Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2097 E. 2022/1332 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ
KARARIN YAZIM TARİHİ: 10/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye Hakimin inceleme raporu okundu.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkilinin sahibi olduğu şirket hisselerinin tamamını aralarındaki inançlı akit gereğince davalılardan …’a emaneten devrettiğini, ancak davalının bu hisseleri müvekkiline iade etmeye yanaşmadığını, bunun üzerine davalıya Serik 2. Noter- liğinin 25/12/2019 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile şirket hisselerinin tamamının bedelsiz olarak tarafına iadesi, iade gerçekleşmez ise 5.000.000-TL’ nin ticari faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesi hususunda ihtar çekildiğini, davalının ise bu şirket hisselerinin bedelinin nakden ödenerek satın alındığı, iade etmek gibi bir borcu bulunmadığı yönünde cevap verdiğini belirterek; davalılar adına olan dava konusu hisselerin müvekkili adına kayıt ve tesciline, olmadığı takdirde bedelinin dava tarihindeki rayiç bedelleri üzerinden işleyecek ticari faiz ile birlikte davalı … ‘tan tahsiline, yine fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak maddi manevi tazminat/cezai şart alacaklarına istinaden şimdilik 5.000,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyece olan ticari faiz ile birlikte davalı …’tan tahsiline; davalıların dava konusu hisseleri 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için hisseler üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, bu kabul edilmez ise uygun görülecek teminat karşılığı ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davacının inanca bağlı işlem ile dava konusu hisselerin davalı …’a devredildiğini iddia ettiği, dayandığı belgenin adi yazılı olduğu, davalılardan …’ın adi yazılı belgenin içeriğini ve belge üzerindeki imzayı kabul etmediği, diğer davalılarla davacı arasında bir sözleşme ilişkisinin bulunmadığı, bu davalıların kötü niyetli olarak davalı … ile muvazaalı olarak birlikte hareket ettiklerine dair kanaat getirecek bir delilin bu aşamada bulunmadığı, hisselerin devrinin önlenmesi talep edilen … Ltd. Şti’nin eldeki davada taraf olmadığı gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin, müvekkilinin dayanağı olan sözleşmenin adi yazılı şekilde olması sebebi ile tedbir talibini red etmesinin doğru olmadığını zira kanunda inaçlı sözleşmenin herhangi bir şekil şartına bağlanmadığını, bilakis 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre “İnanç sözleşme- sine dayalı iddiaların şekle bağlı olmayan, tarafların imzasını taşıyan yazılı belge ile kanıtla- nabileceği, inançlı işleme konu belgenin, akit tarihinden önce ya da sonra düzenlenmesinin sonuca etkili olmadığı” nın belirtildiğini; yine mahkemenin müvekkilinin iddiasını dikkate almayarak müvekkilinin dayandığı sözleşmedeki imzanın davalı … tarafından inkar edilmesini tedbir talebinin reddine gerekçe göstermesinin yerinde bir yaklaşım olmadığı, davalı … tarafından şirket hisselerinin devredildiği diğer davalıların soy isimlerinin aynı olmasının akrabalık ve dolayısıyla muvazaanın varlığına delalet ettiğini, Yargıtay’ın da inançı işlemle ilgili tedbir kararı verilebileceği yönünde kararının olduğunu belirterek; mahkemenin tedbir talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılarak tedbire hükme- dilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; Aynı husustaki tedbir talebi hakkında daha önce görevsizlik kararı veren mahkemece verilen tedbir talebinin reddine ilişkin kararın BAM 11. Hukuk dairesinin 17/01/2011 tarih ve … sayılı kararı ile red edildiğini belirterek davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İnanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafın- dan inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir.
05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca, inaçlı işleme dayalı iddianın, şekle bağlı olmayan yazılı delille kanıtlanması gerekeceği kuşkusuzdur. Şayet, ispat külfeti kendisinde olan tarafın yazılı bir belgesi yok ise ancak taraflar arasında gerçekleştirilen mektup, banka dekontu yazışmalar gibi birtakım belgeler var ise bunların delil başlangıcı sayılacağı ve iddianın her türlü delille kanıtlanmasının olanaklı hale geleceği sabittir. Şayet, delil başlangıcı sayılacak böylesi bir olgu da bulunmuyor ise iddia sahibinin son başvuracağı delilin karşı tarafa yemin teklif etme hakkı olduğu da şüphesizdir. 1. Hd. 2022/3231 k
İhtiyati tedbir kararının kabul edilebilmesi bakımından HMK’nun 390/3. maddesi hükmünde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin oluşması gerekir. Burada yaklaşık olarak bir kanaatin oluşmasına rağmen aksinin de olabileceği her zaman gözetilmesi gereken bir durumdur. İhtiyati tedbir kararı verilirken bu aksine durumu da gözetilerek teminat öngörülür. Dava konusu şirket hissesinin başkalarına devri halinde davacının davayı kazanması halinde hükmün infazı mümkün olmayabilecektir.
Somut olayda davacı dayandığı yazılı sözleşme ile inanç ilişkisinin varlığını ispata dönük delil sunmuştur. İmzanın inkar edilmiş olması bu sözleşmenin tamamen yapılmamış olarak değerlendirilmesini gerektirmez, yine davacının iddiasını yaklaşık olarak ispatladığına ilişkin bu deliline karşın aksi her zaman mümkün olabilecektir bu durumda davacının tedbir talebinin teminat karşılığı verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 15/06/2022 tarih ve … Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILMASINA,
a-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin KABULÜ ile davacı tarafça 250.000,00 TL teminat yatırıldığında, davalıların … Ltd. Şti’ndeki hisselerinin üçüncü kişilere satış ve devrinin önlenmesi, üzerinde rahin tesisinin engellenmesi ve tedbir kararından sonra konulacak bir hacze dayalı olarak cebri icra yoluyla satışının engellenmesi için davalıların bu şirket hisseleri üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, tedbir kararının şirket pay defterine işlenmesine gereği için adı geçen şirkete ve Denizli Ticaret ve sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmasına,
b-Tedbir kararının infaz işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın istek halinde ihtiyati tedbir talep eden davacıya İADESİNE,
b-İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan 220,70 TL istinaf başvuru harcı, 71,50 TL posta ücreti olmak üzere toplam 291,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak ihtiyati tedbir talep eden davacıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından ihtiyati tedbir talep eden davacı lehine istinaf vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
d-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 10/10/2022