Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1651 E. 2022/1413 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
DAVANIN KONUSU: Kıymetli Evrak İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 19/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin hali hazırda … Sanayi Sitesinde bulunan …. isimli firma ile iş yaptığını, müvekkilinin hamili olduğu …. ….. Şubesi’ne ait, keşidecisi …. Tarım Ürünleri İthalat İhracat Tic. Ve San. Ltd. Şti (V.D …. ) olan, …. seri numaralı, 15/10/2021 keşide tarihli, 41.500,00-TL bedelli çeki aracında taşıdığı sırada kaybettiğini, iş bu çekin kötü niyetli üçüncü kişilerin eline geçmesinin önlenmesi için çek üzerine ödeme yasağı konulmasını dava ve talep etmiştir.
Dava hasımsız olarak açılmıştır.
Mahkemece, dava konusu çekin bankaya ibraz edildiği anlaşıldığından davacı vekiline 3.kişiye karşı yukarıda belirtilen içtihat da dikkate alınarak çekin iadesi talebiyle dava açmak üzere kesin süre verildiği, davacı vekili tarafından verilen kesin süre içerisinde Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası ile istirdat davası açıldığı anlaşılmakla konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında hiçbir sebebe dayanmadığı halde varlığını sürdüren çekin iptalinin gerektiğini, çekin herhangi bir borç alacak ilişkisine dayanmadığını, çekin iptal edilmemiş olmasının telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açabileceğini, bekletici mesele yapılmış olan davanın bekletilmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, kıymetli evrak iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından zayi nedeniyle çek iptali davası açıldıktan sonra çeki elinde bulunduran üçüncü kişinin ortaya çıktığı, ilk derece mahkemesince davacıya üçüncü kişiye karşı çek istirdatı davası açmamıs için süre verildiği, davacı tarafından Antlaya 1. Asliye ticaret mahkemesinin …. esas dosyasında üçüncü kişiye karşı istirdat davası açtığı anlaşılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nın 763 maddesine göre, çek istirdatı için üçüncü kişiye dava açılması halinde davanın konusu kalmayacağından ve davacının çekten dolayı sorumlu olup olmadığına çek istirdatına bakan mahkemece karar verileceğinden ilk derece mahkemesince verilen karar isabetlidir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.19/10/2022