Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1821 E. 2022/1098 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 13/05/2022
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 14/09/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati haciz talep eden vekili, satım sözleşmesi dahilinde …. / …. teslim edilen 348.310 kg. kömürün satış bedeli olan 2.433.761,00 TL muaccel alacağının borçlu tarafından ödenmediğini, alacağın tahsil edilemediğini ileri sürerek, davalı borçlunun, menkul, gayrimenkul malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 13/05/2022 tarihli karar ile; talep edilen 2.433.761,00.-TL miktarlı borcun muaccel olmasına rağmen ödenmediği ve rehin ile de temin edilmemiş bulunduğu anlaşılmakla, ihtiyati haciz talebi İİK’nın 257. maddesine uygun olmakla, borçlunun kendisine ait menkul ve gayrimenkulleri ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının borca ve ferilerine yetecek kadarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
Karşı taraf vekili, müvekkili şirketin Türkiye’nin en büyük yaş meyve sebze ihracat şirketi olduğunu, her yıl milyonlarca dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini, ihtiyati haciz talep eden ile müvekkili şirket arasında kömür alış verişi olmuş taraflar arasında teslim edilen malın miktarı ve fiyatı konusunda uyuşmazlık yaşandığını, ihtiyati haciz kararına dayanak olan faturaların tamamı müvekkili şirket tarafından ihtiyati haciz talep eden şirkete iade edildiğini, ihtiyati haciz talep edilen şirket tarafından iade faturalarına itirz edilmemiş ve iade faturaları kesinleştiğini, ihtiyati haciz talep edilen tarafından dosyaya yalnızca kendilerinin kesmiş olduğu faturalar sunularak iade faturalarından hiç bahsedilmeyerek ihtiyati haciz kararının verilmesi sağladıklarını, ihtiyati hacize konu faturalarda belirtilen kömürlerin müvekkili şirkete teslim edildiğine ilişkin müvekkili şirket yetkililerin imzasını taşıyan tek bir belgenin olmadığını, yine ihtiyati haciz talep eden tarafından tek taraflı düzenlenmiş ve müvekkili şirket tarafından iade edilmiş faturalarda belirtilen birim fiyatlara ilişkin tarafların anlaşmasını gösteren ne bir sözleşme ne de yazılı delil dosyada bulunmadığını, ihtiyati haciz talep eden tarafından müvekkili şirkete teslim etmediği ve piyasa fiyatının yaklaşık iki katı birim fiyatı belirleyerek kestiği, iade edilmiş faturalara ilişkin ihtiyati haciz talep edilmiş ve mahkemece bu talep kabul edilerek ihtiyati haciz kararı verildiğini, müvekkili şirketin tüm banka hesaplarına bloke konulduğunu, müvekkili şirketin ödeme günü bugün olan çekleri ödenemediğini, ihtiyati haciz kararı müvekkili şirket açısından ileride telafisi mümkün olmayan zararlara sebep olabileceğini, bu nedenle dosya üzerinden inceleme yapılarak ihtiyati haciz kararının ivedi olarak kaldırılmasını talep ettiklerini, müvekkili şirketin malvarlığı uyap üzerinden incelendiğinde yüzlerce aracı ve gayrimenkulü olan kurumsal bir şirket olduğunun görüleceğini, yani alacaklının alacağını ispat etmesi durumunda alacağını tahsil edememesi veya müvekkili şirketin mal kaçırmaya çalışan batık bir şirket olması gibi bir durumun olmadığını, ihtiyati haciz kararının kaldırılması hususunda farklı kanaatte ise müvekkili şirketin gayrimenkulleri kat be kat fazlasıyla ihtiyati haciz talep edenin varlığını iddia ettiği alacağını karşılamaya yettiğini, en azından menkul ve 3. kişiler deki hak ve alacaklar üzerindeki ihtiyati haczin ivedi olarak kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece 06/06/2022 tarihli ek karar ile; borçlu vekilinin itirazlarının yargılamayı gerektirdiği, alacaklının dosyaya sunmuş olduğu deliller kapsamında yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği gerekçeleriyle, borçlu vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, karşı taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, ihtiyati haciz kararı verilen faturaların müvekkili şirket tarafından karşı tarafa iade edildiğini, ihtiyati hacze dayanak yapılan faturaların kesinleşmiş faturalar olmadığını, ihtiyati hacze konu faturalarda belirtilen kömürlerin müvekkil şirkete teslim edildiğine ilişkin müvekkil şirket yetkililerin imzasını taşıyan tek bir belgenin dosyada bulunmadığını, yaklaşık ispat şartlarının tamamlanmadığını, itiraza ilişkin kararda vekalet ücreti verilmemesi gerektiğini, Antalya mahkemelerinin yetkili olmadığını, teminatın düşük olduğunu, istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Talep, ihtiyati hacze yapılan itirazın reddi kararının istinafı ile kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici olarak el konulması olarak tanımlanmaktadır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların gerçekleşmiş bulunması gerekir.
İİK’nın 258/1. maddesinin ikinci cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebebi hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” şeklinde yapılan düzenleme ile alacaklının ihtiyati haciz talep edebilmesi ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve istenebilir olduğunun tam ve kesin olarak ispat edilmesi gerekliliği aranmamış, bu konuda mahkemeye kanaat getirecek delillerin sunulması yeterli kabul edilmiştir. Maddi hukuka göre kimin haklı veya haksız olduğu İİK’nın 264. maddesi kapsamında yapılacak inceleme veya açılacak menfi tesbit, itirazın iptâli ya da istirdat davasında araştırılacak ve değerlendirilecektir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, mevcut durum itibari ile yaklaşık ispat ile İİK 257 vd maddelerindeki ihtiyatı haciz şartlarının bulunmasına, malların teslim alındığının kabulüne, teslim yeri itibari ile ticari dava niteliğindeki davada mahkemenin yetkili olup, teminat miktarının yerinde olmasına, vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmesine, kararın hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; karşı taraf vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşı taraf vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Karşı tarafın istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından ihtiyati haciz talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, İİK’nın 265/son. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.14/09/2022