Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1796 E. 2022/1318 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 06/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin yapımını üstlendiği … Hizmet Binası inşaatı için davalı şirketten Türk Standartları Estitüsü Kritere Uygunluk Belgesine Sahip Olduğu belirtilen üreticisi …. Sanayi ve Ticareti LTD. Şti. Olan metreküpleri farklı toplamda 15 adet ısı geri kazanım cihazını satın aldığını, cihazların teslimi ve montajından sonra … tarafından yapılan kontrollerde -kontrollerin …. çalışan …. tarafından yapıldığını, Türk Standartları Enstitüsü Kritere Uygunluk Belgesine Sahip Olduğu belirtilen cihazların bu belgeye sahip olmadığının tespit edildiğini, bunun üzerine 01.06.2018 tarihinde malların bir kısmının davalı tarafından iade alındığını, diğer kısmının ise davalıya geri alması için bildirildiğini fakat davalı tarafça alınmadığından şantiyede kaldığını, Müvekkiline satılan ısı geri kazanım cihazlarının taahhüt edildiği üzere TSE Kritere uygunluk belgesine sahip olmaması nedeniyle … işin kabulü yapılmadığını, bu nedenle müvekkili tarafından bu kritere uygun yeni cihazlar alındığını, önceki cihazların sökülerek bunların takıldığını, adeta inşaatın yeniden yapıldığını, … kabulün yapılması için; Hava kanalı değişimi ve mevcut ısı geri kazanım cihazlarının sökümü, Sökülen cihazların yerine farklı marka ve farklı ölçülerde gelen cihazların montajı, Alçıpan asma tavan yenilenmesi ve karolaj tavan yapımı işleri, Seramiklerin değişimi işlemleri yapıldığını, tadilatın ve yeni cihazların; işçilik, malzeme vs tüm giderlerinin müvekkili tarafından karşılandığını keza aynı şekilde … tarafından da davalı şirketten alınan cihazların kritere uygunluk belgesine sahip olmaması nedeniyle müvekkiline hak edişinden gecikme cezası kesildiğini, tüm bu hususlara ilişkin olarak davalıdan alınan ısı geri kazanım cihazlarının monte edildiği inşaatın ana yüklenicisi … İnş. Yapı San. Ve Tic. Ltd Şti tarafından yapılan tespite ilişkin belgelerin de mahkemeye sunulduğunu, bu sebeplerle davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, Müvekkili şirketin yalıtım ve havalandırma sistemleri üzerine ürün satışı yaptığını, davacı şirketin yapımını üstlendiği … Binası inşaatı için üreticisi …. Sanayi Ve Ticareti Limited Şirketi olan ısı geri kazanım cihazından alacaklarını, başka marka ısı geri kazanım cihazları olmasına rağmen fiyat olarak daha ucuz olan ilgili markayı tercih ettiğini, ilgili markanın daha ucuz olmasının sebebi ise Türk Standartları Enstitüsü Kritere Uygunluk Belgesine Sahip olmaması olduğunu, bu bilgilere rağmen davacı şirketin talebi doğrultusunda istenilen markaya ait ısı geri kazanım cihazlarının satımı konusunda anlaşma sağlandığını, kaldı ki bu işi üstlenen davacının hangi firmanın hangi kritere uygun ürün sattığını bilmediğini beyan etmesinin mümkün olmadığını, yapılan anlaşma sonrası davacı şirkete ısı kazanım cihazı dışında bir çok ürün satışı da yapıldığını, Bu husus ile ilgili faturaların mahkemeye sunulduğunu, Davacı şirketin dava dilekçesinde taraflarına mail vasıtasıyla gönderilen evrak üzerine ”- Isı Geri Kazanım Cihazları Alüminyum Eşanjörlü 1000 M³/h (dahil) Den 10.000m³/h (dahil) ‘ E Kadar” ibaresinin 11.12.2017 tarihinde eklendiğini; bu eklemenin ”…. ” isimli yazar tarafından yapıldığının iddia edildiğini, Söz konusu pdf formatındaki evrağa müvekkil şirket tarafından yapılan herhangi bir eklemenin söz konusu olmadığını, Pdf formatında bir evrağa sonradan yapılan bir değişiklik yapıldığı takdirde değişikliğin hangi tarihte yapıldığı ve