Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1765 E. 2023/299 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 30/05/2017
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 21/02/2023

İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, istinaf incelemesi HMK’nın 356. vd. maddelerince duruşmalı olarak yapılan açık yargılama sonucunda dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketler tarafından ilaç, gübre ve tohum karşılığı olmak üzere, …. ait … seri nolu, keşidecisi … Fide 31/07/2015 tarihli 30.00,00 TL bedelli, …. ait …. seri nolu, keşidecisi …. Fide 10/08/2015 tarihli 30.00,00 TL bedelli, …. ait …. seri nolu, keşidecisi … Fide 22/08/2015 tarihli 30.00,00 TL bedelli, …. ait …. seri nolu, keşidecisi … …. 22/06/2015 tarihli 35.00,00 TL bedelli, …. ait ….seri nolu, keşidecisi … …. 30/07/2015 tarihli 35.00,00 TL bedelli, …. ait …. seri nolu, keşidecisi … …. 10/08/2015 tarihli 35.00,00 TL bedelli toplam 6 adet çekin davalı şirkete Ocak – Şubat 2015 tarihi itibari ile teslim edildiğini, mal teslimi yapmamasına rağmen çeklerin iade edilmediğini, davalı şirkete 19/06/2015 tarihinde Antalya … Noterliğinin …yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiğini, çeklerin iade edilmediğini ileri sürerek, çekler nedeniyle davacının davalıya borçlanmadığının tespitine, çeklerin ibraz edilip ödenmesi halinde istirdata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, menfi tespit davasına konu olan çekleri keşide eden firmaların ayrı tüzel kişiliklerinin bulunması sebebiyle davayı …. Fide Ltd. Şti ve yine … … Turizm Ltd. Şti. olarak açılması gerektiğini, ihtarnamede de belirtilmiş olan dava konusu çeklerin davacı keşideci şirketler tarafından müvekkili şirkete herhangi bir mal alış verişi karşılığında verilmediğini, davalı ile davacı şirketler arasındaki alacak verecek, borç para ilişkisinden dolayı verilen çekler olduğunu, davacının iddiasını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davacılar arasında dava arkadaşlığı bulunmadığı gerekçesi ile davacı …. Turizm Tic. Ltd. Şti’nin açtığı dava ile ilgili ayırma kararı verilerek dosya içeriği, bilirkişi rapor ve ek raporuna göre, davacı … Fide Ltd. Şti’nin ticari defterlerinde davaya konu 31/07/2015, 10/08/2015 ve 22/08/2015 tarihli çeklerin davalı şirket adına borç kaydedildiği, davalı şirketin kayıtlarında çekler kayıtlı olmasa da davacı şirketten 131.387,68 TL alacaklı olduğuna ilişkin kayıt bulunduğu, çekin ödeme vasıtası olup bedelsiz kaldığı veya avans olarak verildiği iddiasının HMK’nun 200 ve devamı maddeleri uyarınca yazılı delil ile ispatlanması gerektiği, davacının kendi ticari kayıtlarında da davaya konu çeklerin ödenmemiş önceki çek borçlarına karşılık verildiğinin kayıtlı olduğu, davacının yemin deliline dayanmadığı gerekçesi ile davanın reddi ile harç ve yargılama giderleri konusunda hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Karara karşı davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; çeklerin davalıya tutanak ile teslim edildiğini, bilirkişi tarafından davanın ticari kayıtlarının usulsüz olduğu tespit edilmesine rağmen çeklerin mal karşılığı verilmediğine ilişkin tespitinin doğru olmadığını, öyle dahi olsa davalının verdiği çeklerin karşılığının olup olmadığının da tespiti gerektiğini, davalının teslim edemediği mallar nedeniyle verdiği çeklerin ödenmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, 02/11/2017 tarihli dilekçesi ile de mahkemenin …. Turizm Tic. Ltd. Şti tarafından açılan dava ile ilgili ayırma kararı verildiğini, … Ltd. Şti’nin keşidecisi olduğu çekler toplamının 105.000,00 TL olduğu halde, mahkemece ayırma kararı verilmemiş gibi vekalet ücretine hükmedildiğini, kararın bu yönüyle de usulsüz olduğunu ileri sürerek, davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti yönünden de kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişitr.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; , yargılama sırasında ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmasına rağmen mahkemece davalı lehine tazminat ile ilgili olumlu yada olumsuz karar verilmediğini ileri sürerek, davanın reddi nedeniyle % 20’den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, avans olarak verildiği ve karşılığında mal teslimi gerçekleşmemesi nedeniyle bedelsiz kaldığı ileri sürülen çekler nedeniyle İİK’nun 72/2.maddesi uyarınca icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır.
