Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1670 E. 2023/1877 K. 01.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Alanya Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 11/04/2022
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 01/12/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, ….. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin en son şirket adresi, ….. Mah. …. Blv. …. Blok …. Apt. No:……… Antalya’da kayıtlı olduğunu, …. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne …. yaptığı başvurulara istinaden pazara giriş belgesi desteğinden faydalandığını, hak ediş toplam bedeli olan 1.964.866,40-TL’nin iadesi talep edildiğini, …. adına …. San. ve Tic. Ltd. Şti. isimli firmaya karşı hukuki yollara başvurulacakken bu defa şirketin ticaret sicil kayıtlarında yaptığımız incelemede dava konusu şirketin, 30.12.2020 tarihli ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde terkin edildiğinin tescil ve ilan olunduğu keyfiyetine vakıf olunduğunu, belirterek davaya konu şirketin yeniden ihyası ve ticaret siciline tescili için yasada öngörülen koşulların oluştuğu, davacı … in ihya talep etmekte hukuken korunmaya değer haklı menfaatinin bulunduğu da gözetilerek, …. San. ve Tic. Ltd. Şti. isimli şirketin ihyasıyla yeniden tüzel kişilik kazandırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, …. Sicilinin (…. ) numarasında kayıtlı tasfiye halinde …. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi (Vergi No: …. )’in dosyasında yapılan tetkik neticesinde; şirketin tescilli son adresinin …. Mahallesi …. Blv. … Blok …. Apt. No:… …. …. /Antalya olduğu, şirketin kuruluş tescilinin yapıldığı 24/06/2019 tarihinden itibaren aksi karar alınıncaya kadar şirket müdürlüğüne …’un seçildiği, şirketi münferiden temsil ve ilzam edeceği, 11/05/2020 tarihinde yapılan tescil işlemi ile şirketin tasfiyesine karar verildiği, tasfiye memurluğuna …’un seçildiği ve tasfiye ile ilgili yapılacak her türlü işlerde şirket unvanı ve kaşesi altında münferiden yetkili olduğu, …’un şirketin tek ortağı olduğu, 29/12/2020 tarihinde yapılan tescil işlemi ile şirketin …’nde bulunan kaydının kapatıldığı tespit edildiğini, … yasal hasım konumunda olduğunu, yargılama giderlerinden sorumlu olmadıklarını belirterek, şirketin ihyası halinde tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, TTK m.547 hükmünün kanun gerekçesinde belirtildiği üzere “Şirketin ihyası” talepli açılan davalarda öncelikle “Sicil memurunun şirketi sicilden silme kararının iptali isteminde bulunulması” şartı aranmakta iken; davacı yanın dava dilekçesinde yalnızca “şirketin ihyası ve yeniden ticaret siciline ilanı” talep edilmektedir. Dava şartı olan bu eksikliğin taleple bağlılık ilkesi gözetilerek giderilmesi mümkün olmadığından ve basit yargılama usulü nedeniyle de hakim dava dilekçesinde belirtilen talepler ile bağlı olduğundan müsnet davanın dava şartı eksikliği nedeniyle reddine karar verilmesini, davalının tek ortağı ve yetkili müdürü olduğu münfesih …. Şirketi -davacı …. verilen borç itiraz yazısında da ifade edildiği üzere- ürettiği 10 farklı tip su sayacı tasarımının gerekli AB Tip İnceleme Sertifikası(MODÜL B) alımı için …. S. Pazara Giriş Belgelerinin Desteklenmesine İlişkin Karar ve Uygulama Genelgesi ile sair mevzuata uygun şekilde devlet teşviğinden yararlanmış olup; ek tasfiye kurumu ancak zorunlu olması halinde başvurulabilecek bir yol olmasına karşın, davacı yanın iddia ettiği talebine konu edilen bir alacak kalemi de bulunmadığından davacının somut olayda korunmaya değer bir menfaati de mevcut olmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Alanya Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/04/2022 tarihli kararı ile; “… Alanya Ticaret Sicilinin …. numarasında kayıtlı tasfiye halinde …. