Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/202 E. 2022/466 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 10/07/2018
DAVANIN KONUSU: Alacak
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 15/03/2022

İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, istinaf incelemesi HMK’nın 356. vd. maddelerince duruşmalı olarak yapılan açık yargılama sonucunda dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalının müvekkili şirketten aldığı mallara karşılık verdiği çekleri ve cari hesap borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için davalı borçlu ….Ltd. Şti. aleyhine Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 506.371,73.-TL tutarındaki asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edilmediğini ve takibin kesinleştiğini, bu arada yapılan araştırmada takibi semeresiz bırakmak isteyen davalı şirket yetkilisi … isimli şahsın, eşi olan ve tüm işlemleri onun adına yöneten … isimli şahısla işbirliği yaparak şirketin tüm mal varlığını boşalttığını, piyasadan aldığı malları spot pazardan nakde çevirerek kendisine ait gayrimenkuller üzerindeki ipotek borçlarını ödediğinin öğrenildiğini, ticari işletmesinin bu şekilde kapatıp giden davalı …’ın İİK’nın 44. maddesi gereğince kendisine yüklenen hiçbir sorumluluğu yerine getirmediğini ileri sürerek, davalılardan şirket sahibi ve yetkili müdürü ve … ile ona vekaleten işlerini yürüten eşi … isimli şahısların kötü niyetli davranmak suretiyle şirketin mal varlıklarını yok ederek kendi uhdelerine geçirdikleri veya başkalarına aktararak müvekkilini zarara uğrattıklarının tespiti ile Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapılan takip alacağı ile sınırlı olmak üzere 506.371,73 TL alacağın davalılardan alınarak, müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALILARIN SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalılar vekili, davacı tarafın iddialarının hiçbir somut delile dayanmadığını, müvekkillerinin şirketin mal varlığını kaçırıp gizlemelerinin söz konusu olmadığını, şirketler hukukunda ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı ortakların sorumluluğunun söz konusu olmayıp bilakis ortaklığın kendisinin bütün mal varlığı ile sorumlu olduğunu, ortakların sorumluluğun ise sadece iç ilişkide şirkete karşı olup daha önceden taahhüt edilmiş olan sermaye payı ile sınırlı olduğunu, açılan davanın kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı şirket yetkilisinin yargılama devam ederken İlk Derece Mahkemesine hitaben vermiş olduğu 18/09/2017 tarihli dilekçesiyle dava konusu hak ve alacaklarından feragat ettiğini bildirdiği, feragatin, davaya son veren ve karşı tarafın kabulüne de bağlı olmayan taraf işlemi olduğu gerekçeleriyle, davacının davalılar hakkında açmış olduğu davanın feragat uyarınca reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar aleyhine, taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; dava konusu alacağın giderildiğinden bahisle davadan feragat edildiğini, müvekkilinin yargılama sürerken alacağının ödendiğini, davanın devamında hukuki yararlarının kalmadığını, davacı asilin beyanı doğrultusunda davanın konusunun kalmadığının anlaşıldığını, feragatin nedeninin davadan sonraki ödeme olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, müvekkili lehine nispi vekalete hükmedilmesi gerektiğini, istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğini, feragat nedeniyle red halinde müvekkilleri lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ancak İlk Derece Mahkemesince maktu vekalet ücretine hükmedildiğini, istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLER:
1-Beyan dilekçeleri,
2-Dosya kapsamı.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Uyuşmazlık, derdest dava dosyasında tarafların hangisinin vekalet ücretine hak kazandığı, hükmedilecek vekalet ücretinin nispi mi yoksa maktu mu olacağı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, cari hesap ilişkisine dayalı alacak davasıdır.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın feragat nedeniyle karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizin … Esas … Karar sayılı 10/07/2019 tarihli kararı ile, İlk Derece Mahkemesince dava konusu alacak dava açıldıktan sonra ödendiğinden, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi ve dava açılmasına sebebiyet vermeyen davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken feragat nedeniyle davanın reddine karar verilip, davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı 13/12/2021 tarihli ilamı ile; ” Bölge Adliye Mahkemesince, hükmün gerekçe kısmında isabetli bir şekilde davalı şirket hakkındaki davanın alacağın dava açıldıktan sonra ödenmesi sebebiyle konusuz kaldığı, alacak davadan sonra ödendiğinden davacının dava açmakta haklı olduğu ve bu nedenle lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilmişken, hüküm fıkrasında davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. ” şeklinde karar verilmiştir.
Dairemizce duruşma açılarak usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
1-Davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf incelemesi yönünden; davacı şirket temsilcisi … tarafından İlk Derece Mahkemesine sunulan 18/09/2017 tarihli dilekçenin incelenmesinde, dava konusu alacağa ilişkin zararlarının giderildiği gerekçesiyle, davadan feragat ettiklerinin bildirildiği anlaşılmıştır.
10/07/2017 tarihli duruşma tutanağında davalılar vekili, davacı tarafın zararının giderildiği için davadan feragat ettiklerini beyan etmişlerdir.
