Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1779 E. 2022/1268 K. 03.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
DAVANIN KONUSU: Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 03/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; Kendisinin davalı kooperatifin üyesi iken kooperatif genel kurulunun 07/07/2013 günlü kararına dayanılarak, kooperatif yönetim kurulu tarafından üyelikten çıkarıldığını, çıkarma kararının kendisine tebliğ edilmediğini belirterek kooperatifin 07/07/2013 tarihli üyelikten çıkarma kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Süresinde cevap dilekçesi vermeyen davalı kooperatif başkanı duruşmadaki beyanında özetle: Takdiri mahkemeye bıraktığını beyan etmiştir.
Mahkemece; Üyelikten çıkarma prosedürünü düzenleyen 1163 sayılı Kanunun 16. maddesine aykırı davranıldığı, ortaklıktan çıkarma işleminin ortaklar pay defterine kaydedil- mediği, davacının üyelikten çıkartılması kararının alındığı karar tutanağında yönetim kurulu üyesi …’in ismi bulunmasına rağmen tutanağın adı geçen yönetim kurulu üyesi tarafından imzalanmadığı, ayrıca üyelikten çıkarma kararının onaylı örneğinin noter marifetiyle 10 gün içinde ortaklıktan ihraç edilen davacı ortağa tebliğ edilmediği, bu suretle davacıya tebliğden itibaren 3 ay içinde itiraz etme hakkı tanınmadığı, usulünce uygulanmış bir ihraç prosedürü olmadığından davanın süresinde açıldığının kabulü gerektiği; hangi ortağın ne kadar borcu olduğunun anlaşılamaması karşısında ortakların neredeyse tamamının birbirinden farklı tutarlarda kooperatife aidat ödediklerinin anlaşıldığı, davacının üyelikten çıkarılmasına ilişkin karar tarihi ile dava tarihi arasında geçen sürenin TMK’nın 2. maddesi hükmüne aykırılık teşkil edecek nitelikte olmadığı gerekçeleri ile davanın kabulüne ve 07/07/2013 günü yapılan genel kurul toplantısında verilen yetki ile yönetim kurulunun 15/01/2014 tarihinde almış olduğu davacının üyelikten ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Duruşma sırasında dosyaya sunulan davacının davalı kooperatife hitaben verdiği 10/11/2012 tarihli dilekçede, kendisinin birikmiş aidat borcunu ödeme imkanı olmadığını üyelik haklarının kendisine iadesini ve üyelikten istifasının işleme konulmasına ilişkin dilekçesini davacının kendisinin verdiğini kabul etmesi karşısında verilen kararın yasal olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın davacının üyelikten ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Kooperatifler kanunun 10. Maddesine göre ” Her ortağın kooperatiften çıkma hakkı vardır.” 13. Maddesine göre “Yönetim kurulu, anasözleşmeye uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, bir ortağın kooperatiften istifasını kabulden kaçınacak olursa, ortak çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir.
Davacının 10/11/2012 tarihinde “üyelik haklarının iadesi ve üyelikten istifasının işleme konulması” talebini içiren dilekçesi üzerine davalı kooperatifin yönetim kurulu üye- lerinden ikisinin imzasının bulunduğu 02/08/2013 tarihli kararla istifanın kabulüne karar verildiği, davacının ihracına ilişkin dosyada bir yönetim kurulu kararının olmadığı, yönetim kurulunun genel kurulun belirtilen kararı ile 15/01/2014 tarihinde ihracına karar verdiği 144 kişi arasında davacının adı da geçmemektedir. Dolayısıyla davacı ihraç edilmemiş, üyelikten istifası kabul edilerek üyelikten çıkarılmıştır.
Kanuna göre bir kooperatif ortağının çıkma hakkını kullanmasından kooperatifin zarar görmemesi için bu çıkma hakkı kısıtlanabilir. Ancak böyle bir durumu gözetmeyen kooperatif yönetim kurulunun çıkma isteğinin kabulü kararı üzerine o ortağın üyelikten ayrıldığının kabulü gerekir. Davacının istifa tarihine kadar olan çıkma payının ödenmesi şartı ile istifa ettiği de kabul edilmez zira hem beyanı bu yönde değildir hem de çıkma payı çıkmanın gerçekleşmesinden sonra o çıkan üyeye ödenir. Dolayısıyla ortada daha önce istifa etmiş ve istifası kabul edilmiş bir üyenin kendisi hakkında yönetim kurulu tarafından verilmiş bir çıkarma kararı olmadığı halde çıkarma işleminin iptalinden bahsedilmesinde hukuka uygun bir durum olmadığından istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, davalının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 27/04/2022 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın REDDİNE,
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubuyla bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 69,60 TL posta masrafı olmak üzere toplam 290,30 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
03/10/2022