Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1659 E. 2022/1440 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 20/10/2022
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, taraflar arasında 2016 yılında davacının marka hakkına sahip olduğu … isimli işyeri ile ilgili franchise verilmesi ile ilgili sözleşme düzenlendiğini, sözleşme ile franchise alan davalının 5+5 yıl süre ile müvekkili şirketin markasını kullanma ve işletme hakkına sahip olduğunu, ancak davalının sözleşmenin süresi sona ermeden 07.08.2018 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini, davalının işyerini yalnız tabelayı ve menü kapağını değiştirerek aynı şekilde işletmeye devam ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesinde sözleşmenin sona erme tarihinden 6 ay önceden yazılı ihbar ile fesih bildiriminde bulunulacağı, bildirim yapılmaksızın fesih yoluna gidilmesi halinde davalının 20.000,00 USD cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, ayrıca sözleşmenin V.A-3. maddesinde de sözleşmenin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde en az bir yıl süre ile başka bir isim altında dahi olsa mangalevi ve et çeşitlerinin üretimi, satışı ve bu konuda başka bir bayilik (ticari imtiyaz işi ile) iştigal etmeyeceğini taahhüt ettiğini, sözleşmenin rekabet yasağına ilişkin bu hükmüne aykırılık halinde de davalının franchisor şirketi 30.000,00 USD cezai şart ödeyeceğini taahhüt ettiğini ileri sürerek toplam 50.000,00 USD ve erken fesih nedeniyle davacının kazanç kaybı ve maddi tazminata ilişkin sonradan arttırılmak üzere 3.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin imzalandığı tarihte davacının 20 bayi ve ülke genelinde … markası adı altında faaliyet gösterdiğini, taraflar arasında franchise sözleşmesinin düzenlenmesi ile birlikte davacının … markasını gözden çıkarttığını, davacı ve diğer ortakları ile birlikte oluşturulan iki ayrı marka üzerinden faaliyetini sürdürerek bu yeni markalar lehine davalı aleyhine imtiyazlar tanıdığını, sözleşmenin feshine davacının kendi haksız, hukuka aykırı, kötüniyetli ve rekabet hukuku kapsamında yaptırıma konu olacak davranışları ile sebebiyet verdiğini, davacının tazminat taleplerinin dayanağının bulunmadığını, fesih ihbarı ile birlikte davacıya imtiyaz konusu logo, tabela, ışıklı-ışıksız panolar, firma tanıtıcı unsurları ve marka amblem ve işaretlerini içeren alet ve edevatlarının bedellerinin ödenmesi halinde davacıya ödeneceğinin bildirildiğini, davacının bu yönde bir talepte bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tarafların iddiaları ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında dava dışı üçüncü kişiye ait tescilli markanın davalı tarafından kullanımını içeren franchise sözleşmesi imzalandığını, uyuşmazlığın sözleşmede kararlaştırılan rekabet yasağının ihlali ve bakiye franchise bedelinin tahsili isteminden kaynaklandığı, davacının tescilli markasının unsuru olduğunu iddia ettiği ürünlerin ve konseptinin kullanıldığını iddia ettiği, bu iddianın tescilli markayı da kapsar şekilde bir bütün olarak değerlendirilmesinin ihtisas mahkemesince yapılması gerektiği gerekçesi ile davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusunun sözleşmenin feshi nedeniyle cezai şart ve maddi zararın tazmini istemine ilişkin olduğunu, davada marka hakkından kaynaklanan uyuşmazlığın söz konusu olmadığını, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu istinaf başvuru sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, taraflar arasında düzenlenen franchise sözleşmesinin haksız feshedildiği iddiasına dayalı maddi ve manevi zararın tazmini işlemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçe ile, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
5846 sayılı FSEK’nın 1 ve 1/A. maddelerinde amaç ve kapsam düzenlenmiş olup, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir.
556 sayılı KHK’nın 71/1 maddesi “Bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen davalarda, görevli mahkeme ihtisas mahkemeleridir. Bu mahkemeler tek hakimli olarak görev yaparlar. Asliye Hukuk ve Asliye Ceza Mahkemelerinden hangilerinin ihtisas mahkemesi olarak görevlendirileceği ve bu mahkemelerin yargı çevresini Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu belirler.” hükmünü amirdir. Ayrıca 5846 sayılı Yasa’dan doğan haklar ile 551, 555, 554 sayılı KHK’lardan doğan haklara ilişkin uyuşmazlıkları çözme görevi de ihtisas mahkemelerine bırakılmıştır.
Somut olayda davacı, davada taraflar arasında imzalanan franchise sözleşmesinin süresinden önce haksız feshedildiği ve rekabet yasağına aykırılık nedeniyle sözleşmede belirlenen ceza koşulunu ve sözleşmenin süresinden önce feshi nedeniyle de belirsiz alacak niteliğinde olmak üzere kazanç kaybının tazminini talep etmektedir.
Söz konusu sözleşme kapsamında 556 sayılı KHK’dan kaynaklanan bir hak sahipliği veya tecavüzden ya da anılan KHK’da düzenlenen lisans vb. diğer hususlardan kaynaklanan bir uyuşmazlık olduğu iddia edilmediği gibi, uyuşmazlığın niteliği itibariyle 5846 Sayılı FSEK ve 551, 554 ve 555 sayılı KHK hükümlerinin de uygulama yeri bulunmamaktadır.
Bu durumda, Mahkemece davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gözetilmeksizin davada Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak mahkemenin görevli olmasına rağmen görevsizlik kararı vermiş olması nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 22/02/2022 tarih ve … Esas – … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-İlk Derece mahkemesinin görevli olmasına rağmen görevsizlik kararı verilmiş olması nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-3. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİne GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davacı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-3. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.20/10/2022

….