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin sicil dosyasında yapılan tetkik neticesinde; şirketin tescilli son adresinin …. Mahallesi …. Blv. … Blok …. Apt. No:…. … …. /Antalya olduğu, şirketin kuruluş tescilinin yapıldığı 24/06/2019 tarihinden itibaren aksi karar alınıncaya kadar şirket müdürlüğüne …’un seçildiği, şirketi münferiden temsil ve ilzam edeceği, 11/05/2020 tarihinde yapılan tescil işlemi ile şirketin tasfiyesine karar verildiği, tasfiye memurluğuna …’un seçildiği ve tasfiye ile ilgili yapılacak her türlü işlerde şirket unvanı ve kaşesi altında münferiden yetkili olduğu, …’un şirketin tek ortağı olduğu, 29/12/2020 tarihinde yapılan tescil işlemi ile şirketin …’nde bulunan kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. Şirket tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden terkin ile sona erecek olması, tüzel kişiliğin sona ermesi için de tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekmesi, şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişiliğin ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olması, bu durumda şirketin tüzel kişiliğinin ihyası için dava açılabilecek olması, davacının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 547. maddesinde sınırlı olarak sayılan kişilerden olması, sicilden terkin edilmiş limited şirket hakkında alacak davası açılacağı istemiyle ihyasının istendiği davada, davacının alacağın varlığını kesin suretle ispatlamasına gerek bulunmaması, ihyası istenen şirketten olan alacağı muhtemel gösteren bilgi ve belgelerin bulunması halinde, şirketin ihyasını istemekte davacının hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekmesi, tasfiyeye giren şirketin tasfiye işlerini yürütüp sonuçlandırmak üzere atanan tasfiye memurları tasfiyenin gereğince yapılmadığı veya şirketin yeniden ihyası suretiyle ek tasfiye işlemleri yapılması gerektiği durumlarda şirketin ihyası istemiyle açılan davalarda yasal hasım durumunda olması, yine ticaret sicil müdürlüğünün yasal hasım olması, yargılama harç ve giderlerinin sorumlu tutulmalarının mümkün olmaması, nedenleri ile şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurunun tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirilmesine, davacının davasının kabulüne; Alanya Ticaret Sicilinin …. numarasında kayıtlı …. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ek tasfiye işlemlerinin tamamlanması için tüzel kişiliğinin ihyasına, sicile yeniden kaydına, tasfiye memuru olarak son tasfiye memuru olan … (…)’un atanmasına” karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı … vekili 27/05/2022 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya verilen cevap dilekçesinde esasa etkili nitelikte olan ve dosyaya kazandırılmasını talep ettikleri delillerden; münfesih şirketin kuruluş süreci ve tasfiye sürecine ilişkin tüm evrak ve belgelerin, Ticaret Bakanlığı ticaret müfettişliğinden ilgili soruşturma dosyasının tamamının ve kurum ile yapılan yazışmaların, davacıya müzekkere yazılarak münfesih şirketle ilgili tüm evrak ve içi yazışmaların ve …’ndan münfesih şirkete ait tüm evrakların celp edilmediğini ve yalnızca davacı yanın iddiaları doğrultusunda inceleme yapıldığını, ek tasfiye davalarında yaklaşık ispatın arandığı ve bu kapsamda hakimin iki tarafın argümanlarını da daha titizlilikle değerlendirmesi gerektiğini, 11/04/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı tarafın iddiasının dayanağı olan Ticaret Bakanlığı soruşturma raporunun haklı olup olmadığının tartışıldığı Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …. Esas sayılı ceza dosyasının beklenilmesi talebinin reddinin hukuka aykırı olduğu mahkemenin gerekçesinde davacının ihyası istenen şirketten olan alacağını muhtemel gösteren bilgi ve belgelerin bulunması halinde davacının hukuki yararının kabulü gerektiği belirtildiği ancak alacağı gösteren delillerin neler olduğunun açıklanmaksızın ve hukuki yararın varlığının kabulüne ilişkin hiçbir gerekçe gösterilmeksizin gerekçeli karar hakkına aykırı şekilde hüküm tesis edildiğini, müvekkillinin bildirdiği delillerin celp edilmemiş olmasının açıkça adil yargılanma hakkının ihlali olduğunu, TTK’nın 547.maddenin hükmünün gerekçesinde sicil memurunun şirketi sicilden silme kararının iptali isteminde bulunulmasının şart olarak arandığı, ancak davacının dava dilekçesinde sadece şirketin ihyası ve yeniden ticaret siciline ilanın talep edildiği, dava şartı olan bu eksikliğin taleple bağlılık ilkesi gözetilerek giderilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın dayandığı deliller ve olguların ek tasfiye için aranan yaklaşık ispata yeterli olmadığını, bahse konu alacak iddiasının gerçeği yansıtmadığını, alacağın varlığının müvekkili tarafından