Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1987 E. 2022/1077 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 30/06/2022
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİNE İTİRAZ EDEN
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
GEREKÇELİ
KARARIN YAZIM TARİHİ : 13/09/2022

İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi. Üyenin inceleme raporu okundu.
Davacılar vekili tedbir talepli dilekçelerinde özetle: Müvekkilleri ile diğer şirket ortakları … ve … arasında şirket ortaklığının feshini gerektirecek şekilde uyuşmazlıklar ortaya çıktığını özellikle bir genel kurul toplantısında diğer hissedarların müvekkilinin boğazını sıkıp onu yaraladıklarını, yine diğer hissedarların genel kurul toplan- tısında gerçekte eşleri olmadığı halde eşleri varmış gibi toplantı tutanağına eşlerini yerine imza atıp sahtecilik yaptıklarını, 26/11/2021 tarihli genel kurulda hükümet komiserinin de usulsüzlüğe ilişkin tutanağında tespit edildiği gibi bu hissedarların eşlerinin adlarına da oy kullanıp ibraya yeltendiklerini, yine davalı şirketin diğer hissedarların şirketin sahibi olduğu otelin arazisinin içinde imara aykırı olarak yapılar yapılmasını sağladıklarını ve belediyenin yıkım kararı ile davalı şirketin 8-10 milyon TL zarara soktuklarını, bunun ile kalmayıp şirkete ait otelin bulunduğu araziye yapılan kaçak yapıların kendilerine ait olduğu iddiasıyla mahkemelere tespit talebinde bulunduklarını, yönetim kurulu üyesi olan eşleri için aylık 80.000 TL gibi fahiş derecede huzur hakkı ödenmesine karar verip şirketi zarara uğrattıklarını belirterek; davalı şirketin feshine ve şirketin zarara uğratılmaması ve şirketin içinin boşaltılmaması için şirkete yönetim kayyımı tayinini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin sahibi olduğu otel arazisinde yaptığı tadilatların imara aykırılığı iddiasıyla şirketi şikayet edenlerin davacı taraf olduğunu, aynı davacı tarafın şirketin sahibi olduğu otel arazisi için ortaklığın giderilmesi davası açtığını ve yine genel kurul toplantısının feshini istediğini, müvekkil şirketin anonim şirket olması nedeniyle feshinden ziyade ortaklık payının davacı tarafa ödenmesi suretiyle şirketten çıkarılmalarına karar verilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davacının ihtiyati tedbir talebi hakkında yapılan değerlendirmede özetle: Davacı tarafın dava dilekçesi ile de ihtiyati tedbir talep ettiğini, bu talebin reddine ilişkin mahkemelerinin 13/12/2021 tarihli ara kararının istinafına ilişkin talebin de esastan reddine karar verildiğini, limited şirketler yönünden 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 638. maddesinde özel geçici hukuki koruma düzenlemesi getirildiği halde, anonim şirketler yönünden, TTK 531. maddesi uyarınca anonim şirketin fesih ve tasfiyesi isteğine ilişkin davalarda geçici hukuki korumaya ilişkin özel düzenleme yapılmadığı, bu durumda konunun genel hüküm olan 6100 sayılı HMK.nun 389 vd. maddeleri kapsamında değerlendirilmesinin gerektiği, yöneticilerin sorumluluğu davasına konu olabilecek hususların, şirkete yönetim ve denetim kayyımı atanmasını ve davanın konusu itibariyle istenilen ihtiyati tedbir kararlarının verilmesine gerekçe olamayacağını, şirketi yönetenlerin şirkete ve paydaşlara verdikleri zararların haklarında açılacak bir sorumluluk davasıyla her zaman hükme bağlanabilecek olduğu, asıl olanın şirketlerin ortakları tarafından alınan kararlar ile belirlenen yöneticiler tarafından yönetilmesi olduğunu, şirkette organ boşluğu olmadığı, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için aranan yaklaşık ispat koşullarının da oluşmadığı gerekçeleri ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle: Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas numaralı dosyasının 30.06.2022 tarihli ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf başvurularının kabulü ile ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İstinafa konu ara karar: 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, anonim şirketin kötü yönetildiği iddiasına dayalı kayyım atanması istemine, olmazsa şirketin TTK’nun 324 ncü maddesi uyarınca feshi istemine ilişkindir.
TTK.nun 353. Maddesinde: Anonim şirketin kurulmasında kanun hükümlerine aykırı hareket edilmesi halinde mahkemesince şirketin feshine karar verileceği, mahkemenin bu davanın açıldığı tarihte gerekli önlemleri alacağı belirtilmektedir. Yine organların eksikliği halinde 530. Meddeye göre mahkeme şirketin durumunu kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre vermekle beraber bu sebeple şirketin feshine ilişkin dava açılıp da taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri almalıdır. Bunun dışında anonim şirkete kötü yönetime bağlı fesih talebi ile açılan dava üzerine kayyum tayin edilebileceğine ilişkin hüküm TTK da bulunmamaktadır. TTK na göre ancak organ boşluğu bulunması halinde kayyım tayini mümkündür.
Yine ortaklardan birinin şirketin haklı sebeplerle feshini talep etmesi halinde TTK nun. 531. Maddesine göre mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına karar verebilir. Ortakların kendi aralarındaki anlaşmazlıklar …AŞ. Şirkete kayyım tayin edilmesinin gerekçesi olamayacağı, haklı sebeplerle fesih talebi üzerine anonim şirkete kayyum tayin edilmesine ilişkin bir düzenlemenin TTK da öngörülmemesi, özellikle davalı tarafın davacının şirketteki payının kendisine ödenmesi suretiyle şirketten çıkarılmasını da istemesi karşısında istinafa konu mahkeme kararı yerinde bulunduğu gibi bu konuda daha önce de mahkememizce karar verildiğinden istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstinaf eden davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-İstinaf eden tarafından yapılan istinaf yargılama yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA
4-İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine YER OLMADIĞINA
5-İstinaf incelemesi için yatırılan ve artan istinaf gider avansının yatıranına İlk derece mahkemesince İADE EDİLMESİNE
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 13/09/2022 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.

….