun bulunmadığı, davacı tarafça genel kurul kararının iptali ve şirket müdürünün azlinin istendiği dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünde mahkemenin uygun göreceği bir teminat karşılığında müdürün azli yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve şirketin devam eden işlerinin yürütülmesi için davacı %50 pay sahibinin müdür tayin edilmesi, bu taleplerinin yerinde görülmediği takdirde şirkete yönetici atanmasının tedbiren istendiği anlaşılmakta olup , İlk Derece Mahkemesince diğer tedbir taleplerinin değerlendirilmediğine yönelik istinaf sebebinin yerinde olmadığı, keşif ve bilirkişi incelemesi taleplerinin ise yargılama aşamasında İlk derece Mahkemesince değerlendirilecek hususlar olduğu birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince davacı tarafından peşin yatırılan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.14/10/2022