Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1860 E. 2022/1120 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
DAVANIN KONUSU: Alacak (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARARIN YAZIM TARİHİ: 15/09/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle, müvekkil şirketin turizm sezonu başlamadan altı ay önce tüm ihtiyaçlarını bölge satıcılarından tedarik ettiğini, 18/09/2019 tarihinden, 01/11/2021 tarihine kadar davalı şirketten toz şeker aldığını, fatura bedellerinin de son eksiksiz ödendiğini, müvekkil şirketin şekeri erken alma sebebinin müşterilere iyi hizmet verme gayesi olduğunu, müvekkil şirketin deposunda uygun koşullarda şekerin muhafaza edilemeyeceğinden muhafaza edilmesi için davalı şirkete emanete bırakıldığını, ancak davalı şirketten emanete bırakılan toz şekerlerin bir kısmının gönderilmesinin talep edildiği zaman müvekkile malların gönderilemeyeceğinin bildirildiğini, müvekkil şirket davalı şirket ile anlaşma yaptığı zaman şekerin kg fiyatının 4,30 TL olduğunu, davalı şirketin malı teslim etmemesi sonucu yeni bir firma ile sözleşme yapıldığını ve şekerin kilosunun 9,70 TL’den alınmak zorunda kalındığını ve müvekkil şirketi zarara soktuğunu belirterek; uygun görülecek teminat karşılığında davalı şirket aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından 18/05/2022 tarihli ara karar ile; ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, davanın konusunun para alacağına ilişkin olduğu, mevcut bir durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın veyahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinin bulunmadığı, davacının ihtiyati tedbir sebep ve türünü açıklamadığı, davacının iddialarının yaklaşık olarak ispat edilemediği hususları da dikkate alınarak davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen tedbir talebinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mevcut bir durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın veyahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinin mevcut olduğunu, davalı şirketin alacağın tahsilini engellemek için taşınır ve taşınmaz mallarını elden çıkarma tehlikesinin bulunduğunu, hakkın elde edilmesinin zorlaşması veya tamamen imkansız hale gelmesi ihtimalinin olduğunu ileri sürerek tedbire ilişkin red kararının kaldırılması ile davalı hakkında talep ettikleri tedbir kararına hükmedilmesini talep etmiştir.
Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, talebin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından davalının malvarlığına tedbir konulması talebinde bulunulduğu, HMK’nın 389. Maddesinde ise yalnızca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir konulabileceği düzenlenmiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, HMK’nın 389 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbirin ancak uyuşmazlık konusu üzerinde konulabileceğine, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-İhtiyati tedbir talep eden davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ihtiyati tedbir talep eden davacıya İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 394/5. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.15/09/2022