değişiklik yapılan bilgisayarın kullanıcı adı bilgilerinin tespit edileceğini, herhangi bir bilgisayarın adı ve tarihi değiştirildiğinde o an bilgisayarın tarihi pdf dosyasında göründüğünü, müvekkili şirket yetkililerinin bilgisi olmadan başka bir bilgisayarın adının … olarak ve tarihinin de davacı şirkette gönderilen mail tarihinden önce olarak değiştirilmesinin söz konusu olabileceğini, dolayısıyla davacının iddialarını kabul etmediklerini, kaldı ki davacı şirket yetkililerinin tacir sıfatına haiz olduğunu, tacirler ise basiretli iş adamı gibi hareket etmek zorunda olduklarını, davacı şirket yetkililerinin gerekli araştırmayı yaptıkları takdirde üreticisi … Sanayi Ve Ticareti Limited Şirketi olan ısı geri kazanım cihazının Türk Standartları Enstitüsü Kritere Uygunluk Belgesine Sahip olmadığını öğrenebilecekken bunu yapmadıklarını, davacı tarafın iddia olunduğu üzere malı teslim aldığını, taktığı ve sonrasında ayıbın ortaya çıktığı beyan ettiklerini, Türk ticaret kanunu ve borçlar kanunu uyarınca tarafımızca kusur kabul edilmemekle birlikte davacının zaten bu ihbar sürelerini geçirdiğini, davacının iş bu ayıp sürelerini geçirmesine rağmen müvekkile durumu bildirdiğinde müvekkilinin iyi niyetli olarak tüm ürünleri geri alıp fatura etmediğini, yeni sıfır ürün alarak davacıya teslim ettiğini,. 4 yıl sonra iş bu davanın açılmasında hiçbir hukuki menfaat bulunmadığını, iş bu talep zaman aşımına uğramış olup zaman aşımı defi talepleri olduğunu, bu sebeplerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, her ne kadar davacı taraf davalı tarafın kendisini yanıltmak suretiyle satılan malların TSE kriterlerine sahip olduğu yönünde bir izlenim yaratıldığı iddiasında bulunmuşsa da, davacı şirketin unvanından da anlaşılacağı üzere ısıtma soğutma sistemleri konusunda uzman olduğu, yaptığı iş gereği basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği, bu sektörde satılan ürünlerin niteliklerini bilmesi gerektiği, kaldı ki TSE standartlarına sahip olup olmama hususunun basit bir araştırmayla anlaşılabileceği, davalının savunmasına göre de ürününün TSE standartlarına uygun olduğunun garantisinin verilmediği, kaldı ki davacının TTK 23. madde de belirtildiği şekilde, süresinde yaptığı bir ayıp ihbarının da bulunmadığı ve iş bu davayı satım sözleşmesinden tam 5 yıl sonra açtığı gerekçesiyle, davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece eksik inceleme yapıldığını, soruşturma dosyasının sonucunun beklenmediğini, süresi içerisinde davalı tarafa bildirimde bulunulduğunu, ancak buna ilişkin delillerinin toplanmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce Antalya C. Başsavcılığına müzekkere yazılarak davacının şikayetinin akıbeti sorulmuş, gelen cevabi yazı içeriğine göre Antalya C. Başsavcılığının …. soruşturma …. karar nolu 14/09/2022 tarihli kararı ile belge aslının ibraz edilmemiş olması, fotokopi üzerinden inceleme yapılamayacağı ve olayın sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan hukuki bir ihtilaf olduğundan bahisle takipsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, konu ile ilgili resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından yapılan soruşturma neticesinde takipsizlik kararı verilmesine, davacının iştigal alanı dikkate alındığında cihazlarının montajlarının yapıldığı sırada basit bir inceleme ile TSE kriterlerine uygun olup olmadığının değerlendirilebilmesine ve davalının ürünlerin TSE belgesi taşıdığına yönelik bir taahhüdünün yahut garantisinin bulunduğunun iddia ve ispat edilememesine, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.06/10/2022