Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/2 E. 2022/79 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 24/01/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “…Müvekkilinin üyesi olduğu kooperatife olan tüm borçlarını ödediği, kooperatife herhangi bir borcu olmadığı halde kooperatifin diğer üyeleri için yapılan kura çekimine müvekkilinin çağrılmadığı ve hak ettiği taşınmazın kendisine tahsis edilmediğini belirterek öncelikle tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde hakedişine denk düşen dava tarihindeki raiç değeri üzerinden faizi ile birlikte müvekkilinin alacağının kura töreninden beri diğer üyelerin taşınmazlarını kullanmaya başlamış olmaları sebebiyle müvekkilinin elde edemediği kira gelirinin, davalıdan tahsiline karar verilmesini, ayrıca: “Davalı Kooperatif adına (….Mah. … Ada … parseldeki taşınmazlarda ve .. blok .. nolu bağımsız bölüm ile … Mah. … Ada … parselden veya … Mah. … Ada .. ve … nolu parsel üzerinde kurulu A, B, C, D bloklarından ) taşınmaz kayıtlarına 3. Kişilere devir ve temlikini önler nitelikte tedbir konulmasına” karar verilmesini..” talep ve dava etmiştir.
B-) İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk derece mahkemesi tarafından 21/10/2021 tarihli ara kararı ile”….Davacının davalı kooperatife üye olduğunu gösteren herhangi bir kayıt, davalı adına düzenlenmiş herhangi bir tapu kaydı sunulmaması, davacının kendi adına üyelikten dolayı ancak 1 adet taşınmaz talep edebilecek olmasına rağmen neredeyse kooperatife ait tüm taşınmazlar üzerine tedbir konulmasını istemesi, tedbir harcı da yatırmamış olması, üstelikte bunu teminatsız talep etmesi karşısında sunulan belgelerin yetersizliği dikkate alınarak.Davacının teminatsız olarak “Davalı Kooperatif adına (…. Mah. … Ada … parseldeki taşınmazlarda ve … blok … nolu bağımsız bölüm ile … Mah. … Ada … parselden veya … Mah. … Ada .. ve … nolu parsel üzerinde kurulu A, B, C, D bloklarından ) taşınmaz kayıtlarına 3. Kişilere devir ve temlikini önler nitelikte tedbir konulmasına” ilişkin talebinin reddine, …”karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “… Taleplerini tekrar ederek, davacının kooperatif üyesi olduğunun tartışma konusu olmadığını ,harcın da yatırıldığını beyanla kararın kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava ;tapu iptali ve tescil ve terditli olarak alacak isteminden ibarettir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Geçiçi hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. HMK’nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuştur.
Kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Doktrinde bu yön karar verilmesi için tam ispat ölçüsü yerine yaklaşık ispat ölçüsü olarak ifade edilmektedir. Ancak, yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez.
Dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk son tutanağı dışında hiç bir delil ibraz edilmediği, delillerin toplanma talebinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu açıdan bakıldığında mahkemenin bu aşamada yaklaşık ispat koşullarının karşılanmadığına dair ortaya koyduğu kanaat yerindedir Açıklanan gerekçe ile davacı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1-Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2-İstinaf eden davacıdan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınıp HAZİNEYE GELİR YAZILMASINA
3-İstinaf eden davacı yan tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA
4-İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nın 353/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24/01/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.