Dairemizin 22/09/2020 tarih …. Esas … Karar sayılı ilamı ile; “…Dairemizce tüm dosya kapsamına göre davacının çeklerin avans olarak verildiğini yazılı delil ile ispatlaması gerekirken yazılı delil bildirmediği, yemin deliline de dayanmadığı, mahkemenin benzer gerekçelerle davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin mahkemenin …. Turizm Tic. Ltd. Şti’nin keşidecisi olduğu çeklerle ilgili ayırma kararı verilmesine rağmen davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin ayırma kararı gözden kaçırılarak tüm çeklere ilişkin karar verilmiş gibi hesaplandığını ileri sürerek, kararın bu kısmının kaldırılmasını ve dava konusu çeklerin toplamı 90.000,00 TL olduğundan vekalet ücretinin buna göre hesaplanmasını talep ettiği, bu talebini içeren dilekçeyi davacı vekilinin “ek beyan” olarak sunduğu, dilekçesinin yasada belirtilen iki haftalık süre geçtikten sonra verildiği, bu konudaki istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin menfi tespit istemli açılan davada ihtiyati tedbir kararı verilip uygulandığını ve davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen tazminat konusunda olumlu veya olumsuz karar verilmediği yönündeki istinaf başvurusu ile ilgili davaya konu çeklerin davalı tarafça ibrazı halinde davalıya ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verildiği ve kararın uygulandığı bu durumda davalı lehine tazminata karar verilmesi gerektiği halde mahkemece bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar verilmediği gerekçesiyle davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, 6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı … Fide Tohumculuk Ltd. Şti’nin davasının reddine, dava konusunun % 20’si olan 18.000,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk dairesinin …. Esas … Karar sayılı ilamı ile özetle;”İİK’nun 72/4 maddesinde yazılı tazminat, ilamsız takibe açılan bir menfi tespit davasında dava konusu takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve dava sonunda borçlunun haksız çıkması hali için öngörülmüştür. Somut olayda dava konusu 3 adet çekin davalı tarafından ibrazı halinde ödenmemesi için muhatap bankaya talimat verilmesi şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilip uygulanmış olup, bu tedbirin uygulanması davalının bankaca ödenmeyen çekler için takip yapmasını engelleyecek nitelikte değildir. Bu itibarla ilk derece mahkemesinin davalı lehine tazminata hükmetmemesi yerinde iken istinaf mahkemesince ilk derece mahkemesince kararın kaldırılarak davalı yararına tazminat verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı ve duruşma günü taraflara tebliğ edilmiş olup, bozma ilamına karşı tarafların beyanları alındıktan sonra Dairemizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden; Tüm dosya kapsamına göre davacının dava konusu çekleri avans olarak verildiğini yazılı delil ile ispatlaması gerekirken yazılı delil bildirmediği, davalının bu yönde bir kabulünün bulunmadığı yemin deliline de dayanmadığı, mahkemenin benzer gerekçelerle davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davanın reddi gerektiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin mahkemenin … Turizm Tic. Ltd. Şti’nin keşidecisi olduğu çeklerle ilgili ayırma kararı verilmesine rağmen davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin ayırma kararı gözden kaçırılarak tüm çeklere ilişkin karar verilmiş gibi hesaplandığını ileri sürerek, kararın bu kısmının kaldırılmasını ve dava konusu çeklerin toplamı 90.000,00 TL olduğundan vekalet ücretinin buna göre hesaplanmasını talep ettiği, bu talebini içeren dilekçeyi davacı vekilinin “ek beyan” olarak sunduğu, dilekçesinin yasada belirtilen iki haftalık süre geçtikten sonra verildiği, bu konudaki istinaf başvurusunun reddi gerektiği, Dairemizin önceki kararında bu yöndeki istinaf talebinin de reddedildiği ve bu yöndeki kararımızın Yargıtayca bozma konusu yapılmadığı, her ne kadar dava değeri 90.0000,00 TL olup davanın reddedilmesi sebebiyle karar tarihinde davalı lehine verilecek vekalet ücreti 14.400,00 TL olsa da İlk Derece Mahkemesince hatalı olarak davalı lehine 17.650,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği süresinde bu yönde davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunmaması sebebiyle Dairemizin önceki kararıyla bu yöndeki istinaf talebinin de reddedildiği bu hususun Yargıtayca da doğru bulunarak bozma konusu yapılmadığı böylece hatalı hükmedilen 17.650,00 TL vekalet ücretinin karar tarihinde hükmedilmesi gereken 14.400,00 TL den fazla olması nedeniyle davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek davalı lehine 17.650,00 TL vekalet ücretine hükemdilmiştir.
Davalı vekili istinaf başvurusu yönünden; Davalı vekili, menfi tespit istemli açılan davada ihtiyati tedbir kararı verilip uygulandığını ve davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen tazminat konusunda olumlu veya olumsuz karar verilmediğini ileri sürerek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İİK’nun 72/4.maddesinde davanın alacaklı lehine sonuçlanması ve kararın kesinleşmesi halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını ihtiyati tedbir için gösterilen teminattan alacağı, alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağı ve bu zararın her halde % 20’den aşağı tayin edilemeyeceği düzenlenmiş olup, davaya konu çeklerin davalı tarafından ibrazı halinde ödenmemesi için muhatap bankaya talimat verilmesi şeklindeki ihtiyati tedbir kararının uygulanması, davalının bankaca ödenmeyen çekler için takip yapmasını engelleyecek nitelikte olmadığından ilk derece mahkemesinin davalı lehine tazminata hükmetmemesinin de yerinde olup davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddi gerekmiş ve davalının tazminat talebi de reddedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının tazminat talebinin REDDİNE
3-492 sayılı harçlar kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL harcın peşin alınan 3.330,12 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 3.150,22 TL harcın talebi halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan ilk derece mahkemesinde herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden usulü kazanılmış hak gözetilerek 17.650,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
8-İstinaf incelemesi yönünden;
a-492 sayılı harçlar kanunu gereğince davacıdan alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 148,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, harç tahsil müzekkeresinin İlk Derece Mahkemesince yazılmasına,
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 144,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,harç tahsil müzekkeresinin İlk Derece Mahkemesince yazılmasına,
c-Davalı tarafından istinaf incelemesi ve temyiz başvurusu nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
d-Davacı tarafından temyiz incelemesi için yapılan 267,80 TL temyiz kanun yoluna başvurma harcı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-İstinaf incelemesi birden fazla duruşmalı yapıldığından ve davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 11.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
f-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nın 356. maddesi uyarınca duruşmalı olarak oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince karar tarihi itibariyle dava değerinin kesinlik sınırı olan 238.760,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.21/02/2023