dosyaya sunulan delillerle, bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra anlaşılabileceğini, bu nedenle eksik araştırma ile karar verildiğini, müvekkilinin tek ortağı ve yetkili müdürü olduğu münfesih …. Şirketinin davacıya verilen borç itiraz yazısında da belirtildiği gibi üretilen 10 farklı tip su sayacı tasarımının gerekli AB Tip İnceleme Sertifikası Alımı için …. sayılı Pazara Giriş Belgelerinin Desteklenmesine İlişkin Karar Ve Uygulama Genelgesi ile sair mevzuata uygun şekilde devlet teşvikinden yararlanıldığını; ek tasfiye kurumunun ancak zorunlu olması halinde başvurulabilecek bir yol olmasına karşın, davacının iddia ettiği talebine konu edilen bir alacak kalemi de bulunmadığından davacının somut olayda korunmaya değer bir menfaatinin olmadığını, müvekkilinin şirketi kurmasından sonra …’nın 07/08/2019 tarihli raporunda;” müvekkilin şirketin bulunan işçi, makine ve teçhizatlar ile yılda 7128 adet su sayacı, 7128 adet ısı sayacı üretimi yapılabileceği” şeklinde kapasite hesabının yapıldığını, müvekkilinin aynı zamanda üretimini yapacağı ısı ve su sayaçlarının ihracatını da yapabilmek amacıyla davacıya üye olduğunu ve kendi üreteceği 10 adet su sayacına yasal mevzuat gereği almakla yükümlü olduğu MODÜL B olarakta geçen ” AB Tip İnceleme Sertifikası” almak üzere araştırma yaptığını ve ….e ait …. menşeli ….. Hizmetleri Ltd. Şti.” ile sözleşme imzaladığını, 4703 sayılı Kanuna dayanılarak hazırlanan, 29/06/2016 tarihli ve 29757 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren; 2014/32/AB Ölçü Aletleri Yönetmeliği’nin 16/2.maddesinde yer alan yükümlülük gereği Türkiye’de üretilecek listeler halinde yer alan bazı ürünlerde ölçümde yeknesaklığın sağlanması amacıyla Avrupa Parlemantosu Resmi Gazetesinde atanan ve onaylanmış olan; kuruluş olan kurumlarca, ürünlerin yeni yaklaşım direktifleri içinde modüler sisteme uygun uygunluk değerlendirme işlemlerinin modüller aşama halinde yer alan ürünlerin incelemelerinin yapılarak öncelikle müvekkilinin ürettiği sayaçlar açısından ” Modül B-AB Tip İnceleme Belgesi” alınması ve devamında AB Tip İnceleme Belgesi dayanak gösterilerek Modül D- Üretim Sürecinin Kalite Güvencesine Dayalı Tipe Uygunluk ” ( Ürünlerin Doğru ve Ayarlı oldukları anlamına gelen muayene, ayar ve damga ) belgesinin alınarak üretime başlanmasının zorunluluk haline getirildiğini, müvekkilinin bu kapsamda başvurularını usule uygun yerine getirdiğini, başvuru üzerine Ticaret Bakanlığı tarafından 10 farklı tip su sayacı için toplamda 1.400.000,00 TL tutarında devlet desteğinden yararlanmasına karar verildiğini, münfesih şirketin desteği aldıktan yaklaşık 1 yıl sonra birden fazla üretimin yapılabilmesine dair yeterlilik belgesini almak üzere iken tüm dünyada baş gösteren Covid 19 pandemisi nedeni ile şirketin ekonomik bunalıma girdiğini ve mücbir sebep olarak nitelendirilen salgın hastalık sebebi ile ihyası talep edilen şirketi kapatmak zorunda kaldığını, sonrasında öncelikle haksız olarak Ticaret Bakanlığı Rehberlik ve Teşvik Bakanlığı tarafından müvekkili aleyhine soruşturma başlatıldığını, müvekkilinin haklı savunmalarına rağmen hukuki dayanaktan yoksun soruşturma raporunun düzenlendiğini, ancak dayanaksız soruşturma raporu esas alınarak öncelikle davacının 04/11/2021 tarihli yazısı ile kendisine destek ödemeleri kapsamında yapılan toplam 1.400.000,00 TL tutarındaki ödemenin faizi ile birlikte ödenmesini talep edildiğini, müvekkilinin itiraz dilekçesi sunduğunu, münfesih şirketin ihyası ve Ticaret siciline tescili için açılan iş bu davada hukuka aykırı raporun göz önüne alınarak davanın kabulüne karar verildiğini, müvekkilinin kapasite olarak çalışmaya devam edebilecek nitelikte olmasına rağmen önceden Covıd 19 gibi bir küresel salgını öngöremeyeceğinden ve bunun önlemini alması mümkün olmadığından her basiretli tacirin yapması gerektiği gibi almış olduğu belge için devletin sağladığı anayasal hakkını kullanarak destek başvurusunda bulunup, alacağını istemiş olması olduğunu, hiçbir sanayicinin faaliyet göstermeksizin şirket kurmayacağı ve şirketin işletebilmek için belge alma çabasına girmeyeceğini, belirterek müvekkilinin aksi iddia olunan şekilde ” haksız/yersiz” bir ödeme nedeni ile geri iade edeceği bir alacak kalemi bulunmadığını, ayrıca davacının hem 547/1.maddesi uyarınca alacaklı sıfatı hem de dava şartı niteliğinde olan korunmaya değer bir menfaatinin bulunmadığını belirterek davanın kabulüne ilişkin kararın kaldırılmasını ve neticede hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, TTK’nın 547.maddesi uyarınca şirketin ek tasfiyesi için ihya istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 547. maddesi”Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya bir kaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda, ek tasfiye için ihyası istenen Tasfiye Halinde …. Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin 24/06/2019 tarihinde Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne …. ticaret sicil numarası ile tescil edildiği, şirketin tek ortaklı olup, …’un kurucu ortak olduğu, genel kurulda alınan tasfiye kararı ile 30/04/2020 tarihinde tasfiye sürecine girdiği, 29/12/2020 tarihinde tasfiyesi sona ererek sicil kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça, ihyası istenilen şirkete ödenen destek ödemelerinin haksız ödendiği iddiasıyla davalıdan tahsili amacıyla ek tasfiye isteminde bulunulduğu anlaşılmakta olup incelenen dosya kapsamında davacının ihyası istenilen şirketten haksız olarak ödendiğini belirttiği destek ödemelerin tahsili için açılmış bir davanın bulunmadığı görülmüştür.
Davacının destekleme primlerini ödediğine dair belgeleri dosya arasına koyduğu böylece eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf sebebi olarak getirdiği hususların açılacak olan davada değerlendirilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince ek tasfiye kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu yöndeki istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Ancak, 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesinde tasfiyenin kapanmasından sonra alacaklıların alacağının tahsili istemi ile dava açması durumunda mahkemece istemin yerinde olduğuna kanaat getirilirse tasfiye olunan şirketin sadece bu işlemlerin yapılması için yeniden tesciline karar verileceği düzenlenmiştir. İlk Derece Mahkemesince ek tasfiye kararının açılacak dava ve bu davanın işlemleri ile sınırlı tutulmaması ve hüküm fıkrasında şirketin ünvanın “Tasfiye Halinde ” kısmı eksik bırakılması nedeni ile hatalı olup davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf taleplerinin resen sebeplerle yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davalının istinaf başvurusunun resen sebeplerle esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kaldırılmasına, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı Tasfiye Memuru vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ALANYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 11/04//2022 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-a-Davanın KABULÜ İLE;
…nün …. Ticaret Sicil Numarasında kayıtlı iken tasfiye sonucu 29/12/2020 tarihinde sicilden terkin edilen TASFİYE HALİNDE ….SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ’nin davacının tasfiye halinde Tasfiye Halinde …. Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti.aleyhine yersiz ödendiği iddia edilen destekleme ödemelerinin iadesi istemli açacağı dava ve icra takipleri ile sınırlı olmak üzere İHYASINA, ve şirkete eski tasfiye memuru …’un (davalı) tasfiye memuru olarak atanmasına,
b-Karar kesinleştiğinde kararın …ne bildirilmesine ve Ticaret Sicil Gazetesinde ilanına,
c-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85 TL harçtan peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubuyla bakiye 210,55 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
d-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Davalı yargılama gideri yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
f-Davacı kendini vekille temsil ettirmiş ise de davanın mahiyeti gereğince vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
g-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince ilk derece mahkemesince davacıya İADESİNE,
h-Davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince ilk derece mahkemesince davalıya İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 116,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 336,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.01/12/2023