Dosya kapsamının incelenmesinde, alacak davası açıldıktan sonra davalı tarafça, davacı tarafın alacağının ödendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda dava konusu alacak ödendiğinden davanın konusu kalmamıştır. Alacak, dava açıldıktan sonra davalı tarafından ödendiğine göre dava açılmasına davacı taraf sebebiyet vermemiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 331/1. maddesinde “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” hükmü düzenlenmiştir.
Yargılama gideri, yargılama gideri kapsamına tarafların vekalet ücretleri de girer.
Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince dava konusu alacak dava açıldıktan sonra ödendiğinden, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi ve dava açılmasına sebebiyet vermeyen davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken feragat nedeniyle davanın reddine karar verilip, davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp, davacı vekilinin istinaf başvurusu yerindedir.
2-Davalılar vekilinin istinaf incelemesi yönünden; Davalılar vekili, İlk Derece Mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğini, lehlerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
Davacı alacaklı olup, davalı … davalı şirket müdürüdür. Davacı, davalı şirket müdürünün eşi olan diğer davalı ile birlikte şirketin içini boşalttığını, bu nedenle alacağına kavuşamadığını ileri sürmektedir.
TTK’nın 556. maddesinde alacaklıların sorumluluk davası açma halleri düzenlenmiş olup, iflas şartına değinildiği anlaşılmaktadır. Anılan madde içerisinde iflas idaresinden de bahsedildiği görüldüğünden iflas tabiri ile amaçlanan kurumun teknik anlamda iflas olduğu tartışmasızdır. Bu sebeple şirketin mal varlığını kaybetmiş olması, ödeme gücünün olmaması, acz halinde olması gibi hususlar alacaklıların sorumluluk davası açmaları için yeterli olmayacak, dava dışı şirketin teknik anlamda bir mahkeme kararı ile iflası sağlanacaktır. Görüldüğü üzere değinilen madde metni alacaklıların açacağı sorumluluk davalarında dava şartı niteliğinde olup, söz konusu dava şartına riayetsizlik halinde davanın usulden reddi gerekecektir.
Davada, borçlu şirketin iflas ettiğine yönelik dosyada bir bilgi bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece … aleyhine açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile feragat nedeniyle reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Davalı …, davalı şirketin temsilcisi değildir. Davacı tarafça, davalı …’ın eşi … ile birlikte şirketin içini boşalttığı ileri sürülmüştür. Ankara 20. İcra Müdürlüğü’nün … esasında kayıtlı takip dosyası ile alacak sadece davalı şirketten talep edilmiştir. Davacı tarafça, davalı …’ın hileli hareketlerle davalı şirketin malvarlığını eksilttiği hususunda herhangi bir delilde ibraz edilmemiştir. Davacı tarafın, davalı … hakkında açtığı davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerekirken feragat nedeniyle reddine karar verilmesi Dairemizce yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 356/2. maddesi uyarınca esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin … Esas, … karar sayılı bozma ilamına uyulmasına,
2-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK 356/2.maddesi uyarınca esastan REDDİNE,
3-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan KABULÜNE,
4-6100 Sayılı HMK’nın 356/2. maddesi gereğince Antalya 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/07/2018 tarih … Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davacının davalı şirket aleyhine açtığı davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
b-Davacının davalı … aleyhine açtığı davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,
c-Davacının davalı … aleyhine açtığı davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
d-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40 TL harcın peşin alınan 170,78 TL peşin harç ile 8.477,30 TL tamamlama harcı toplamı 8.648,08 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 8.593,68 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
e-Davacı tarafından yatırılan 8.593,68 TL peşin harç ve 27,70 TL başvurma harcının davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
f-Davacı tarafından yapılan 210,00 TL tebligat gideri, 102,00 TL posta gideri, 500,00 TL bilirkişi gideri, 29,80 TL dosya fotokopi gideri olmak üzere toplam 841,80 TL yargılama giderinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine,
g-Davacı tarafından davalılar … ve … ile ilgili yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
h-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 34.590,25 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsil ve müştereken alınarak bu davalıya verilmesine,
ı-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
i-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
j-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
k-Davalılar tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince karar kesinleştiğinde davalılara iadesine,
5-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 35,90 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
b-Alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL istinaf karar harcından mahsubu ile bakiye 44,80 TL istinaf karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
c-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 28,00 TL tebligat gideri, 25,80 TL posta gideri olmak üzere toplam 151,90 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı tarafından temyiz inceleme için yapılan 54,40 TL maktu temyiz karar harcının istek halinde davacıya iadesine,
e-Davacı tarafından temyiz incelemesi için yapılan 267,80 TL temyiz karar harcı,11,00 TL tebligat gideri, 50,80 TL posta gideri olmak üzere toplam 116,20 TL temyiz yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
f-Davalılar tarafından istinaf incelemesi için yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
g-Davalılar tarafından temyiz incelemesi için yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
h-Taraflarca istinaf incelemesi için yatırılan gider avansından kullanılmayan kısımlarının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
6-Kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, HMK’nın 356. maddesi uyarınca duruşmalı olarak oybirliği ile HMK’nın 361. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal sürede Yargıtay’a temyiz yolu olanaklı şekilde karar verildi.15/03/2022