Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1965 E. 2022/1107 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 08/06/2022
DAVANIN KONUSU : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 15/09/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, Müvekkilinin davalı bankadan kredi kartı kullandığını, kullandığı kredi kartının borcunun bir kısmını ödediğini, kalan borcunu ödeyememesi nedeniyle takibe düştüğünü, bankanın takip tarihinde işlemiş faizleride ana paraya ekleyerek müvekkili adına Antalya Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile asıl alacak 20.559,35-TL ile ilgili takip başlattığını ve Yıllık % 33,00 Faiz uyguladığını, müvekkilinin dava tarihi itibari ile 50.225,64-TL borçlu bulunduğunu, öncelikle T.C.Merkez Bankasının kredilere ilişkin 5464 Sayılı Kanun gereği Üç ayda bir değişen oranlarda Akdi ve Temerrüt Faizine ilişkin faiz oranı belirllediğinden davalının sabit faiz ile değil Değişen oranlarda faiz istemesi gerekirken sabit faiz talep etmiş olması gözetilerek, banka tarafından takip alacağına haksız işletilen Akdi ve Temerrüt Faizlerinin yasal hesaplanarak dava tarihi itibari ile fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 250,00-TL borçlu olmadığının bilirkişi incelemesi ile tespitiyle yasal sınıra çekilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, Dava konusu edilen Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki icra takibinin kredi kartına ilişkin olup; kredi kartlarına uygulanacak temerrüt ve akdi faiz oranlarının TCMB tarafından belirlendiğini, müvekkili bankanın uygulamasının da bu yönde olduğunu, bankanın icra takiplerinin takip edildiği “Hukuk Tahsilat Sistemi (HTS)” programının da kredi kartları takiplerinde TCMB tarafından üç ayda bir ilan edilen değişen oranlardaki faizlere göre hesaplama yaptığını, Ancak UYAP altyapısının kredi kartları için değişen oranlarda hesaplama yapmadığını, Takipte kesinleşen faiz oranları üzerinden hesaplama yaptığını, bu durumda zaman zaman icra dosyasını tamamen kapatacak şekilde dosyaya para gelip taraflarına ödenmiş olsa bile, HTS’deki borç tutarının üzerindeki miktarın borçluya iade edilmek üzere dosyasına geri ödendiğini, dava konusu icra dosyasının takip talebinde işleyecek faiz yönünden TCMB tarafından üç ayda bir ilan edilen değişen oranlardaki faizlerden hesaplama yapılarak tahsil edilmesi sehven belirtilmemiş ise de, taraflarınca icra dosyasına TCMB tarafından belirlenen faiz oranının uygulanması için talepte bulunulduğunu, bu nedenle davacının “Dava tarihi itibari ile 250,00TL borçlu olmadığının tespitine ve takip tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek faiz yönünden TCMB tarafından üç ayda bir ilan edilen değişen oranlardaki faizlerden hesaplama yapılması” na yönelik davasını kabul ettiklerini, ancak borçlu hakkında 05.02.2019 tarihinde başlatılan takibe, borçlu tarafından bu güne kadar “1TL” bile ödeme yapılmadığını, görüşme yapmak için borçluya ulaşılamadığını, kendisinin de bu yönde bir talep ve başvurusunun olmadığını, icra dosyasında adına kayıtlı araç üzerinde 60 civarında haciz kaydı olduğunu, borçlunun, borcun faizinin yasal sınıra çekilmesindeki menfaatinden ziyade alacaklıyı daha da zarara uğratma gayreti içinde olduğunu beyanla, davayı kabul ettiklerini, kabul beyanları ve icra dosyasından değişen faiz oranlarının uygulanması talepleri karşısında, uygulanacak faiz bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın Antalya 2. Tüketici Mahkemesinin … esasında açılmış olduğu, mahkemece mahkemenin görevsizliğine karar verildiği, kesinleşme tarihinin 13/04/2022 olduğu, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebinin tarihi 18/04/2022 olmakla, usulen talep süresinde olduğu, Tüketici mahkemesinin aksine ticaret mahkemesinde dava açılması için yatırılması gereken harcın yatırılması gerektiği, HMK m. 120 gereği; Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorunda olduğu, eksik bir harç hususu da söz konusu olmadığından Harçlar Kanunu gereği dosyanın işlemden kaldırılması usulünün de burada uygulanmasına yer olmadığı, HMK m. 120 de belirtilen bedeller dava şartı olduğu, HMK m. 115/2 gereği; Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar vereceği, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre vereceği, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedeceği, tensip zaptı ilei davacıya gerekli başvuru harcı ve karar harcının peşin kısmını yatırması için kesin süre verildiği, davacı tarafça diğer ara kararlar gereği yerine getirilmiş ise de gerekli başvuru harcı ve karar harcının peşin kısmının kesin süre içinde yatırılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; esasa ilişkin inceleme yapılmadan davanın reddine karar verildiğini ve istinaf başvurusunun da reddedildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nın 346/2. maddesine göre, “istinaf talebinin red kararına karşı bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı taktirde dosya kararı veren mahkemece yetkili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilir. Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Dairesi istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararı yerinde görmezse ilk istinaf dilekçesine göre incelemeyi yapar. “
Davacı vekilince yasada öngörülen süre içinde ek karara karşı istinaf isteminde bulunulmuştur.
Her ne kadar ilk derece mahkemesi davada verilen hükmün kesinlik sınırında kaldığından bahisle istinaf talebini reddetmiş ise de; davacı vekilinin 07/02/2022 tarihinde görevsiz mahkemede açtığı 250,00 TL lik davasında fazlaya dair haklarını saklı tutarak kısmi dava açtığı görülmekle ilk Derece Mahkemesinin istinaf isteminin reddi kararı yerinde görülmeyerek kararın esas yönünden incelenmesine geçilmiştir.
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30 ve 32. maddeleri uyarınca davacı, dava harçlarını ödemek zorundadır. Anılan kanun maddelerinde, harcın ödenmemesi halinde yargılamaya devam olunamayacağı ve müteakip işlemlerin yapılamayacağı öngörülmüştür. Dava açılırken peşin olarak ödenmesi gereken harcın eksik ödenmesi halinde, eksik harcın ne şekilde tamamlatılacağı 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 30. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre; dava harçlarının eksik ödendiğinin yargılama sırasında anlaşılması halinde, yalnızca o celseye devam olunur ve davacı tarafa eksik harcı tamamlaması için uygun bir mehil verilir. Harç tamamlanmadıkça yargılamaya devam olunmaz. Mahkemece verilecek süre içinde eksik harcın tamamlanmaması halinde, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermek gerekir. Bu doğrultuda, harç eksikliğinin verilecek süre içinde giderilmemesi durumunda dava dosyası hakkında öncelikle işlemden kaldırma kararı verilmesi, işlemden kaldırma tarihinden itibaren üç ay içinde harç tamamlanarak dava yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilebileceği gözetilmeden doğrudan davanın usulden reddine karar verilmiş olmasında hukuka uygunluk görülmemiştir. Kabule göre de AAÜT uyarınca davalı vekiline hükmedilen vekalet ücretinin dava değerini geçemeyeceği anlaşıldığından hüküm bu yönden de yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 08/06/2022 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİne GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davacı ekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının davacıya İADESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.15/09/2022

….