Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1990 E. 2022/1081 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 04/07/2022
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
GEREKÇELİ
KARARIN YAZIM TARİHİ: 13/09/2022

İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalı şirketin diğer davalı ile birlikte eşit hisseli olarak ortağı olduğunu, davalı …’ın şirketi tamamen ele geçirmek ve şirketin içini boşaltabilmek için ele geçirdiği şirkete ait çek koçanlarından çek keşide etmek suretiyle şirketi üçüncü kişilere borçlu hale getirdiğini, şirkete ait iş makinesini piyasa fiyatlarının altında bir değerle satarak şirketi zarara uğrattığını, şirkete ait mallara zarar verdiğini, 16.01.2022 tarihli genel kurulunda müvekkiline şiddet uygulayarak toplantı tutanağını zorla imzalatıp kendisinin şirket müdürü olarak atanmasını sağladığını, müvekki- line ve müvekkilinin oğluna ait araçlara zarar verdiğini, şirket hesabına yatırılan paraların akıbetinin bilinmediğini, davalı şirket adına tahsil edilen paranın müvekkiline ait payını ödemediğini belirterek;
Davalı …’ın Şirketi ve müvekkillini uğrattığı zararların şimdilik (Şirket için 1.000 TL, müvekkil için 1.000 TL olmak üzere) 2.000 TL’sinin Davalı …’ dan tahsiline, …’ın Şirketteki müdürlük görevinden azline, müvekkili şirketten haklı sebeple ayrılmak istediğinden müvekkilinin şirketten çıkmasına, ayrılma payının öden- mesine ve ödenecek ayrılma akçesinin tam olarak belirlenebilmesi ve süreçte şirketin içinin boşaltılmaması için;
şirketin malvarlığının devir ve temlikinin önlenmesi, şirket yetkilisi davalı hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı konulması, şirketin 3. Kişilere borçlandırılmasının önlenmesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve tedbiren şirkete bir yönetim kayyumu atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı şirkete gerçekte davacının oğlu …’in ortak olduğunu, davacı babasının verdiği vekaletname ile fiilen şirketi …’in yönettiğini, şirketin fiilen davacının oğlu tarafından yönetildiği dönemde şirketi ait makinelerin davacının oğlunun menfaatine çalıştırıldığını, aynı dönemde davalı şirketin davacının oğlu tarafından zarara uğratıldığını, bu yüzden davacının istifa ederek ayrıldığı 16/01/2022 tarihi itibarıyla davalı şirketin borca batık hale geldiğini, davacının oğlu … tarafından davalı şirketin akaryatıt borçlarının ödenmediği davalı şirkete ait olmayan iş makineleri için akaryakıt bedelleri ödendiği, hatta şirket yetkilisi olduğu dönemde aynı sektörde …’in kendi adına ticari faaliyette bulunduğu, davalı şiketin borçlarının bir kısmının müvekkilinin sahibi olduğu başka bir şirketten borç temin edilerek ödendiğini, davalı şirketin davacı tarafça şirket hesabından davacıya ne sebeple olduğu anlaşılamayan para transferi ile zarara uğratıldığını, müvekkili tarafından davalı şirkete ait bir kısım makinenin satılma sebebinin davacının meydana getirdiği borçların ödenebilmesi olduğunu, bu satıştan davalı şirketin zarara uğramadığını, kaldı ki müvekkilinin davalı şirkete ait diğer araçları ise satmadığını, davacı tarafın iddialarının yersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu 14/06/2022 tarihli kararında özetle; Mevcut bir durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşa- cabileceği ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikme sebebiyle bir zararın doğabileceğini hallerinde ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, ihtiyati tedbir talep edenin davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda bulunduğu, faal olan bir şirketin işleyişini etkileyecek tarzda bir tedbir kararı vermesinin şirkete zarar verebileceği, bu anlamda şirkete kayyım atanmasının şirket işleyişini etkileyebilecek tarzda tedbirlerden olması sebebiyle ancak zorunlu hallerde başvurulması gerektiği, şartları oluşmadığından kayyım atama talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, bunun gibi davalının şirket adına çek hesabı açmasının yasaklanmasının şirketin faaliyetlerini engelleyebileceği gerekçesi ile reddine; davacının şirkete bir kayyım tayin edilmesine ilişkin talebinin reddine; davalı şirketin taşınır ve taşınmaz mal varlığının üzerine 3. kişilere devrini önlemeye yönelik teminat karşılığı ihtiyati tedbir şerhi konulmasına karar verilmiştir.
