Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1919 E. 2022/1387 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 12/05/2022
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 18/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin cari hesap alacağından kaynaklanan alacağının ödememesi üzerine davalı hakkında Manavgat 1. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası üzerinden girişilen takibe davalının yaptığı itirazın iptaline ve tazminata karar verilmesini talelp etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin yerleşim yerinin Konak/İzmir, davacının yerleşim yerinin Küçükçekmece/İstanbul olduğunu takibin yetkisiz Manavgat icra müdürlüğünde başlatıldığı, mahkemenin de davayı görmeye yetkili olmadığı, yetkili mahkemenin İzmir Asliye Ticaret mahkemesi olduğu, davacı tarafın cari hesap alacağı bulunduğundan bahisle müvekkili davalı hakkında icra takibine giriştiği, müvekkili davalının defter ve kayıtları ile taraflar arasındaki acentelik sözleşmesi birlikte irdelendiğinde gerçekte müvekkilinin alacaklı olduğunun ortaya çıkacağı, davacının takip talebinde işlemiş faiz talebinde bulunmadığı belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının aralarındaki geçerli acentalık sözleşmesi gereğince davalı- nın borcu olduğu iddiasıyla Manavgat 1. İcra Müdürlüğü … E sayılı dosyası üzerin- den icra takibine giriştiği, davalının ise aralarındaki sözleşmeyi kabul edip borcunun oldu- ğunu ise kabul etmediği, para borcunun götürülecek borçlardan olduğu, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği bu yüzden takibe alacaklı adresinde girişilebi- leceği gibi genel yetkili davalı adresinde de girişilebileceği, davalı tarafça yetki itirazında bulunulduğu, Manavgat icra dairesinin yetkili icra dairesi olmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ve davalı şirket arasında geçerli acente sözleşmesi uyarınca davalının acente olarak yönlendirdiği müşterilerinin mü- vekkilinin Manavgat’taki otelinde konaklatıldığını, acente sözleşmesinin konusu konaklat- ma hizmetinin Manavgat’ta verilmiş olması sebebiyle davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazın yersiz olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle yetki yönünden davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Uyuşmazlık, davacının takibe giriştiği Manavgat icra müdürlüğü’nün bu alacağın takibinde yetkili icra müdürlüğü olup olmadığı, mahkemenin bu yüzden verdiği davanın reddine ilişkin kararının doğru olup olmadığı hususundadır.
İİK’nun 50. Maddesine göre “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur.” HMK’unun 10. Maddesine göre de “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.”
Davacı takibini fatura ve cari hesap ilişkisine bağlamış, sunduğu cari hesap ekstresinde de “… ” otele ilişkin cari hesap ekstresini sunmuştur. Taraflar arasında davacının alacağına dayanak ettiği ilişkinin Manavgat da bulunan otelde davalının müşterilerine verilen konaklama hizmeti olmadığı yönünde bir anlaşmazlık da yoktur. Dolayısıyla davacının davalıya verdiği hizmetin ifa yeri Manavgat’tır. Bu durumda Manavgat aynı zamanda akdin de ifa yeri sayılmalıdır. Davacının takibini akdin ifa yerinde yapmış olması karşısında mahkemenin davayı icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı haklı bularak reddetmesi doğru olmadığından aksi yöndeki kararın kaldırılmasına ve işin esasına girilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kabulüne ve işin esasına girilmesi için dosyanın kararı veren yerel mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 12/05/2022 tarih … esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davacı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL nispi istinaf karar harcının davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi. 26/10/2022

Muhalefet şerhi:
Davacı davalı borçu ile aralarında bir acentalık sözleşmesi olduğunu, bu sözleşme uyarınca davalının müşterilerinin Manavgat’daki davacı otelinde ağırlandığı, yetkili icra dairesinin bu yüzden Manavgat icra müdürlüğü olduğundan bahisle davalının yetki itirazının yerinde olmadığını iddia etmektedir. Bu husus çoğunluğun da kabulünde olduğu üzere uyuşmazlık konusu değildir. Kaldıki mahkeme sözleşme konusu hizmetin Manavgat da verilmediğini yapacağı yargılama sonunda anladığı takdirde görevsizlik kararı verebilirdi.
Kural olarak sözleşmeden doğan borçlar için sözleşmenin ifa yeri icra dairesinde takibe girişilebilir. “Sözleşmenin ifa edileceği yer” ifadesi aslında kanunun amacına uygun bir ifade değildir. Zira sözleşmenin ifa edileceği yer değil, sözleşme gereğince tarafların üzerlerine aldıkları asıl edimlerin ifa edileceği yerden söz edilebilir. Yani ifa edilen sözleşme değil sözleşmeye konu edimlerdir.
Somut olaya gelince aralarındaki sözleşme gereğince davacının edimini Manavgat’daki otelde davalının müşterilerine konaklama hizmeti vererek ifa edeceği, dolayısıyla konaklama hizmetinin davalının davacıdan talep edebileceği bir ifa olduğu; konaklama bedelinin ödenmesinin ise davacının davalıdan talep edebileceği bir ifa olduğu açıktır. Bu durumda uyuşmazlığın hangi hususta ifa yapılacağı üzerinden çözülmesi gerekir. Bu uyuşmazlıkta dava konusu olan davalının para borcunu ödemesidir. Yani ifa alacaklısı davacıdır.
Sözleşmede aksine bir hüküm yoksa para borçlarının nerede ifa edileceği Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesine göre belirlenir. Buna göre para borcu, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödenir.
Somut olayda davacı alacaklının adresinin İstanbul, davalının adresinin İzmir olduğu açıktır. Davacı alacaklı sıfatıyla takibe kendi adresinde değil davalıya hizmet verdiğini belirttiği Manavgat adresinde girişmiştir. Hizmet borcunun ifasından kaynaklanan bir uyuşmazlıkta ifa yeri mahkemesinin Manavgat/Alanya olduğu kabul edilebilirse de bu hizmetin bedelinin ödenme yeri alacaklının adresi olduğundan mahkemenin kararı yerindedir.