Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2118 E. 2022/1336 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 30/06/2022
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)|Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
GEREKÇELİ
KARARIN YAZIM TARİHİ: 10/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üyenin inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkilinin hissedarı olduğu davalı şirket ortaklığından haklı sebeplerle çıkmak istediğini belirterek müvekkilinin davalı şirketten çıkmasına ve şimdilik 35.000,00 TL ayrılma akçesinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini ve davalı şirketin aktiflerinin azaltılması suretiyle müvekkilinin mağdur edilmemesi için davalı şirketin gerek uyap sistemi üzerinden gerekse müzekkere cevapları ile tespit edilecek tüm malvarlığı üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın limited şirketten çıkmaya izin verilmesi ve çıkma payının ödenmesine ilişkin olduğu, yapılacak yargılama neticesinde davacının alacak hakkının varlığının sabit olması halinde dava tarihi itibariyle hesaplama yapılabileceği, dava tarihinden sonra yapılacak devirlerin davacının çıkma payını etkilemeyeceği, dolayısıyla tedbir kararı verilmesi için gereken hukuki yararın olmadığı, uyuşmazlık konusu olmayan mal ve haklar üzerine tedbir uygulanamayacağı gerekçesi ile davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılamanın devam ettiği süre içinde davalı şirket ortaklarının şirkete ait tüm taşınır, taşınmaz mal varlıkları, banka hesapları vb tüm hak ve alacaklar üzerinde rahatça tasarrufta bulunarak şirketin malvarlığını eksiltebile- ceklerini, bu takdirde de müvekkilinin çıkma payının eksik hesaplanacağını belirterek; mah- kemenin 30.06.2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait taşınır taşınmaz malvarlıklarının mülkiyetinin uyuşmazlık konusu olmaması karşısında üzerlerinde tedbir kararı konulamayacağını, faaliyetlerine devam eden şirketin verilebilecek bir tedbir kararının şirkete zarar vereceğini, müvekkil şirketin banka hesapları üzerine konulacak bir tedbirin şirketi zarara uğratacağını belirterek tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Çıkma davası diğer ortağa karşı değil şirkete karşı açılır. Dava şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde açılır. Mahkeme kararında çıkma tarihi ayrıca gösterilmemiş ise çıkma kararının kesinleştiği tarih çıkma tarihi sayılır. Çıkma davasının kabul edilebilmesi için davacının ortaklık payının ne şekilde ödeneceği de belirlenmek durumundadır o yüzden talep edilmese bile bu hakkın tespiti gerekir. Çıkmaya ve buna bağlı olarak ayrılma akçesine karar verilmesi halinde, hükmedilen ayrılma akçesi üzerinden nispi karar ilam harcı ve vekalet ücreti belirlenir.
TTK nun limited şirket ortaklığından çıkmayı düzenleyen 638/2 maddesinde; her ortağın, haklı sebeplerin varlığı halinde kendisinin şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabileceği, yine talep üzerine mahkemenin, “dava süresince, … davacı ortağın duru- munun teminat altına alınması amacıyla” gereken önlemleri alacağı belirtilmektedir. Dava- cının talebi çıkma payının eksik hesaplanmamasına yöneliktir.
TTK nun 641. Maddesine göre de şirket sözleşmesinde aksine bir hüküm yoksa şirketten çıkan ortağa “esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesi” verileceği belirtilmektedir. Bu miktarın nasıl hesaplanacağına ilişkin anonim şirketler hakkındaki 531. Maddeye göre “davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin öden” eceği belirtilmektedir. Bu belirleme şekli yargıtay uygulamaları ile limited şirket ortaklarının çıkma paylarının hesaplanmasında da geçerlidir. “ortaklıktan çıkarılmasına karar verilen ortağın payı karar tarihine en yakın tarihteki şirket sermayesinin rayiç değerinin belirlenmesine göre yapılması gerekir.” (2018/3890)
Bu durumda mahkemenin çıkma payının dava tarihine göre hesaplanacağı kanaatine bağlı olarak verdiği tedbir talebinin reddi kararı yerinde bulunmamıştır. Bu yüzden istinaf talebinin kabulüne ve aşağıdaki şekilde ihtiyati tedbir uygulanmasına karar vermek gerek- miştir. Ancak davacının talebi “davalı şirketin gerek uyap sistemi üzerinden gerekse müzekkere cevapları ile tespit edilecek tüm malvarlığı üzerine” tedbir konulması yönünde olup bu şekilde bir tedbir talebinin fiilen uygulanırlığının imkansız olması ve davalı şirketin olağan faaliyetlerini engelleyici nitelikte bulunması sebebi ile yerinde bulunmayarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 30/06/2022 tarih ve … Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile takdiren 20.000 TL nakit ya da kesin ve süresiz banka teminat mektubu davacı tarafça mahkemesine sunulduğunda ve davacı tarafça ayrıca ve açıkça bildirilmek kaydıyla davalı şirkete ait taşınmaz ve bir sicile kayıtlı araçlarının üçüncü kişilere satış ve devrinin önlenmesi, üzerinde ipotek tesisinin engellenmesi ve tedbir kararından sonra konulacak bir hacze dayalı olarak cebri icra yoluyla satışının engellenmesi için kayıtlarına ihtiyati tedbir şerhi işlenmesine, gereği için tapu sicil müdürlüğü, Trafik tescil müdürlüğü veya sanayi ve ticaret odasına mahkemesince müzekkere yazılarak İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA,
b-Davacının belirtilenler dışındaki şirket malvarlığı değerleri üzerine tedbir konulması talebinin reddine,
c- Tedbir kararının infaz işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir talep eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın istek halinde ihtiyati tedbir talep eden davalıya İADESİNE,
b-İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan 220,70 TL istinaf başvuru harcı, 82,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 303,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak ihtiyati tedbir talep eden davacıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından ihtiyati tedbir talep eden davacı lehine istinaf vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
d-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.10/10/2022