Davacının, davalının fiillerinden sonra şirketin kalan malvarlığı değeri 300.000.-TL çivarında iken tedbir kararının uygulanması için 200.000.-TL teminat istenmesine ilişkin mahkemenin 14/06/2022 tarihli bu kararının değiştirilmesi istemli 20/06/2022 tarihli dilekçe üzerine mahkemenin verdiği 04/07/2022 tarihli ara kararında ise özetle: Daha önce belirlenen teminat miktarının menfaatler dengesine uygun olduğundan bahisle davacının daha önce belirlenen teminatın kaldırılarak tedbir kararı verilmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı …’ın şirket müdürlüğünü cebren devraldıktan sonra şirket çalışanlarını işten çıkardığını, şirkete ait Hidromek marka ekskavatörü ve yine Hitachi marka ekskavatör ile … Yemekçilik ile ortak olarak alınan kredinin bu şirket adına çekilmiş olması nedeniyle kayden mülkiyeti bu şirkete ait gösterilen … plakalı aracın gerçekte bu iki şirketin ortak aracı olmasına rağmen davalı tarafından 3. Kişilere satıldığını hatta müvekkiline ait haricen satın alınan … plakalı Nissan Navara marka aracın da satıcı … adına kayıtlı olduğu sırada davacı tarafından satıldığını, Hidromek marka ekskavatörün satışının ruhsat fotoko- pisinin dava dilekçesine eklenerek ispatlandığı halde tedbir için yeterli delil olmadığının belirtilmesinin doğru olmadığını, davalının bu Hidromek marka ekskavatörün gerçek piyasa değeri 1.800.000 TL iken 1.330.000 TL ye sattığı bedelinin 450.000 TL sini şirket hesabına yatırdığı, kalan kısmını ise zimmetine geçirdiği halde tedbir kararının verilmediğini yine davalı şirketin aralarındaki sözleşme gereğince 3. Kişi … LTD ŞTİ den tahsil ettiği 1.210.400 TL nin bir kısmı ile 80.000 euro alındığını, bir kısmının davalı şirketin masraf- larına ayrıldığını kalan kısmından müvekkilinin payının müvekkiline ödenmeyerek davalı tarafından zimmete geçirildiğini, şirketin ticari faaliyetini sürdürmek üzere başkaları ile giriştiği sözleşme ilişkilerini davalının kasıtlı olarak bozduğunu, müvekkilinin şirket üzerinde hiçbir hakkını kullanmasına izin vermediğini, şirkete kayyım tayininin olayın mahiyetine uygun olduğu, şirketin mevcut mal varlığı gözetilerek teminatsız kayyım olarak tayininin yerinde olacağını, aksi taktirde şirketin davalı tarafından borçlandırılmak suretiyle zarara uğratılamaya devam olunacağını, şirket adına çek düzenleme ve çek hesabı açma yetkisinin şirkete ait hesaplardan para çekme yetkisinin de alınması gerektiğini, şirketin davalı tarafından borçlandırılmasının engellenmesinin gerektiğini belirterek tedbir talebinin reddine ilişkin kararların kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İstinafa tabi ara kararda davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyada mevcut kayıtlardan davalı şirket yetkilisinin diğer davalı şirkete ait malların bir kısmını sattığı anlaşılmakta olup bu satışların şirketin daha önceden oluşan borçlarının ödenmesi amacıyla mı yoksa davalı tarafından gerçek olmayan borçlar için mi yapıldığı hususu ihtilaf konusudur. Bu hususlardaki davacı iddiaları ise davacı tarafından yeterli derecede yaklaşık olarak ispatlanmamıştır. Fiilen başında bir yetkilisi bulunan ve faaliyetine devam eden bir şirketin işleyişini bozabilecek tarzda tedbir kararı verilmesi davanın tüm taraflarına zarar verebilecek bir husustur. Bu yüzden ilk derece mahkemesinin davacının şirkete kayyım atanmasına ilişkin tedbir talebini yerinde bulunmaması somut olaya ve dosyadaki delil durumuna uygundur. Aynı şekilde davalı şirket yetkilisinin şirket adına çek hesabı açmasının yasaklanması da uygun bulunmamış olup mahkemenin bu yöndeki kararı da yerinde bulunmuştur.
Mahkemenin, davalı şirketin taşınır ve taşınmaz mallarının 3. Kişilere devrinin önlenmesine dönük tedbir kararı ise mevcut deliller, menfaat dengesi ve yaklaşık ispat kuralları gözetilerek yerinde bulunmuş ise de bunun için bir teminat öngörülmesi yerinde bulunmadığından bu yöndeki tedbirin teminatsız olarak verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının, mahkemenin 14/06/2022 tarihli ara kararının aşağıdaki bend dışındaki hususlara dönük istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE; davacının aynı husustaki mahkemenin 04/07/2022 tarihli ara kararına yaptığı istinaf başvurusunun HMK nun 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ İLE;
2- a-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 14/06/2022 tarih ve … Esas sayılı KARARININ 2. FIKRASININ KALDIRILMASINA,
b-…’nin taşınır ve taşınmaz mal varlığının üzerine 3. kişilere satış ve devri ile üzerinde ipotek veya rehin tesisini önlemeye yönelik teminatsız olarak ihtiyati tedbir şerhi KONULMASINA,
c-Tedbir kararının infaz işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
4-İstinaf incelemesi yönünden;
A- Mahkemenin 04/07/2022 tarihli kararına karşı İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL, yine alınan 220,70 TL istinaf başvuru harcınınarcın istek halinde ihtiyati tedbir talep eden davacıya İADESİNE, 14/06/2022 tarihli kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kısmen haklı bulunması sebebi ile davacı istinaf eden tarafından yatırılan 80,70 TL harcın da isteği halinde davacı tarafa iadesine,
b-İstinaf başvurusunda bulunan ihtiyati tedbir talep eden davacı tarafından yapılan 220,70 TL istinaf başvuru harcının davalıdan alınarak ihtiyati tedbir talep eden davacıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından ihtiyati tedbir talep eden davacı lehine istinaf vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
d-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
5-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi..13/09/2022