Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1878 E. 2022/1124 K. 16.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 18/04/2022
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ
KARARIN YAZIM TARİHİ: 16/09/2022

İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye Hakimin inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili: Müvekkili ile davalılardan …’in birlikte eşit hisseli diğer davalı … SAN. VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ni kurduklarını, müvekkilinin geçmişten kalan borçları sebebi ile bu ortaklığa resmi olarak katılmayıp gizli ortak olarak kaldığını, kurulan bu şirketin ticaret sicil kayıtlarında ise toplam hissesinin %90 nın davalı, %10 hissesinin de davalının kızı … adına işlendiğini, şirkete müdür olarak da davalının babası … ile … (TC:… ) ve … (TC:… )’ün atandığını;
Kurulacak şirket için hissesine karşılık müvekkilinin 100.000.USD yi davalı … e elden verdiğini, bu paranın şirket için kiralanacak taşınmazın kiralama bedellerinin öden- mesinde kullanıldığını, yine süreçte ortaya çıkan masraflarına da müvekkilinin payı oranında katıldığını, nihayet şirketin 16.01.2018 tarihinde kurulduğunu, bilahare tarafların 26/10/2018 tarihinde evlendiğini, sonra da boşanma kararı alarak mahkemeye müracat ettiklerini, bundan sonra davalının müvekkilini şirketten uzaklaştırdığını tüm yetkilerini geri alıp vekillikten de Antalya 1. Noterliği 24.03.2021 tarih ve … yevmiye sayılı azilnamesi ile azlettiğini, şir- ketin gelirlerini de 4 yıl boyunca kendi kardeşi, kızı, yengesi, babası ve şirket müdürlerinden …’ün banka hesaplarına aktarardığını, şirket gelirlerini olduğundan düşük gösterdiğini,
Müvekkilinin bu şirketin gizli ortağı olduğunun ve şirkette bir fiil çalıştığının arala- rındaki telefon mesajlarından da anlaşılacağı gibi tanıkla da ispat edileceğini belirterek: davalı şirketin fesih ve tasfiyesine; bu olmadığı takdirde davalı şirketin %50 hissesinin davacı adına tesciline karar verilmesini; ihtiyati tedbir yolu ile de 1-Davalı şirketteki hisselerin 3. Kişilere devrinin, davalı … in menkul, gayrimenkulleri ile davalı şirket hisseleri devrinin, davalı şirketin aktifinde kayıtlı menkul ve gayrimenkullerinin devrinin engellenmesi, 2-davalının, müvekkilinden para kaçırmasının engellenemesi için davalı şirketin diğer ortağı … (TC:… ), şirket müdürleri … (TC:… ) ve … (TC:… ) ün banka hesapları üzerine tedbir konulmasını talep etmiştir.
Davacı taraf iş bu istinafa konu 13/04/2022 tarihli dilekçesinde ise, aynı gerekçeler- le, davalı şirkete ait menkul ve gayri menkullere, davalı ve şirket ortaklarına ait şahsi hesap- lara menkul ve gayrimenkulleri üzerine tedbir konulmasını, ortaklık hisselerinin devrinin tedbiren engellenmesini talep etmiştir. Aynı şekilde tedbir talebinde bulunmuştur.
Mahkemece 18/04/2022 tarihli ara karar ile: Davacının tedbir talebine dayanak olarak gösterdiği mesajlaşma kayıtlarının davalı tarafa ait olup olmadığının anlaşılamadığı, sunulan belgelerin yaklaşık ispat sağlanamadığı gerekçeleri ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, taraflar arasındaki davanın ortaklığın tespiti ve tasfiyesine ilişkin bir dava olduğunu, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin gerektiği, müvekkilinin davalı şirketin gizli ortağı olduğu, davalı şirketin iç işleyişini davacının organize ettiğini, fiilen şirkette çalıştığını, aralarındaki mesajlaşma içerikleri incelendiğinde müvekkili ile davalı arasındaki ortaklık ilişkisinin anlaşılacağını belirterek; mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasını, tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı istinaf talibine cevap dilekçesinde özetle: Davacının aile mahkemesinde yürütülen davada dava konusu şirketteki davalı müvekkili hissesinin şahsi malı olduğunu da kabul ettiğini belirterek istinaf talebinin reddine karar verlimesini talep etmiştir.
İstinafa konu ara karar, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davada taraf olmayan üçüncü kişiler hakkında tedbir kararı verilemeyeceği, davalı … ile davacı arasındaki ilişkinin adi ortaklık ilişkisi olduğunun yaklaşık olarak ispatlan- mamış olması, tedbir taleplerinin haklılığının yaklaşık olarak ispatlanmamış olması nedeniyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.16/09/2022