Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2001 E. 2022/1478 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 13/06/2022
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 25/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin yetkilisi olduğu şirketin şirkete ait malvarlığı tasfiye edilmeden davalı Ticaret sicil müdürlüğü tarafından sicilden resen terkin edildiğini, şirketin sahibi olduğu … plakalı araçla ilgili gerekli tasfiye işlemlerinin yapılabilmesi için ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde özetle; ihyası istenen şirketin adres ve durumunun tespit edilememesi sebebiyle TTK’nun geçici 7. Maddesine uygun olarak gerekli tebligat ilan ve usullere uyularak 28/07/2015 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiğini, terkin işleminin mevzuata uygun yapıldığını belirterek; öncelikle davanın reddine karar verilmesini aksi halde yasal hasım olan ticaret sicil müdürlürüğünün yargılama masraflarından sorumlu tutulma- masını talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; Davacının ihyası istenen şirketin son temsilcisi olması sebebiyle aktif dava ehliyetinin olduğunu, kanunda yazılı terkin şartlarının oluştuğunu, terkin işleminin usulsüzlüğünün de ileri sürülmediğini, davacının şirket yöneti- cisi olup terkin şartlarının oluşup oluşmadığını bilebilecek durumda olduğunu, kendisine davalı müdürlükçe gereken bildirimin yapıldığını, ancak davanın 5 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; TTK 545. maddesi gereğince tasfiye memurunun tasfiyesi yapılan şirketin tüm alacak ve borçlarını ile mal varlığını araştırarak tasfiyeyinin eksiksiz tamamlanmasını sağlaması gerektiğini, ihyası istenen şirket için bu yönde bir araştırma yapılmadan terkin işleminin yapıldığını, bu yönüyle terkin işleminin usulsüz olduğunu, müvekkilinin bu terkin işleminden haberdar edilmediğini, bu sebeple 5 yıllık hak düşürücü sürenin işlemeyeceğini, şirkete ait … Plakalı aracın dikkate alın- mamasının da doğru olmadığını belirterek; mahkeme kararının kaldırılmasına ve dava konusu şirketin ihyasına ve adına kayıtlı aracın tasfiyesi için müvekkilinin şirkete tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, resen terkin edilen şirketin ihyasına ilişkin olup, uyuşmazlık dava tarihinde terkin işlemi üzerinden 5 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olmasına rağmen ihyasına karar verilmesinin mümükün olup olmadığı ve şartlarının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Dosyada mevcut ticaret sicil kayıtları incelendiğinde davacının ihyası istenen şirke- tin son yetkilisi olduğu, şirketin %98 hissesine …’ın , %1 hissesine …’ın ve %1 hissesine …’ın sahip olduğu, … Plakalı aracın da ihyasi istenen şirket adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
TTK nun geçici 7. Maddesinin 1. Fıkrasında anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin hangi hallerde tasfiye ve sicil kayıtlarının kanunda yazılı tasfiye usullerine uyulmadan silineceği, 2. Fıkrada davacı ve davalı sıfatları devam edenler için bu maddenin uygulanamayacağı, 4. Fıkrada resen terkin işlem usulü, 5. Fıkrada bu şirketlere ne şekilde tasfiye memuru atanacağı, 6. 7. 8 ve 9 Fıkrada atanan tasfiye memurlarının yapacakları işlemler, 11. Fıkrada tasfiye memurunu bildirmeyen yahut durumunu kanuna uygun hâle getirmeyen veya faaliyette bulunduğunu adresini bildirmeyenlerinin kaydının silineceği, 12. Fıkrada bunların borçlarının olmasına rağmen kayıtlarının silinebileceği belirtildikten sonra 15 fıkrasında tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabile- cek malvarlığının kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra …. intikal edeceği, kaydı silinenlerin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği belirtilmektedir.
Belirtilen geçici maddeden anlaşıldığı üzere, malvarlığı olduğu halde tasfiyesi yapıl- madan belirtilen şirket veya kooperatiflerin kaydının resen terkin edilmesi mümkündür. 5 yıl içinde bunların ihyasının istenebileceği de belirtilmekte olup bu malvarlığının kalan 5 yıl içinde mülkiyeti ile ilgili bir açıklama yapılmamaktadır.
Bütün bu durumları gözeten Yargıtay, resen terkin işlemlerinde usulsüzlük yapılması halinde bu 5 yıllık sürenin gözetilmeyeceği, usulsüzlük olmasa bile eğer bunların bir malvar- lığı varsa bu malvarlığının mülkiyetinin hazineye geçmesinden önceki 5 yıl içinde tasfiyesi- nin sağlanabilmesi için belirtilen şirket ihyasına karar verilebileceğini (Yargıtay 11. Hukuk dairesi 2022/2407 esas- 2022/3671 karar), üzerinde malvarlığı bulun- duğu halde kaydı terkin edilenlerin bu malvarlığının tasfiyesi için bir tasfiye memuru atan- ması yoluna gidilmesi gerektiğini belirtmektedir. (11. Hukuk Daire: 2022/2187 E 2022/3135 K.)
Davacı istinaf dilekçesinde her ne kadar şirketin tasfiye işlemlerinin usulsüz oldu- ğunu iddia etmekte ise de bu iddiasını ilk derece mahkemesindeki yargılama sırasında dile getirmediğinden mahkememizce HMK nun 357 maddesi gereğince yerinde bulunmamıştır.
Mahkememizce dava konusu aracın mülkiyet durumu uyap üzerinden araştırılmış olup belirtilen aracın terkin edilen şirket adına kayıtlı olduğu görüldüğünden, şirketin terkin tarihinin 28/07/2015 dava tarihinin 19/04/2022 olması ve 5 yıllık hak düşürücü süre geç- mekle birlikte 10 yıllık hazineye mülkiyet devri süresi geçmediğinden, davacının kendisinin bu şirketin son yetkilisi olması ve tasfiye memuru olmayı talep etmesi karşısında davanın kabulüne, şirketin ihyasına, davacının özel yetkili tasfiye memuru olarak atanmasına, yargı- lama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 13/06/2022 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-Davanın KABULÜ ile; Antalya Ticaret Sicilinin … no sunda kayıtlı iken 28/07/2015 tarihinde ticaret sicilinden terkin olunan; … Limited Şirketi’nin adına kayıtlı … plakalı aracın tasfiye edilebilmesi için TTK.nun 547/1 maddesi gereğince tasfiye işlemleri sonuçlandırılıncaya kadar yeniden Antalya Ticaret Siciline TESCİLİNE,
4- TTK.nun 547/2 maddesi gereğince şirketin adına kayıtlı … plakalı aracın tasfiye işlemlerinin yapılması işlemleri ile sınırlı olmak üzere şirketin son yetkilisi davacı … (… TC No lu)’ın şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA, durumun Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünce TESCİL VE İLANINA,
-İhya ve tasfiye memuru atama kararının Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilanına,
-Karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesi tarafından bir suretin Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL karar ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacının yatırdığı masraf avansından harcanmayan kısmının karar kesinleşti- ğinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,
b-Davacı tarafından istinaf masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/10/2022